Molla Abdulkudüs Yalçın: Direniş Kervanı zulme karşı suskunluğun kefaretidir

İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdulkudüs Yalçın, Refah Sınır Kapısı'na ilerleyen "Direniş Kervanı"na dair açıklamalarda bulundu, ulemaya çağrı yaptı.
Cezayir'den yola çıkarak Tunuslu aktivistlerin de katılımıyla büyüyen ve Libya üzerinden Refah Sınır Kapısı'na ilerleyen "Direniş Kervanı", Gazze halkına insani yardım ulaştırmayı hedefliyor. Bu anlamlı girişime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA) Genel Başkan Yardımcısı Molla Abdulkudüs Yalçın, bu tür sivil inisiyatiflerin sadece bir yardım değil, aynı zamanda vicdanların direnişi olduğunu vurguladı.
Gazze'de yaşanan zulmün tüm insanlık vicdanını ilgilendirdiğini belirten Yalçın, dünya kamuoyunun ikiyüzlü tutumunu sert sözlerle eleştirdi. "Bir gayrimüslime en ufak bir zarar geldiğinde dünya ayağa kalkıyor; ancak Müslümanlar bombalanırken, çocuklar ölürken dünya sessizliğe gömülüyor" diyen Yalçın, bu çifte standardın artık kabul edilemez olduğunu ifade etti.
"Direniş Kervanı"nın sessizliğe karşı bir cevap olduğunu söyleyen Yalçın, bu girişimin sadece yardım değil, ümmetin uyanışı için bir vesile olabileceğini belirtti.
Yalçın, İslam âlimlerinin bu süreçte yeterince sorumluluk almadığını da dile getirerek, ulemanın bir araya gelip daha yüksek ses çıkarması gerektiğini vurgularken "Rabbim herkesten önce İslam âlimlerini uyandırsın. Refah'a gidemesek de her camide, her evde bu zulüm dile getirilmeli" dedi.
"Söz konusu Müslümanlar olunca herkes sus-pus oluyor"
Gazze'de yaşanan zulme karşı sadece Müslümanların değil, tüm dünya güçlerinin bir araya gelip o vahşeti durdurması gerektiğini ifade ederek sözlerine başlayan Yalçın, "Bir gayrimüslime ufacık zarar dokunduğunda veyahut dokunma girişimi olduğunda bütün dünya ülkeleri haykırmaya başlıyor, Birleşmiş Milletler adı altında onu durdurmaya çalışıyor, hatta zulme ve haksızlığa varacak bazı yani tedbirler almaya çalışıyorlar. Fakat söz konusu Müslümanlar, mağdurlar, gerçek mazlumlar olunca herkes suspus oluyor ve hiç kimseden ses çıkmıyor. Normalde bütün devletlerin bir araya gelip bu zulmü durdurması gerekirken hiç kimseden ses çıkmayınca bu sefer eli boş, silahsız ve sivil toplumlar en azından haykırmaya çalışıyor. Allah kabul ederse bu eylem belki de yapılan zulme karşılık Müslümanların suskunluğunu, o günahını belki bir nebze azaltabilir diye düşünüyoruz." dedi.
"Bu zulme bu vahşete 'dur' demek için mutlaka bir şeyler yapılması gerekir"
Yapılan yürüyüşün asgari olarak yapılacaklar arasında olduğunu ifade eden Yalçın, boykot konusunda da Müslümanların sınıfta kaldığını belirterek, "En azından bu vesileyle bir insan dahi bununla uyanırsa yine de iyidir. Bu hukuki bir meseledir, kardeşlik meselesidir, insani bir meseledir; bu zulme ve vahşete 'dur' demek için mutlaka bir şeyler yapılması gerekir. Bu yürüyüş de en azından yetkilileri ve güç sahiplerini uyandırmaya vesile olur diye düşünüyoruz." diye belirtti.
"Rabbim herkesten önce İslam alimlerini uyandırsın"
Alimleri sessizliğini eleştiren Yalçın, ulemaya seslenerek şunları kaydetti:
"Dünya Alimler Birliği'nin ismi güzeldir, büyüktür ve Elhamdülillah büyük bir kitleyi de çatısı altında toplamıştır ama çok yetersizdir. Bu vahşete karşı defalarca cihadın bütün Müslümanlara farz olduğuna dair defalarca dile getirdiler fakat maalesef seslerini duyuramadılar. Çünkü bunu dünyaya duyuracak imkanları yoktur ve maalesef güçlü olan medyada sessiz kalıyor, kulaklarını kapatıyor, hatta bazen aleyhte propagandalar yapmaya çalışıyor. Alimler de aynı şekilde… Onlarda bir beşer olduğundan kimisi menfaatinin peşinde kimisi de bazı zafiyetlerinin esiri olduğundan sesini yükseltmekten çekiniyor."
Molla Yalçın, "Eğer bütün İslam alimleri bir olup Refah'a gitse veyahut herkes kendi cami, ev, sokak ve çarşısında yeterince bu zulmü dile getirebilse yine de çok şey değişebilir. Fakat bu konuda maalesef ulema da tam olarak görevini yerine getirmiyor. Elbette ki bu zulme karşı acı duyan, ciğeri yanan, uykusuz kalan yüzlerce/binlerce İslam alimi de vardır. Fakat dediğimiz gibi bu yeterli olmuyor. Rabbim herkesten önce İslam alimlerini uyandırsın ve bir araya getirsin. Elbette ki birlikten kuvvet doğar ve birlikte çıkan bir ses yüksek olur ve çok kişiye de Allah'ın izniyle gider. Rabbim yapılan bu faaliyetleri ümmetin ve ümmetin başında olan ulemanın uyanmasına vesile kılsın." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bingöl’de depreme karşı dirençli bir kent oluşturma hedefiyle yürütülen "Bingöl İli Deprem Master Planı" kapsamında bir izleme toplantısı düzenlendi.
Siirt’in Kurtalan ilçesinde ve Başur Köprüsü mevkisinde meydana gelen iki ayrı olayda, arkadaş oldukları belirtilen 3 genç, 6 gün arayla hayatını kaybetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyonist rejimin bu sabah İran’a düzenlediği saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, saldırıları "apaçık bir provokasyon" ve "uluslararası hukuku hiçe sayan haydutluk" olarak nitelendirdi.
Siirt'te motosiklet sürücüsü direksiyon hâkimiyetini kaybederek park halindeki araca çarptı. Kazada yaralanan sürücü hastaneye kaldırıldı.