​​​​​​​Dünya Müslüman Âlimler Birliği, siyonist işgal rejiminin Gazze'de sürdürdüğü bombardımanda şehit olanlar için Fatih Camii'nde cuma namazı sonrasında gıyabi cenaze namazı kıldırdı.

Dünyanın farklı ülkelerinden ilmi heyet temsilcilerinin de katıldığı gıyabi cenaze namazının ardından ise basın açıklaması düzenlendi.

İTTİHADUL ULEMA, Umut Kervanı ve Peygamber Sevdadlıları'nın da destek verdiği programda, Gazze'de şehit olanlar için gıyabi cenaze namazını, Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği kıldırdı.

Kılınan namazın ardından Fatih Camii Baş Müezzini Kurra Hafız Recep Yasan'ın Kur'an- Kerim tilaveti ile başlayan basın açıklamasında konuşan Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, uluslararası hukuka göre topraklarını savunan HAMAS'a hiç kimsenin terör örgütü deme hakkının olmadığını, Gazze halkına yardım etmenin farz olduğunu söyledi.

"Bizi en çok üzen İslam ülkelerinin üzerine düşeni yapmamalarıdır"

Grup adına basın açıklamasını okuyan Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, Gazze'de yaşananalar hepimizin yüreğini parçalıyor. Ancak öyle bir görüntü gördüm ki psikolojimi bozdu. Yaşlı bir adam elinde torunlarının ceset parçalarını alarak, 'ya Resullalah! Senin ümmetin davanı bıraktı. Ümmetini sana şikâyet ediyorum' diyordu. Bu noktada bir soykırım ile karşı karşıyayız. Gazze halkı toptan yok edilmek isteniyor. Sadece havadan saldırmıyor, sadece çocukları öldürmüyorlar. Hayatta kalanları da aç, susuz bırakarak yerlerinden sürmek istiyorlar. Bu olaylar bize şunu gösteriyor ki, bütün uluslararası sistem, ihlal edilmiştir. Batıdan gelen, işgal rejiminin yanında yer alan ülkelerin çifte standartlarını çok iyi anlıyoruz. Bu konuda her şeyin farkındayız ancak bizi daha çok yaralayan, üzen İslam ülkelerinin bu konuda hiçbir şey yapmıyor olmalarıdır. En azından hava sahalarında siyonist uçakların geçişini engelleyebilirler. Petrol ve gaz akışını durdurabilirler. Yapabilecekleri çok şey olmasına rağmen hiçbir şey yapmamaları bizi daha çok üzmektedir. Bütün bu olaylar karşısında asla sessiz kalamazdık." dedi.

Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği

"Gazze'ye yardım etmek farzdır"

Karadaği, "Bugün burada dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ulema heyet temsilcileri ve STK'lar ile dünyaya sesimizi duyurmak, Gazzeli, kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ilan etmek istiyoruz ve diyoruz ki, Gazze'ye yardım etmek farzdır. Bugün burada İstanbul fethinin sembolü olan Fatih Camii'nden tüm dünyaya şu mesajı haykırmak istiyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun işgalcilere karşı direniş ve mücadele uluslararası hukukta, bütün dini metinlerde bir haktır. Buradan hareket ederek diyoruz ki, Filistin'deki HAMAS hareketi kendi topraklarını savunan bir direniş grubudur. Bunun için kimse HAMAS'a terör diyemez. Bunun için diyoruz ki, Gazze'deki kardeşlerimize yapılabilecek her türlü yardımın yapılması farzdır. Herkesin üzerine düşen farz konumuna ve gücüne göre değişir. Hükümetlerin üzerine düşen farziyet ile bireylerin üzerine düşen farklıdır. Hükümetlerin orduları var ve onların üzerine düşen sorumluk daha fazladır. İmanımızın gereği olarak Gazze'deki kardeşlerimizin ne ihtiyacı varsa onu sağlamaktır. Bugün Gazze'deki kardeşlerimiz bir suya dahi muhtaçken, yiyecekleri, giyecekleri yokken bizler refah içerisinde evlerimizde, ülkelerimizde nasıl rahat oturabiliriz? Bu konudaki sorumluluklarımız çok fazladır." diye konuştu.

"Arap Birliği ve İslam Konferansı Örgütüne çağrı: işgal rejimi ile tüm ilişkiler kesilmeli"

Önümüzdeki hafta içerisinde bir araya gelecek Arap Birliği ve İslam Konferansı Örgütünden bazı taleplerini sıralayan Karadaği, şunları kaydetti:

Öncelikle bu konferanslardan Gazze'ye yapılan saldırıların bir an önce son bulması için karar çıkmasını bekliyoruz.

İslam ülkelerinin elinde olan petrol ve gaz gibi tüm imkânlardan siyonistlerin mahrum bırakılması, bu yöndeki ilişkilerin kesilmesini talep ediyoruz.

Bu zirveye katılan tüm siyasi liderlerden isteğimiz siyonist devlet ile tüm diplomatik ve siyasi ilişiklerini bir an önce kesmelerini talep ediyoruz.

Siyonizm ile işbirliği yapan, onlara destek veren tüm şirket ve ülkelere boykot uygulanmasını bekliyoruz.

Gazze halkına uygulanan zorla yerinden edilmelerin durdurulmasını istiyoruz.

Refah sınır kapısının bir an önce açılmasını talep ediyoruz.

Bütün medya kuruluşlarının da işgalcilerin katliamlarının daha fazla deşifre edilmesidir.

Pakistan Cemaati İslami Partisi Lider Siracul Hak

"250 milyon Pakistan halkı bu dava için şehid olmaya hazırdır"

Basın açıklaması sonrasında konuşan Pakistan Cemaati İslami Partisi Lider Siracul Hak, "Ey dünya Müslümanları! Bugün düşmanımız belli. O düşman bugün çoluk çocuğumuzu, yaşlılarımız katleden ve kendince 'büyük israil' rüyası gören siyonistlerdir. Bugün Kudüs'ü, ilk kıblemizi kendi kıbleleri yapmaya çalışanlar bizim düşmanımızdır. Pakistan milleti adına size söz veriyorum. 250 milyon Pakistan halkı bu dava için şehid olmaya hazırdır. Bugün İslam İşbirliği Teşkilatının Kudüs konulu toplantısı başlıyor. Bugün Gazze'deki katliama karşı kararınızı verin. Eğer Gazze'nin tarafının tutmuyorsanız bu demek olur ki Amerika'nın tarafını tutuyorsunuz. Eğer bugün 2 milyar Müslüman adına Gazze'ye sahip çıkmayacak, olanları izlemeye devam mı edeceksiniz? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a selam gönderiyorum. O duruşunu gösteriyor. Eğer 58 Müslüman ülkesi ve 78 değişik teşkilatları bugün birer kova su dökseler siyonistler boğulur. Şimdiye kadar Birleşmiş Milletlerden Kudüs ve Filistin ile ilgili belki de bin karar alındı. Ancak bu durum alınan kararlar ile düzelmez. Bunun yolu Fatih sultan Mehmet'in seçtiği yoldur. Afganistan'da 2 süper gücün bu yol ile yok olduğunu gördük. Bir kere daha Bağdat'ın yok oluşunu, Gırnata'nın, hilafetin yok oluşunu görmek istemiyoruz. Eğer Gazze'yi bu halde bırakırsak bu olacak." şeklinde konuştu. (İLKHA)