İşgal rejiminin ekonomisine zarar geldiğinde yaptığı vahşetten geri adım atacağını kaydeden Molla Cemal Çınar, hem İslam ülkelerindeki şirket sahiplerine kaliteli mal üretmeleri hem de Müslüman halkların işgal rejimine ait olan malları kesinlikle almayarak boykot etmeleri çağrısında bulundu.
Boykot etmenin önemine dikkat çeken Molla Cemal Çınar, alınan her boykot ürünün Filistin'deki kardeşlerimize kurşun olarak döneceğini belirtti.
İslam aleminin siyasi ve iktisadi açıdan ciddi bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyleyen Çınar, ''Aksa Tufanı başladığı günden itibaren işgal rejimi hem Müslümanların hem de dünyadaki vicdanlı insanların, insanlık damarına dokundu. Bu vahşi işgal rejiminin saldırılarına karşı Müslümanların, maddi, manevi, askeri, siyasi ve iktisadi açıdan işgal rejimi yenilmiş olarak gündeme geldi.'' dedi.
"Ekonomisi zarar gördüğünde yaptığı vahşetten geri adım atar"
Yaz aylarına girildiğini hatırlatan Çınar, doğal olarak insanların serinlemek için meşrubat, dondurma ve diğer soğuk içeceklere yöneldiğini ancak işgal rejimine ait olan ürünlerin kesinlikle alınmaması gerektiğinin altını çizdi.
Çınar, "Bütün Müslüman kardeşlerimize ve insanlığa buradan sesleniyoruz; yaz aylarına girdik, işgal rejimine ait olan meşrubatları, içecekleri ve her türlü işgal rejimine ait maddeleri boykot etmenin insani yardımdan daha etkili olduğuna inanıyorum. Mali boykot çok önemli ve Müslümanların bu konuda dikkatli olmaları gerekir. İşgal rejimin şah damarı ekonomisidir. Ekonomisi zarar gördüğünde yaptığı vahşetten geri adım atacaktır. Müslümanlar İslami ve insani sorumluluklarını bilerek bu konuyu masaya yatırmalıdır. Müslümanların işgal rejimine ait olan ve onlarla irtibat halinde olan firmaların mallarını boykot etmeye davet ediyorum." şeklinde konuştu.
"yahudilerin hurmalıklarına ve zeytinliklerine müdahale edildiğinde teslim olduklarını görüyoruz"
Boykot etmenin sebebine değinen Çınar, "1400 yıl önce yahudilerin hiçbir yeri yönetmediklerini, askeri ve siyasi bakımından güçlü olmadıklarını görüyoruz. Allah'u Teâlâ, Kur'an-ı Kerim'de yahudilerin hem ekonomik hem de siyasi olarak güçlendiklerinde tehlikeli olduklarından bahsetmesi, Kur'an-ı Kerim'in ne kadar büyük bir mucize olduğunu gösteriyor. Peygamber Efendimizin, yahudiler ile mücadele ederken hiçbir şekilde teslim olmadıklarını fakat hurmalıklarına ve zeytinliklerine müdahale edildiğinde teslim olduklarını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"yahudi mallarını boykot edip güçlü olmalarını engellemeliyiz"
Medine'de kurulan İslam Medeniyeti Devleti'nin dört sac ayak üzerinde kurulduğunu söyleyen Çınar," Bunun birincisi ortak bir anayasa taslağı hazırlamak. İkincisi Ensarlar ile Muhacirler arasındaki kardeşlik yasasını oluşturmak. Üçüncüsü Mescit inşa etmek. Dördüncüsü ise yahudilerin pazar yerlerine alternatif olacak bir pazar yerinin kurulmasıdır. Kurulan pazar yeri Müslümanlara ait ve yahudilerden bağımsızdır. Kur'an-ı Kerim'de yahudilerin ekonomik ve iktisadi açıdan güçlü oldukları zaman ne kadar tehlikeli olduklarını söylüyor. Onun için bizim de yahudi mallarını boykot edip güçlü olmalarını engellemeliyiz." dedi.
"yahudilerin maddi damarlarını kesecek hamleler yapan yöneticilere ihtiyacımız var"
Müslüman şirketlere de çağrıda bulunan Çınar, "Hazreti Osman, Medine'deki su kuyusunu alarak ticari ve stratejik bir hamlede bulundu. Müslüman şirketler de bunu aynısını yaparak işgal rejimine alternatif ve daha iyi kalitede mal üretmesi gerekir. Şu an Hazreti Osman gibi ticari hamle yapacak tüccarlar ve onlarla Hazreti Ali gibi çarpışan mücahitler lazım. Peygamber Efendimizin yaptığı gibi iktisadi ve maddi damarlarını kesecek hamleler yapan yöneticilere itiyacımız var." diye konuştu.
"Boykot etmek insani ve İslami bir görevdir"
Halkın işgal rejimine ait ürünleri boykot etmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Çınar, "Tarihte de işgal rejiminin mallarını boykot etmek her daim zikredilecek ve takdir görecek bir girişim olacaktır. İslam alimlerinin 'işgal rejiminin mallarının alınması caiz değildir' fetvasını vermesi çok sevindiricidir. Alimlerin belli aralıklarla alınan her işgal rejimi malının Filistin'deki kardeşlerimize bir kurşun ve üzerlerine bomba yağacaklarını hatırlatması gerekir. Bunun için diyoruz ki evimize ne girerse girsin, ama işgal rejimine ait olan mallar girmesin diyoruz. Mutfağımıza, oturma odamıza, yatak odamıza, aracımıza, aşımıza ve işimize işgal rejiminin malları girmesin. Boykot etmeyi insani ve İslami bir görev bilip bunun üzerinde durulması gerekmektedir." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, 6 ile yeni emniyet müdürü atandı.
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu, Genel Sağlık Sigortası'na ilişkin değişiklikleri içeren kanun teklifini kabul etti.
Balıkesir'in Ayvalık ilçesi açıklarında yasa dışı yollarla Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmeye çalışan 18 düzensiz göçmen yakalandı.
Sakarya'nın Karasu ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 2 kişi hayatını kaybetti.