İşgal rejiminin son yaptığı hastane katliamıyla meydanlara çıkan Diyarbakırlılar, başlattıkları süresiz direniş nöbetini bu gece de sürdürdü.

HÜDA PAR'ın çağrısıyla dün akşam başlayan süresiz direniş nöbeti bu akşam da devam ederken yapılan konuşmalarda "Aksa Tufanı" operasyonu sürecinde hükümetin atması gereken adımlar hususunda beklentiler paylaşıldı.

Merkez Kayapınar ilçesi Yenihal Köprülü Kavşağında düzenlenen süresiz direniş nöbeti programı Mehmet Emin Yılmaz'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından bir konuşma yapan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Zeynel Abidin Gülsever, 15 temmuz darbe gecesinde halkın desteğini hatırlatarak yetkililere atılması gereken adımlar hususunda çağrıda bulundu.

Zeynel Abidin Gülsever

"'Biz tarafız' diyorsunuz, harekete geçmeyen bir taraf olur mu?"

"Aksa Tufanı" operasyonuyla beraber bazı şeylerin değiştiğini söyleyen Gülsever, "Bugüne kadar elimizdeki tespihlerle Er-Rahman, Er-Rahim, El-Ğafur, El-Şekur, El-Vedud diye zikirler çekiyorduk. Bugünden sonra Ya Cebbar, Ya Kahhar, Ya Zuntikam diye zikirlerimiz olacak. Bizler meydanlara kefenlerimiz giyerek çıktık. Bunu da değiştireceğiz. Artık meydanlara üniformalarımızla, kamuflaj elbiselerimizle, savaş zırhlarımızla çıkacağız inşallah. Bunu bize yaşattıkları için Filistinli kardeşlerimize teşekkürlerimizi bildiriyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Gülsever, "Oy verip başımıza geçirdiklerimize birkaç söz söylemek istiyorum. 20 yıldır iktidardasın. 15 Temmuz günü televizyona çıkıp 'ey halkım sokağa dökülün, şu Amerika'nın başımıza bela ettiği şer odağını, terörist şebekesini durdurun' dedin. İndik, etten duvarlar ördük, tankların üzerine çıktık, yüzlerce şehit verdik ama seni çiğnetmedik. Biz senden Abdülhamid Han'ın, Selahaddin-i Eyyubi'nin, Fatih'in, Kanuni Sultan Süleyman'ın kokusunu aldık. Şimdi televizyona çıkmış taraf olduğunuzu söylüyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Gülsever, "Sayın Cumhurbaşkanım, yetkililer, bakanlar, milletvekilleri, partililer sizlere sesleniyorum: harekete geçin. Grup başkan vekili 'biz tarafız' diyor. Taraf olmayanlar bertaraf olur zaten. Nasıl bir taraf? harekete geçmeyen bir taraf olur mu? Sizden beklentimiz Malatya kürecik hava üstünün kapatılmasıdır, bunu istiyoruz. Büyükelçileri çekin onlarınkini de def edin ve bütün ilişkilerinizi askıya alın. Bugün ümmete liderlik edecekseniz, dünya beşten büyüktür diyorsanız bunu yapmalısınız. Eğer yapmazsanız vallahi sizlerde unutulursunuz." şeklinde konuştu.

Ömer Buğday

"Birinci Dünya Savaşından beri Kudüs huzur yüzü görmedi, tüm dinlere saygılı yapısı hızla bozuldu"

Gülsever'in konuşmasından sonra katılımcılara hitapta bulunan TUGVA Diyarbakır İl Başkanı Ömer Buğday, Kudüs'ün sadece bir şehir değil, bir sembol ve imtihan olduğunu belirterek ilk kıblenin korunamaması durumunda son kıblenin geleceğine de güvenle bakılamayacağını söyledi.

İslam dünyasının Kudüs imtihanında sınıfta kaldığını sözlerine ekleyen Buğday, "Müslümanlar olarak yüreklerimizdeki Kudüs işgal edildiğinden beri zalime gerektiği gibi karşı koyamaz olduk. Osmanlı Devleti 4 asır boyunca Kudüs’ü diğer dinlerin mensupları için de barış, huzur ve esenlik şehri olarak yönetmişti. Birinci Dünya Savaşında yenilen tarafta yer alan Osmanlı, diğer pek çok coğrafya gibi Kudüs’ü de terk etmek zorunda kalmıştı. İşte o günden beri Kudüs huzur yüzü görmedi, tüm dinlere saygılı yapısı hızla bozuldu, Müslümanlarla birlikte Hristiyanların kutsalları da israilin tehdidi altına girdi." diye belirtti.

Kâfirlerden asla dost olunmadığını ve onların asla merhamet etmediğinin altını çizen Buğday, "Biz Müslümanız ve kardeşlerimizin bizden başka kimsesi yok, bunu hepimiz bir kere daha gördük. Ölenler Avrupalı sarı saçlı, yeşil gözlü olsaydı bütün dünya ayağa kalkardı ama ölen biziz ve bizim Allah'tan başka dostumuz yok. Zaman uykudan uyanma zamanıdır. Bu hakikati çocuklarımıza okullarda ve evlerimizde öğretmek zorundayız." ifadelerine yer verdi.

"Hazreti Ömer ve Selahaddin Eyyubi’nin mirasını sahipsiz bırakmayacağız"

Mısır zindanlarında Muhammed Mursi, kahvehanelerde Hasan el Benna, Filistin zindanlarında Ahmet Yasin, sokaklarında Abdulaziz Rantisi olunması gerektiğini sözlerine ekleyen Buğday, konuşmasın şöyle sürdürdü:

"Kudüs'ümüzü canımızdan daha çok seveceğiz ve bileceğiz ki ancak ve ancak Müslümanlar kardeştir. Ne aramıza örülmüş yapay sınırlarımızın ne dillerimizin ne ırklarımızın ne renklerimizin ne farklı fikirlerimizin bizi bölüp parçalamasına, yumuşak lokma haline getirip Siyonizm’e ve emperyalizme yem etmesine izin vermeyeceğiz. Tek önder olarak Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhivesellemi bileceğiz, yegâne rehber olarak Kuran’ı tanıyacağız ve tek hedefimiz ile duamız da bu kutlu yolda şehadet olacak."

Buğday, "Peygamber Efendimizin miraca çıktığı bu kutsal şehri, Hazreti Ömer Radiyallahu Anhum ve Selahaddin Eyyubi’nin mirasını sahipsiz bırakmayacağız. Filistinli kardeşlerimiz bugüne kadar görevlerini, vazifelerini yerine getirdiler, bundan sonra 2 milyar Müslüman olarak Kudüs nöbetini devralma sırası bize gelmiştir. Bu vesileyle bir kez daha Kudüs’ün işgalini, Mescid-i Aksa’nın mahremiyetinin ihlalini, Filistinlilerin haklarının gaspını asla kabul etmeyeceğimizi ilan ediyoruz." dedi.

Program, İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Nazım Şimşek'in yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)