Gebze Teknik Üniversitesi öğrencileri, işgal rejiminin günlerdir aralıksız sürdürdüğü bombardıman ve 2 gün önce Gazze'de art arda 2 hastaneyi bombalayarak yüzlerce masumun katledilmesini lanetlemek ve Filistin'in yanında olduğunu belirtmek için destek yürüyüşü yaptı.
Üniversite kampüsünün bahçesinde gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından rektörlük binası önünde basın açıklaması yapan öğrenciler, tam bağımsız Filistin devleti kurulana kadar verilen mücadelenin yanında olacaklarını vurguladılar.
"Aksa Tufanı ile işgalcilerin otoritesi yerle bir olmuştur"
Öğrenciler adına basın açıklaması yapan Mehmet Harput, "Yüz yılı aşkın süredir kendi vatan topraklarında israil tarafından işgale maruz kalan Filistin devleti, 7 Ekim sabahında HAMAS'ın liderliğinde "Aksa Tufanı" adıyla bir operasyon başlattı. Bu operasyon ile Filistin halkı, kendi topraklarında işgalcilere karşı son yılların en büyük askeri harekâtını gerçekleştirmiştir. Yıllardır süren zulmün, bombardımanın karşısında başta İslam ülkeleri olmak üzere nerdeyse tüm dünya devletleri tarafından israilin 'sarsılamaz' denilen otoritesi yerle bir olmuştur. Yenilemez zannedilen askeri gücünün de ne kadar zayıf olduğu gün yüzüne çıkmıştır. Göz ardı edilmemelidir ki, Filistin devleti, yeterli ekonomik ve üretim gücü olmamasına rağmen böylesi bir mücadeleyi ortaya koymuştur." dedi.
"Artık susmanın ve tarafsız olmanın vakti değildir"
Geçekleştirilen 'Aksa Tufanı'na karşılık olarak alçak siyonist rejimin ne insan hakları ne de savaş hukukuna sığmayacak şekilde karşılık verdiğini belirten Harput, "Namuslu ve izzetli bir şekilde mücadelesini ortaya koyan HAMAS'a misilleme olarak şehir merkezleri, camiler, apartmanlar bombalanmış ve masum insanların canına kast edilmiştir. Vahşi bir şekilde kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere Filistin halkının üzerine varil ve fosfor bombaları yağdırılmıştır. Haksız mücadelesinin farkında olan ve asla galip gelemeyeceğini bilen terörist rejim, son olarak 17 Ekim akşamı Gazze el Ehli Babtist Hastanesini bombalamıştır. Bu saldırı sonucunda çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere yaklaşık bin masum insan hayatını kaybetmiştir. Bu saldırı ile birlikte 7 Ekim tarihinden itibaren bugüne kadar toplam şehid sayısı 4 bini aşmıştır. Günlerdir yaşanan bu zulüm, Gazze'deki hastaneye gerçekleştirilen bombardıman ile başka bir seviyeye ulaşmıştır. Yaralı taşıyan ambulanslara saldırmak, hastanede tedavi gören yaralıların üzerine bombalar yağdırmak işgal rejiminin bir terör devleti olduğunu ortaya koymaktadır. Artık susmanın ve tarafsız olmanın vakti değildir." diye konuştu.
"Alçak rejime karşı olmak yalnızca Müslümanların değil vicdan sahibi tüm insanlığın görevidir"
Batı dünyasından pek çok devletin bebek katili olan işgalcilere destek vererek zulme ortak olduğunu hatırlatan Harput, "Ortadoğu'da siyonist israil projesinin en büyük destekçisi olan Amerika ise bu katliamın finansmanıdır. Başta Müslüman halklar ve devletler olmak üzere tüm dünya bu zulme karşı sessizliğini bozmak zorundadır. Dünyanın gözünün içine baka baka hak ve hukuk tanımadan kuduz köpek gibi saldırılarını gerçekleştiren alçak rejime karşı olmak yalnızca Müslümanların değil vicdan sahibi tüm insanlığın görevidir. Bu katliamlar karşısında tarafsız ve sessiz kalmak demek zulme ortak olmak demektir." şeklinde konuştu.
"Gazze yalnızca Filistin'in değil tüm İslam âleminin bir cephesidir"
Elektriği ve suyu olmayan Gazze halkının maruz kaldığı ambargoda ölümü göze alarak tüm imkânsızlıklara rağmen mücadelesini sürdürmeye devam etiğini vurgulayan Harput, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Onlar, bizim sahip olduğumuz korku ve çekinceye sahip değiller. Bilakis cihad duygusunu yüreklerindeki kuvvetli imanları ile pekiştiriyorlar. Eşlerini ve evlatlarını kaybetmiş insanlar, yakınlarının şehadete ulaştıklarını bilmeleri sebebiyle bu mücadeleden asla geri durmuyorlar. Gazze'nin yerle bir olma ihtimaline karşı bulundukları şehri terk etmiyorlar. Biz ise onların bu mücadelesini destekleyecek cesareti bile bulamıyoruz. Ortada bir zulüm var ama bunu dile getirmeye çekiniyoruz. Bu mücadelenin sonu mutlak galibiyettir. Allah yolunda cihad eden bir kimse için kaybetmek yoktur. Dünyada olmasa dahi ahirette bu mücadelenin bir mükâfatı olacaktır. Asıl zararda olan ve hezeyana uğrayacak olanlar, yüreğinde Allah korkusu bulunanlar değil eli kanlı ABD ve bebek katili siyonistlere karşı durmaya korkan kişiler olacaktır. Bizler, Gebze Teknik Üniversitesi öğrencileri olarak Filistin'in bu mübarek davasını kendi davamız biliyor ve sonuna kadar destekliyoruz. Gazze yalnızca Filistin'in değil tüm İslam âleminin bir cephesidir. Bebek katili terörist israilin haritadan silineceği ve tam bağımsız özgür Filistin devletinin ilan edileceği güne kadar bu mücadelede Filistin halkının yanında olmayı sürdüreceğiz." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, toplumdaki "cezasızlık algısı" ile ilgili, "Özellikle cezaların alt sınırı bakımından bir cezasızlık algısına yol açtığını görüyoruz. Buradaki caydırıcılığı sağlayacak taslak çalışmamız var." dedi.
Ticaret Bakanlığı "Farklı mecralarda yer alan gerçek dışı iddialar, en başta ülkemiz çapında yoğun bir çaba ile kaçakçılığa karşı büyük başarılar elde eden Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü personelimizin emeklerine çalınmak istenen kara bir lekedir" ifadelerine yer verdi.
Hakimler ve Savcılar Kurulunca (HSK), 369 hâkim ve savcının görev değişikliğine ilişkin kararname, Resmî Gazete'de yayımlandı.
Resmî Gazete'de yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'e göre taksi ve dolmuşlara araç takip sistemi, kamera ve acil durum butonu zorunluluğu getirildi.