Gaziantep'te "Gazze ölüyor, seccadeni al gel" temalı Gazze'ye destek etkinliği

Gaziantep Kudüs Platformu tarafından, siyonist rejimin Gazze'de sürdürdüğü saldırılara tepki göstermek amacıyla "Gazze ölüyor, seccadeni al gel" çağrısıyla bir basın açıklaması etkinliği düzenlendi.
Açıklamayı platform adına Gaziantep Peygamber Sevdalıları Derneği Başkanı Muhammed Ata Yaçin okudu. Yaçin, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, sessizliğe tepki gösterdi.
Yaçin açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Ne videoları izlemek istiyoruz ne de resimleri görmek istiyoruz. Çünkü vicdanen kahroluyoruz, içimiz parçalanıyor. Artık izlemekten kaçıyoruz. Acziyetimiz ve elimizden hiçbir şey gelmemesi bizi mahvediyor. Eylemlerin ve meydana çıkmanın üç amacı vardır: dava ve bilincimizi zinde tutmak, halkı ve çevremizi bilinçlendirmek, yöneticilere adım attırmak."
"Gazze'ye el atmak için daha neyi bekliyorsunuz?"
Yaçin, Cumhurbaşkanı'nın HAMAS'A verdiği siyasi desteği hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Cumhurbaşkanı, HAMAS'A siyasi desteğinizi tüm dünyada ilan ettiniz. Gazze ile dertlendiniz, hüzünlendiniz. Lakin israil ancak fiiliyat ve güçten anlar. Ey bizi idare edenler, Gazze'de açlıktan ölen insanların, parçalanmış bedenlerin sizin de içinizi yaktığını biliyoruz. Ama birtakım bölgesel hesaplarla sineye çekiyorsunuz. Allah’ın da bir hesabı var. Ne olur, sonsuz bir ahiretin hesabını düşünün." dedi.
"İHA'larınızı, SİHA'larınızı gönderin, Gazze de teşekkür etsin"
Yaçin, Gazze'ye destek çıkılması çağrısında bulunarak, "İHA ve SİHA'larınıza Ukrayna nasıl teşekkür ettiyse, Gazze'ye gönderin de Ebu Ubeyde de size teşekkür etsin. Yiyecek ve içecek dolu gemileri insani yardım olarak ulaştırın. Amacınız insani yardım olsun ama vururlarsa siz de karşılık verin. Gazze'de ölümüne savaşmak isteyen milyonlarca Müslüman var. Gazze'ye yardım ulaştıramadık, fiili adım atamadık. Yetmezmiş gibi bir araya gelip HAMAS'A silah bırakın dedik. Cihad edenleri yalnız bıraktık. Onlar, çiğnenen namuslar, öldürülen bebekler ve işgal edilen topraklar için savaşıyor. Biz ise onları yalnızlığa terk ettik." ifadelerini kullandı.
"Ey Araplar, Osmanlı’nın torunları ve insan hakları savunucuları!"
Yaçin, "Kim Gazze için bir şey yapacaksa artık yapsın. Ey milliyetçi Araplar, alın size Filistinliler de Arap. Ey Osmanlı'nın evlatları, Filistin atalarımızın toprağıdır. Ey insan haklarından dem vuranlar, Gazze'deki vahşetten daha büyük bir insan hakkı ihlali var mı?" şeklinde konuştu.
"Gazze yanıyorsa biz de yanalım"
Yaçin, Gazze bir şey yapmayanların ağır bedeller ödeyeceğine değinerek, "Gazze açlık çekiyorsa biz de çekelim, Gazze ölüyorsa biz de ölelim. Şerefli yaşamanın kalmadığı bu durumda, şereflice ölmenin elbette bir yolu vardır. Kıyamet var, cehennem var. Nasıl hesap vereceğiz? israilin bombalarından korkanlar bilsin ki Allah'ın kıyameti var. Açlıktan, susuzluktan korkanlar bilsin ki cehennemde zakkum ve irin vardır. Artık Müslümanlar ümitsizliğe kapıldı. Allah'tan ümidi kesenler durmadan artıyor. Ya Rabbi, yardımını gönder. Vallahi sen her şeyi bilen, gören ve şahid olansın. Ümmetin imanını kurtar Ya Rabbi." dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Siyonist rejimin Gazze'deki saldırılarında 12'si yardım beklerken, 3'ü kadın olmak üzere 22 Filistinli şehit oldu. Han Yunus ve Ez-Zevayide'de sivillerin evleri ve çadırları vuruldu.
Siyonist rejim, ABD desteğiyle Gazze'de 666 gündür süren soykırım saldırılarında 60 bin 332 Filistinliyi şehit etti. Açlık ve hastalık nedeniyle ölenlerin sayısı da 162'ye yükseldi.
Ekim 2023'ten bu yana siyonist rejimin cezaevlerinde 75 Filistinli esir şehit edildi. Bunların 46'sı Gazze'den olup, binlercesinin akıbeti hâlâ bilinmiyor.
Kudüs'ün Cebel el-Mükebber Mahallesi'nde yaşayan Filistinli Adham Avaysat, işgal belediyesinin "ruhsatsız inşaat" bahanesiyle aldığı karar sonrası evini kendi elleriyle yıkmak zorunda kaldı. Dört kişilik aile, savaşın gölgesinde sokakta kaldı.