Kassam Tugaylarının “Gazze halkı için ferahlık duasına çıkıyoruz” çağrısına destek veren HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı, “Kassam mücahidlerinin çağrısına ses oluyoruz” sloganıyla dua programı düzenledi.

Said Nursi Parkı’nda kılınan yatsı namazının ardından gerçekleştirilen programa, kadın, erkek ve çocuklardan oluşan geniş bir katılım oldu.

Programda Gazze halkının kurtuluşu için eller semaya kaldırılarak dualar edildi.

Program, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanı Refik Alpaya’nın konuşmalarıyla başladı. Alpaya, Gazze’de yaşanan direnişe dikkat çekerek şunları söyledi:  “Değerli kardeşler, Değerli bacılar, değerli Müslümanlar! Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Malumunuz, bugün dünya buna şahit, herkes buna şahit. Evet, Gazze görünürde belki yok olmuş gibi görünüyor ama Gazze’de direniş devam ediyor. Gazze’de direniş öyle bir şekilde devam ediyor ki… Düşünün; bir yerde binalar yıkılmış, sokaklar virane olmuş ama orada yerin altında binlerce mücahit dimdik ayakta. Belki susuzluğa, belki açlığa rağmen mesajlar veriyorlar bize, yol gösteriyorlar. Duaya varana kadar bize yol gösteriyorlar. “Şöyle şöyle dua edin.” diyorlar. Yani bu gerçekten de sıradan bir şey değildir. Bugün destanlar yazıyorlar oradaki kardeşlerimiz. Bedirler yaşanıyor bugün Gazze’de.”

Peygamber efendimizin hayatından anekdotlar aktaran Alpaya, “Peygamber aleyhissalâtu vesselam sahabeleriyle, arkadaşlarıyla Bedir’e giderken o gece Allah Resûlü aleyhissalâtu vesselam sabaha kadar dua ediyordu, ellerini kaldırmış. Hatta öyle bir dua ediyordu ki, Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh diyor ki: “Allah Resûlü aleyhissalâtu vesselam zaman zaman ellerini öyle bir kaldırıyordu ki üzerindeki cübbesi yere düşüyordu. Ben de alıp tekrar omuzuna koyuyordum.” Allah Resûlü aleyhissalâtu vesselam, dediğimiz gibi bazen öyle bir ellerini kaldırıyordu ki neredeyse vücudu ile ayağa kalkıyorcasına dua ediyordu. Yani bunlar sıradan şeyler değildir. Sıradan şeyler olsaydı elbet aleyhissalâtu vesselam yalvarırcasına, yakarırcasına, için için Rabbine -hâşâ- dua etmezdi. Elbette ki bunların bir karşılığı vardır. Çünkü bizleri yoktan var eden Rabbimiz, bizleri bizden daha iyi biliyor, bizleri bizden daha iyi görüyor. Ve o Rabbimiz her şeye kâdirdir.” şeklinde konuştu

Dua etmenin acizlik olmadığını belirten Alpaya, “Elbet bu acizlik değildir. Allah’a yalvarmak acizlik değildir, hâşâ! Çünkü biz bir beşere, bir insana yalvarmıyoruz. Biz âlemlerin Rabbi olan Allah’a yalvarıyoruz, O’na yakarıyoruz, O’ndan yardım diliyoruz. Hz. Ebû Bekir radıyallahu anh diyor ki: “Ey Allah’ın Resûlü! Daha artık yeter. Allahu Teâlâ seni inşallah mahcup etmeyecek. Senin inşallah dualarını kabul edecek.” Ve Allah Resûlü aleyhissalâtu vesselam’ın duası kabul oldu. Bedir başladıktan sonra gökten melekler; Cebrâil aleyhisselam, Mikâil aleyhisselam ve İsrafil aleyhisselam’ın mahiyetinde binlerce melek gökten iniyorlar. Ve inince şeytan ve yaverleri kaçıyor. Ve bugün de Allah’ın izniyle bizler ellerimizi kaldıracağız, Rabbimize yalvaracağız. Allahu Teâlâ inşallah o görünmeyen, görünen ordularını gönderecektir. Rabbim, inşallah bizleri de uyanık olanlardan eylesin. Rabbim, bizleri bir an bile gaflete düşenlerden eylemesin.” İfadelerini kullandı

Alpaya, katılımcılara teşekkür ederek, “Sadece burada değil, gece ve seher vakitlerinde de ellerimizi Rabbimize açmaya devam edelim” çağrısında bulundu.

Programın sonunda Gazze’deki mazlumlar, ümmetin ve tüm insanlığın kurtuluşu için topluca dua edildi. (İLKHA)