Eğitim-Bir-Sen Mardin 2 No’lu Şube Başkanı Doç. Dr. Fasih Dinç, üniversite çalışanlarının uzun süredir çözüm bekleyen sorunlarını gündeme taşıdı. İdari personelin yer değişikliği hakkı, akademik personelin mali hakları ve 3600 ek gösterge gibi konulara değinen Dinç, “Çalışma barışını ve adaleti sağlamak için ivedilikle adım atılmalıdır.” dedi.

Eğitim-Bir-Sen Mardin 2 No’lu Şube Başkanlığı, üniversite idari ve akademik personelinin çözüm bekleyen hak kayıpları hakkında basın açıklaması düzenledi.

Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörlük Binası’nda yapılan basın açıklamasını Eğitim-Bir-Sen Mardin 2 No’lu Şube Başkanı Doç. Dr. Fasih Dinç okudu.

Dinç, toplu sözleşme kararlarının uygulanması, akademik personelin ücretlerinin iyileştirilmesi ve idari personelin yer değişikliği hakkı gibi konuların, çalışanların motivasyonu ve verimliliği açısından kritik önem taşıdığını belirtti.

Doç. Dr. Fasih Dinç, üniversite idari personelinin başka üniversitelere geçiş yapabilmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini ifade ederek, “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak çalışan üniversite idari personeli, taşra teşkilatı bulunan diğer kamu kurumlarında olduğu gibi iller veya kurumlar arası merkezi yer değişikliği hakkına sahip değil. Bunun yerine, başka bir üniversiteye geçiş, kadronun bulunduğu üniversitenin muvafakatine bağlı. Ancak bu muvafakat süreci çoğu zaman uzun ve yorucu dava süreçlerine yol açıyor. Hatta lehe sonuçlanan davalar bile fiilen uygulanamıyor. Bu sorunun çözümü için YÖK tarafından merkezi bir düzenleme yapılması ve sürecin adil bir çerçeveye oturtulması şart.” dedi.

“Akademisyenlerin bu koşullar altında motivasyonlarını korumaları mümkün değildir”

Dinç, akademik personelin maaşları konusundaki adaletsizliğe de dikkat çekerek, “Akademisyenler olarak yıllardır en fazla ihmal edilen kesimlerden biriyiz. 666 sayılı KHK ile getirilen ‘eşit işe eşit ücret’ düzenlemesinde, diğer kamu görevlilerine sağlanan mali haklar bizlere sağlanmadı. Meslektaşlarımız, enflasyon karşısında maaşlarının eridiğini görüyor. Üstelik bu durum, meslek itibarımızı da ciddi şekilde zedeledi. Akademik personelin geçmiş dönem kayıplarının telafisi ve diğer meslek gruplarıyla eşit bir ücret seviyesine ulaşması için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekiyor. Kısa vadede ise maaş iyileştirmeleri ivedilikle hayata geçirilmelidir. Akademisyenlerin bu koşullar altında motivasyonlarını korumaları mümkün değildir.” şeklinde aktardı.

Daire başkanlarının yaşadığı hak kayıplarına da değinen Dinç, “Üniversite daire başkanları, görevleri gereği hukuki ve mali sorumluluklar taşıyor. Ancak özlük hakları, bu sorumluluklarla kesinlikle orantılı değil. Merkezî idarede görev yapan daire başkanlarına sağlanan makam tazminatı hakkının üniversite daire başkanlarına da tanınması, Anayasa’da belirtilen eşitlik ilkesi gereğidir. Aynı işi yapan kişiler arasında ücret farkı olmamalıdır.” ifadelerine yer verdi.

Dinç, araştırma görevlilerine yeşil pasaport hakkı verilmemesiyle ilgili ise “Araştırma görevlileri uluslararası bilimsel çalışmalara katılmakta ciddi sıkıntılar yaşıyor. Yeşil pasaport hakkı verilmemesi, yurt dışına çıkış süreçlerini zorlaştırıyor ve akademik üretkenliği sekteye uğratıyor. Araştırma görevlilerimizin bu hakkı elde etmesi, bilimsel gelişim açısından kritik önem taşıyor. 3600 ek gösterge düzenlemesi tüm kamu çalışanları için tam olarak hayata geçirilmelidir. Bu, çalışanlarımızın maaşlarını, emeklilik haklarını ve refah seviyesini doğrudan etkileyen bir düzenlemedir. Yıllardır bu konuda verilen sözler artık tutulmalıdır.” dedi.

Dinç, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı:

“Üniversite çalışanlarımızın haklarını iyileştirmek, yalnızca bireysel sorunları çözmekle kalmayacak, aynı zamanda çalışma barışını ve motivasyonu artıracaktır. Eğitim-Bir-Sen olarak, toplu sözleşme kararlarının uygulanması, akademik ve idari personelin özlük haklarının iyileştirilmesi ve adil bir sistemin kurulması için mücadelemize devam edeceğiz. Üniversite çalışanları için eşitlik ve hakkaniyet temelinde gerekli düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.” (İLKHA)