Şapka kanunun 90’ıncı kabul yıl dönümünde değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık, hâlâ yürürlükte olan şapka kanunun lağvedilmesi gerektiğini söyledi.
25 Kasım 1925 tarihinde kabul edilen şapka kanunun 90'ıncı yıl dönümü nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Dicle Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık, şapka kanunu nedeniyle pek çok kişinin idam edildiğini ve kanunun hâlâ yürürlükte olduğunu belirterek, başta İskilipli Atıf Hoca olmak üzere idam edilenlerin iade-i itibarlarının yapılaması gerektiğini ifade etti.
1925 yılında TBMM'de kabul edilen şapka kanununa karşı başta Erzurum, Giresun, Çorum ve Rize'de olmak üzere gösteriler düzenlenmiş ve bu sebeple pek çok kişi idam edilmişti. Şapka gibi batı tarzı kıyafetleri giyinmek istemeyen bir halkın, sırf bu nedenle idam edilmesi dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir zulüm olarak kaydedildi.
Şapka kanunun 90'ıncı yıl dönümü nedeniyle İlke Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sarıbıyık, "Şapka kanunu 25 Kasım 1925 tarihinde, yeni kurulan TC devletindeki yerini aldı. Osmanlı imparatorluğunun bir nevi şer-i devlet düzeninden sonra yeni kurulan TC devleti ve bu devletin kurucu unsurları, hayatın tüm alanlarında bir değişimi öngörüyorlardı. Doğulu bir imparatorluktan sonra batılı bir ulus devlete geçiş sürecinde her şeyi değiştirdikleri gibi kılık kıyafeti de değiştirmek istediler. Bu kanun o dönem içerisinde yeni ulus devleti kurucusu açısından anlaşılabilir bir şeydir. Kılık kıyafetinde, bir takım İslami unsurlar içeren kıyafetlerin daha çok batılı unsurlara adapte edilmesini ön görüyorlardı ve kanun bu anlamda gerçekleştirildi. Bugün hâlâ uygulaması olmasa dahi yürürlüğü devam ediyor." diye belirtti.
"Kanun halka zorla dayatıldı"
Çıkarılan kanunun halka zorla dayatıldığını ifade eden Sarıbıyık, "Tarihte devrimler, inkılaplar, ihtilallar bir halkın değişimi neticesinde gerçekleşir. Bazen de tepeden inmeci bir anlayışla, yukarıda ilkeler belirlenir ve halka dayatılır. Aslında bir imparatorluk bakiyesi olarak yeni ulus devlete geçerken o ulus devletin gerekleri, milletin kahiri ekseriyeti tarafından benimsenmesi mümkün değildi. Bu bağlamda her şeyin değişmesi gibi kılık kıyafetin de değişmesi yukarıdan belirlenmişti. Bu, halka baskıyla, sindirmeyle dayatıldı." dedi.
"Yüzlerce binlerce insan idama mahkûm edildi"
Çıkarılan kanun halkın inanç ve kültürüyle örtüşmediğini belirten Sarıbıyık, "Halk bazı şeylere aşırı direnç gösterir. Hz. Peygamber 'Kim kendisi dışındaki bir kavmin dini inançları doğrultusunda hareket ederse, o kavme benzemeye çalışırsa o da o kavimdendir' demiştir. İslami olan kıyafetlerini değiştirdikleri takdirde küfre gireceğini düşünen halk, bu kanuna karşı yoğun bir tepki gösterdi. Bundan dolayı yüzlerce, binlerce insan idama mahkûm edildi." şeklinde konuştu.
"İskilipli Atıf Hoca başta olmak üzere pek çok kişi idam edildi"
İdamların nedeninin halka zorla dayatılan kanunlardan kaynaklandığını belirten Sarıbıyık, sözlerine şöyle devam etti: "Gerek İstiklal Mahkemeleri, gerek Sıkıyönetim Mahkemeleri tarafından başta Erzurum, Giresun, Ordu, Samsun, Konya, Diyarbakır ve Kahramanmaraş gibi pek çok şehirlerde bu işin simgesel ismi olan İskilipli Atıf Hoca başta olmak üzere pek çok kişi idam edildi. Bu idamların gerçekleşmesi, halka zorla dayatılan kanunun neticesindedir. Bir kanun çıkarıldı ve 'Bu şekilde hareket edeceksiniz. Devletin gücü bunu uygulamaya muktedirdir. Herkes bunu uygulayacak' şeklinde zorla dayatıldı. Halk bu kanuna ciddi bir tepki gösterdiği için pek çok idamla gerçekleşti."
Yürürlükte olan kanunun değişmesi gerektiğine vurgu yapan Sarıbıyık, "Devrimler halkın içerisinde benimsenmeli, önemsenmeli ve o doğrultuda bir evirilmeye gidilmelidir. Fakat bu tepeden inme anlayışla zorla dayatıldığı için pek çok idamla gerçekleşti. Bugün itibariyle bu kanun hâlâ yürürlükte ve aslında şapka giyilmesi icap eder. Şapkanın ötesinde orada belirlenen kılık kıyafete riayet etmesi gerekir ama bugün tabiri caiz ise demode oldu. Bu kanunun doğrudan değiştirilmesi gerekiyor. Tabi sadece bu kanun değil; Tekke ve Zaviye Kanunun da değişmesi gerekiyor. Başta İskilipli Atıf Hoca olmak üzere, diğer tüm idam edilenlerin mutlaka iade-i itibarlarının yapılması gerekir." dedi. (Mustafa Kaynak /Yunus Sırat - İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, okul yönetiminin hakkı olmayan bir şeyi talep etmekle suç işlediğini, ayrıca öğrenciyi rencide edip velisini ise psikolojik baskı altına aldığını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, "Söz konusu nüfus sayımında etnik kökene dair veri toplanmamış olsa da yoğun nüfus hareketliliği Iraklı Türkmen ve Arap kesimleri haklı olarak endişeye sevk etmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her ne kadar günümüzde enerji arzında bir kriz yaşanmıyorsa da, enerji arz güvenliğinin temini noktasında her zaman hazırlıklı olmak önemlidir." dedi.
İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık (Tunceli) Belediye Başkanlarının PKK ile bağlantılı suçlardan ceza almaları ve soruşturmaları devam etmesi nedeniyle bu belediyelere ilgili vali ve kaymakamların kayyum olarak atandığını duyurdu.