"Doğu Türkistan Anadolu’dur Ses ver Türkiye"

İstanbul'da "Doğu Türkistan Anadolu’dur, Ses ver Türkiye!" sloganıyla sabah namazında bir araya gelen yüzlerce vatandaş, Doğu Türkistan’daki zulme dikkat çekerek toplama kamplarının kapatılması çağrısında bulundu.
İstanbul'da, Doğu Türkistanlıların çığlığını duyurmak için "Doğu Türkistan Anadolu’dur, Ses ver Türkiye!" sloganıyla düzenlenen programda, Komünist Çin yönetiminin Müslümanlara zulmetmek için açtığı toplama kamplarının kapatılması çağrısında bulunuldu.
Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde sabah namazının ardından yapılan programda sık sık tekbirler getirildi ve "Müslüman Zulme Boyun Eğmez!" ile "Yaşasın Bağımsız Doğu Türkistan!" sloganları atıldı.
Programda bir konuşma yapan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Biz, Hakk’ın ve mazlumun yanında olmak zorundayız." dedi.
Yıldırım, "Biz, bir taraftan Amerikan emperyalizmini lanetlerken diğer taraftan da Çin emperyalizminin sofrasına oturmayı kabul etmiyor, lanetliyoruz. Futbol takımı tutar gibi taraf tutmak mecburiyetinde değiliz." ifadelerini kullandı.
"Meselemiz Doğu Türkistan meselesi. Yani İslam dünyasından istenen kurban. Şu anda Amerika emperyalizmi ve Çin zulmü arasında kalan bir halktan bahsediyoruz." diyen Yıldırım, "Dünya’da bu emperyalist ülkeler kendi menfaatlerini korumak ve gözetmek için bazı İslam topluluklarını kurban istiyorlar. Doğu Türkistan, Arakan, Keşmir ve benzeri toprak parçalarında yaşayan Müslümanlara her türlü zulüm yapılıyor. Fakat bu zulmün yapılmasının yanında birde bu zulümler örtülüyor. Bakın o kamplardaki genç kızların fotoğraflarına. Masa başlarına koymuşlar önlerine bir parça bez. Hiç mi yoktu? Demek ki sen ıslah etme şeklinde yaptığın şey onun dinini yasaklamak, mahremiyet anlayışını ortadan kaldırmak. Şu anda aynı Endülüs’te yapılan yapılıyor. Aynı metot uygulanıyor. Yani Doğu Türkistan’da ki kardeşlerimize helal et yeme imkânı bile verilmiyor. Şimdi Çin’in yaptığı bu zulmü Çin’e anlatacak değiliz. Çin her şeyi çok iyi biliyor. Zannediyor ki Doğu Türkistan halkına yapılan zulmü Doğu Türkistan’a tarihi boyunca sahip çıkan bu millet bir şekilde unutacak. Öyle değil mi? Mümkün mü? Unutabilir miyiz? Asla. Artık Çin’i anlatmayı bırakalım. Sen hainsin, zalimsin demeyi bırakalım çünkü sen zaten öylesin. Ama asıl zalim kim biliyor musunuz? Zulmü yapanların yanında yer alanlar. Zulmün rızasına evet diyenler. Uygurlular bu ülkeyi çok seviyor. Bu ülke için her şeyini verirler. Uygurlulara gidin deyin ki Türkiye sizin için ne demektir? Hepsi tek kelime söyler: ‘Gerekirse her şeyimiz gitsin ama İslam ümmeti için Türkiye yaşasın.’ der." şeklinde konuştu.
"Doğu Türkistan’ı kurban vererek hiçbir şekilde ayakta kalamazsınız"
Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
"Doğu Türkistan’ı bizden kurban isteyerek Amerika emperyalizminin gelin birlikte mücadele edelim diyemezsin. Biz Doğu Türkistan’ı kurban vermeyeceğimiz gibi masum olan hiç kimseyi kurban vermeyeceğiz. Bu vesileyle Türkiye’de Avrasyacılığı dillendiren, Avrasyacılık ekolü üzerinden Doğu Türkistan halkının da olayı abarttığını söyleyenlere çağrıda bulunuyorum. Sakın manipüle etmeyin. Amerika ve İsrail emperyalizmine karşı ağzınızı doldurarak konuştuğunuz kelimelerin alt yapısına baktığımızda, eğer insanlara yapılan haksızlığı sömürgeyi kastediyorsanız; Çin’e de aynı gözle bakmak zorundasınız. Biz kuvvetten yana değiliz. Biz haktan yanayız. Biz mazlumdan yanayız ve bütün İslam dünyasına sesleniyorum. Bu meselede Doğu Türkistan’ı kurban vererek hiçbir şekilde ayakta kalamazsınız. Bütün bu topraklardaki kardeşlerimizi yanınıza alarak ayakta kalma stratejisini geliştirin. İslam dünyası ve dünyanın mazlum hakları yanında yer alacak bir akıl bir strateji, bir anlayış peşindeyiz. Heyecanınızı hiç kaybetmeyin. Ayakta kalın."
Eller semaya açıldı
Program, Azem Kurulay’ın duası ile son buldu. Kurulay, duasında, "Allah’ım, bizleri Ümmeti Muhammed olarak Doğu Türkistan’la, Filistin’le ve Suriye’yle aynı sofra etrafında, aynı sancak altında toplanmaya muvaffak eyle. Doğu Türkistan için hayırlı işler yapanların seslerini gür ve tesirli eyle Ya Rabbi!" ifadelerini kullandı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
5 Temmuz 1993'te Erzincan Kemaliye'ye bağlı Başbağlar köyünde PKK tarafından gerçekleştirilen katliamın üzerinden 32 yıl geçti. 29'u erkek, 4'ü kadın olmak üzere 33 sivilin katledildiği olayın ardından mahkemelerden beklenen adalet hâlâ sağlanamadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrindeki zirvede, "israilin Lübnan, Suriye ve İran'a saldırılarının arka planında hepimizin bildiği üzere Filistin halkına diz çöktürme siyaseti yatıyor." dedi.
Kur'an Nesli Platformu Batman İl Koordinatörü Rıdvan Üzümcü, Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada; Hazreti Hüseyin'in Kerbelâ'da şehid edilişinin İslam ümmetine bıraktığı mesajları hatırlatarak, bu anlamlı günün birlik, kardeşlik ve zulme karşı direniş bilinciyle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 17. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan’ın Fuzuli şehrine ulaştı.