Koyun kırkma zamanı

Sıcakların başlamasıyla birlikte küçükbaş hayvanların daha sağlıklı bir şekilde gelişmesi için koyunların kırkma dönemi başladı.
Yaz aylarının gelmesiyle beraber hayvan sahipleri, hayvanlarını daha güzel yetiştirmek ve onlardan daha çok verim almak için koyunlarını kırkmaya başladı. Bingöl merkeze bağlı İncesu (Derenazik) köyü ve Karlıova'ya Kilisek köyünde yaşayan hayvan sahipleri, hayvanlarının daha sağlıklı ve verimli olması için koyunlarını kırkmaya başladıklarını belirttiler.
Her yıl yaz aylarının başlamasıyla koyunlarını kırktıklarını belirten hayvan yetiştiricileri, kırkma işlemi koyunun sağlığı acısından çok faydalı olduğunu, hayvanların kilo almasına ve daha verimli olmasını sağladığını ifade ederek, yünden de kâr elde ettiklerini söylediler.
Koyunları kırkma zamanının geldiğini belirten Fesih Karakuzu, "Şu an koyun kırkmaya başladık. Koyunların üzerinde bulunan yünü alma zamanı geldi. Sıcakların başlamasıyla koyunların üzerindeki fazlalık kendilerine eziyet olup, bunla birlikte sağlık problemlerine de neden olabiliyor. Bunların başında sıcaktan kaynaklanan yanmalar ve yine aşırı sıcaktan dolayı koyunlarda oluşan iştahsızlığa neden olur. Tedbir alınmadığı takdirde ölümlerine dahi neden olabiliyor. Bundan dolayı koyunlarımızı kırparak hem onları eziyetten korumuş oluyoruz, hem de sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlamış oluyoruz." İfadelerini kullandı.
"Koyun yününden gelir elde ediyoruz"
Koyun kırkma işlemi bu mevsimde başladığını belirten Karakuzu, "Bir koyun da ortalama 1,5 ile 2 kilo yün çıkarıyoruz. Bu yünleri temizledikten sonra ihtiyaca göre kimilerimiz yastık, yorgan ve keçe olarak kullanırken, kimimiz de bu yünleri satarak ek gelir elde etmiş oluyoruz. özelikle düğün sezonlarında daha fazla satılıyor. Yeni evlenenlere çeyiz olarak hediye ediliyor." şeklinde konuştu.
"Kaval eşliğinde koyun kırkma yorgunluğumuza iyi geliyor"
Yünü kırkılan koyunların rahat durmaları için kaval eşliğin kırpma işlemi yaptıklarını ifade eden Karakuzu, "Kaval eşliğinde koyun kırpma hem yorgunluğumuza iyi geliyor ve hemde koyunlar için de sakin durmalarına vesile oluyor. "ifadelerini kullandı.
Kaval çalan köylülerden Habib Karakuzu ise güzel kaval çalmayı yaşadığı doğa ortamına bağladığını belirterek, "Doğada doğal besinler, güzel hava ve temiz su sağlıklı kalmamızı sağlıyor. Rabbimize ne kadar şükür edersek azdır. Yani tamamen organik bir ortamda yaşıyoruz. Doğada bin bir çeşit ot var. Hayvanlar o otları yiyor, bizde hayvanların etinden, yoğurdundan, peynirinden ve birçok nimetinden faydalanıyoruz. Rabbim yemeği ve yedirmeyi bizlere nasip etsin inşallah." diye konuştu.
"Hayvancılık dışarıda görüldüğü gibi kolay değildir"
Her yıl Mayıs ve Haziran aylarında Karlıova ilçesine bağlı Kilisek köyünde yaşayan hayvan sahipleri, köy meydanına getirdikleri koyunları kırkarak aşısını yapıldıktan sonra tekrar çayıra salıyorlar.
Hayvancılığın çok zor olduğunu söyleyen Sıddık Temiz, "Biz hayvanlarımızı bu seviyeye getirene kadar sırtımız kırılıyor. Hayvancılık dışarıda görüldüğü gibi kolay değildir. Falanca kişinin 'bu kadar koyunları var' diyorlar ama ne kadar sıkıntı çektiklerimizi bilmiyorlar. Ben bu hayvanlarımı kışın Urfa'ya götürdüm. Çoluk çocuk ailece bu hayvanların bekçiliğini yaptık. Kimse kimsenin derdini bilmez, biz istiyoruz ki hayvancılık için bize biraz daha destek versinler. Arpa, saman fiyatları yüksek. Yaz olduğu için hayvanları kırkmaya mecburuz, yoksa hepsi hastalık kapar. Eskiden kırktığımız koyunların yününü 4 liraya satıyorduk, ama şimdi 2 liraya bile alan yok. Bu yünleri komşu ve akrabalarımıza veriyoruz." dedi.
Kırkılmayan yoyunların hastalık kaptığını belirten 80 yaşındaki Sabri Temiz de "Yünden çıkan koyun canı rahatlar ve ferahlar, çok hızlı gelişir. Koyunları kırkmadığımız zaman mikrop kapar ve hayvanlar parazitlerle hastalık kapar. Bir insan kirli elbisesini değiştirdiğinde ya da saç sakal tıraşı olduğunda nasıl rahatlıyorsa bu hayvanlarda öyledir. Koyunlar kırkıldıktan sonra aşıları yapılır, çünkü hastalık kaptı mı hemen ölüyorlar." ifadesini kullandı. (Nihat Kanat-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman'da sivil toplum kuruluşları, Gazze'de yaklaşık iki yıldır süren saldırılar ve ambargolar nedeniyle yaşanan açlık ve dramı gündeme taşımak amacıyla sessiz oturma eylemi gerçekleştirdi. Katılımcılar, ellerindeki tencere, tava ve kaşıklarla sembolik bir mesaj vererek, dünyanın sessizliğine dikkat çekti.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Mevlid-i Nebi gecesinin, ümmetinin vahdetine, sünnetinin ihyasına, insanlığın hidayetine ve başta Gazzeliler olmak üzere bütün mazlumların kurtuluşuna vesile olmasını temenni etti.
Siyonist işgal rejiminin katliam ve ağır ablukası altındaki Gazze'de, aylardır açlık ve susuzlukla mücadele eden Müslümanların dramı her geçen gün derinleşiyor. Gıda ve insani yardımların girişine izin verilmediği Gazze'de çocuklar başta olmak üzere binlerce sivil açlıkla boğuşurken, dünyanın sessizliği tepkilere yol açıyor.
Kastamonu ve Karabük’te günlerdir devam eden orman yangınları nedeniyle bölgedeki birçok köy tedbir amacıyla tahliye edilirken, söndürme çalışmaları yoğun şekilde sürüyor.