Sönmez: Türkiye'de ve İslam sokaklarında halen HAMAS'ın 7 Ekim'de atmış olduğu işaret fişeği anlaşılmış değil

Zulme uğrayan mazlum Filistin halkına destek ve işgalci siyonistleri protesto için Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde bir araya gelen vatandaşlara bir konuşma gerçekleştiren Avukat Gülden Sönmez; Türkiye'de ve İslam sokaklarında HAMAS'ın 7 Ekim'de atmış olduğu işaret fişeğinin halen anlaşılamadığının altını çizdi.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde Cuma namazı sonrası Melike Hatun Cami avlusunda bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Gazze’de insani ara sonrasında daha yoğun bir katliama maruz kalan Filistinliler için bir araya gelen Ankaralılar, hep bir ağızdan sloganlarla Filistin’e destek olmaya devam edeceklerini belirtti.
Platform adına AGD Ankara Şube Başkanı Mustafa Koyuncu’nun okuduğu basın açıklamasının ardından bir konuşma geçekleştiren Avukat Gülden Sönmez, Avrupa’daki insanların, Müslüman ülkelerin vatandaşlarından çok daha Filistin’in yanında olduğunu söyledi.
Sönmez, "Türkiye'de, İslam sokaklarında HAMAS'ın 7 Ekim'de atmış olduğu işaret fişeği hala anlaşılmış değil. Amerika'nın, siyonizmin etkisi altında toplulukların dahi uyandı, Avrupa'nın sokakları uyandı. O kadar ki insanlar imanı ve İslam’ı merak ediyorlar. Ama nasıl oluyorsa Ankara'nın sokakları bomboş, İstanbul'un sokakları bomboş. Lütfen alınganlık göstermesin. Ama sivil toplum kuruluşlarımız 28 Şubat'ta başörtüsü için üniversite önüne gidecek bir araç bile bulamazken, bugün herkes lüks binalarda, büyük salonlarda otobüsler, arabalar, para, ekonomik imkan, iktidar, hükümet her şey varken bu kadar imkanın karşısında yapabileceğimiz 60 gündür sadece bu kadar mıdır? Lütfen, Gazze kendini kurtarıyor. Biz kendimizi kurtaramıyoruz. Korkunç bir şahitliğe maruz kalıyoruz. Çocuk ölümü seyrediyoruz. Erkek ölümü değil, asker ölümü değil, mücahit şehitliği değil, çocuk katliamı seyrediyoruz. Kadın katliamı seyrediyoruz. Bunu seyretmek normal yaşama devam etmek demek. Normal yaşamımıza devam edemeyiz. Sözüm sizin mikrofonunuzla Türkiye halkının tamamına." dedi.
"Gazze'nin tamamı işgal edildiğinde, tüm Müslümanlar katledildiğinde, Fatih Camii'nde gıyabi cenaze namazı kılmayı bekliyoruz"
Avukat Gülden Sönmez
Konuşmanın devamında Sönmez, şu ifadelere yer verdi:
"Nerede silahlı mücadelede bile yer alan Türkiye'nin solcuları? Nerede sanatçılar, nerede siyasi partiler, nerede sendikalar? Bütün bu manzara karşısında 21 milyonluk İstanbul'da yaşıyorum, 21 milyonluk İstanbul'da 100 binlik bir sivil eylem hala gerçekleşmiş değil. Acaba neyi bekliyorlar? Ben size söyleyeyim. Gazze'nin tamamı işgal edildiğinde, tüm Müslümanlar katledildiğinde, Fatih Camii'nde gıyabi cenaze namazı kılmayı bekliyoruz. Hayır, biz bu değiliz. Biz bu olamayız. Biz böyle bir mirası Türkiye Müslümanları olarak Türkiye'nin çocuklarına bırakamayız. İslam ümmetine böyle örnek olamayız. Bakın Gazze hepimize örnek oluyor. Ayağa kalkmamız lazım. Kendimizi toparlamamız lazım. Denizden, karadan nereden biliyorsak. Elimiz Gazze ile buluşmak zorunda. Neyi bekliyoruz? Mavi Marmara için çıktığımızda 40 gün kara konvoyla gittiğimizde Gazze bugünkünden daha iyi durumdaydı. Şimdi esas gitme zamanı. Neyi bekliyoruz arkadaşlar?"
"Boykot, halkların ekonomik yaptırımın adıdır"
Son olarak Sönmez, "Boykot halkların ekonomik yaptırımın adıdır. Birleşmiş Milletler Devletler yaptırım yapamıyorsa halklar yaptırım yapar. Gücün de finansın da paranın da siyasetin de diplomasinin de yardımın da kaynağı biziz arkadaşlar. Yani iman etmiş bir yürek, yani vicdanlı bir insan, bir kadın, bir çocuk, bir erkek. Biz değiştirebiliriz. İşgal bizim kaderimiz değil. 7 Ekim'de HAMAS bunu gösterdi. Bunu doğru anlayalım ve o çizginin karşısında duralım. İşaret fişeği İslam sokaklarını aydınlatsın. Tıpkı Londra'yı aydınlattığı gibi." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
HAMAS, siyonist rejim sözde güvenlik kabinesinin Gazze'yi işgal ve sivilleri göçe zorlama kararını "tam teşekküllü bir savaş suçu" olarak nitelendirdi, "işgal" yerine "kontrol" kelimesini kullanmasını da "hukuki sorumluluktan kaçma çabası" olduğunu vurguladı.
Fundamentalist Netanyahu hükümeti, Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldı. Filistin İslami Cihad Hareketi, bu adımı "soykırımın yeni aşaması" olarak nitelendirirken, bölgede hasta, yaralı, ilaç ve yakıt sıkıntısı kritik seviyelere ulaştı.
El-Aksa Hastanesi Sözcüsü Halil Daqran, yaralı ve hastaların sayısındaki artışa rağmen hastanede kalan dizel yakıtın yalnızca birkaç saatlik çalışmaya yeteceğini belirterek, "Acil yakıt temin edilmezse hastane tamamen hizmet dışı kalacak" uyarısında bulundu.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP), Gazze’ye insani koridor talebiyle Pazar günü Güvenpark’tan TBMM’ye yapılacak yürüyüş öncesi, bu akşam sosyal medyada etiket çalışması başlatacak.