Üçüncü cemrenin toprağa düşmesiyle beraber artan sıcaklıklar beraberinde köylere hareketliliği getirdi.
Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte tarımsal üretimle uğraşan Adıyaman'a bağlı Yüzüncüyıl (Kelti) köy sakinleri için yaklaşık 6 ay sürecek çalışma mesaisi başlamış oldu.
Çalışma mesaisi başlayan köylüler, tarım ve hayvancılığın istenilen noktada olmadığından yakınarak sürekli göç verildiğini dile getirdi.
Köylerde nüfusun her geçen azaldığını ve köyden kente göçlerin yaşandığını belirten Yüzüncüyıl (Kelti) köyü sakinlerinden İmam Özdaş, "Çiftçinin çalışacağı dönem bu bahar aylarıdır. Şimdi sadır dikimi yapıyoruz. İzmir tütünü dikimi yapacağız. Bunun yanı sıra ağaç ve bağ budama dönemi başladı, bu işlerimizle uğraşıyoruz. Ama şimdiki durumumuz hiç iyi değildir. Bizim köyde 35 hane vardı şu anda 20 haneye düştü. Devlet köylüye destek vermeyince durum böyle oluyor. Destek verilen yerde de verim yok. Tütün ekiminde belli bir düzen ve kota getirilse durum daha iyi olacaktır." dedi.
"Tarım ve hayvancılık bitme noktasına geldiğinden köylerde yaşam azalıyor"
Bağ budaması yapan Ali Özdaş, "Bağ budaması çok önemlidir. Bahar aylarının gelmesiyle birlikte budaması yapılan bağların usta kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Bağ budaması yapıldıktan sonra düzenli bir bakım yapılırsa bağdan elde edilen üzüm hem kaliteli olur hem de verimi artar. Kalitesi artan üzümden elde edilen diğer ürünleri de daha lezzetli olur. Köylerde tarım ve hayvancılık bitme noktasına geldiğinden köylerde yaşam da azalıyor. Köyde elde edilen gelirin azalması beraberinde şehirlere göçü artırıyor." ifadelerini kullandı.
"Çiftçilik, eskisi gibi rağbet görmüyor"
Köylerde yaşam koşullarının zor şartlar altında devam ettiğine vurgu yapan Kazım Aksu "Köyde geçim sıkıntısı olduğu için herkes köyden şehre göç ediyor. Çiftçilik, eskisi gibi rağbet görmüyor. Tütün ekimi yapıyorduk onu da yasakladılar. Buğday ve arpa ektiğimiz zaman bu ürünler masrafını çıkarmıyor. Tütün biterse Adıyaman da biter. Hayvancılık için destek verilmediğinden hayvancılık da gelişmiyor." şeklinde konuştu.
"Tarım ve hayvancılıkta destek alamıyoruz"
Ektiği maydanozu satamadığını belirten Hasan Özdaş, "Yaşam şartları zor olduğundan köylerde yaşam zorlaşıyor. Maydanoz ekmiştim, satılmadığından dolayı şu anda biçip atıyoruz. Yaptığımız işten gelir elde edemiyoruz. Tarım ve hayvancılıkta ciddi bir destek olmadığından kimse uğraşmak istemiyor. Köylerde gençler kalmamış sadece ihtiyarlar kendi çabalarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyor." dedi.
Budama döneminde budaması yapılacak olan bağ ve meyve ağaçlarının usta kişiler tarafından yapılması gerekiyor. Aksi taktirde düzgün budama olmadığında verim de güzel olmaz. Adıyaman üzümü meşhurdur. Bahar ayı geldiğinde bağ budaması, çapası, temizliği yapılır. Temizliği ve bakımı olmasa verim de olmaz. Köylerde tütün kalktı, hayvancılık ve tarım da olmadığından köylerde kimse kalmıyor. Şu anda şehirlerde de işsizlik baş göstermiş durumdadır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HÜDA PAR Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Özbek vatandaşların ağır işkencelere uğrama, öldürülme tehlikesi olduğu bilinmesine ve iade işleminin uluslararası anlaşmalara aykırı olmasına rağmen işgalci rejimin "ileri karakolu görevi yapan BAE’ye iade" edildiğini bildirdi.
HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Kürt meselesi ne zaman gündeme gelirse PKK, terör yöntemleri ile Kürt meselesinin konuşulmasının önüne geçmiş, konunun şiddet temelinde konuşulmasına sebep olmuştur." diyerek Kürtlerle Türklerin adalet temelinde kardeşliğinin mutlaka tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.
Batman’ın Sason ilçesinin Yücebağ köyünde yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor. Bölgede bazı köy yolları ulaşıma kapandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir." dedi.