Gazze'de devam eden katliamlar nedeniyle her hafta düzenlenen basın açıklamasında konuşan Vefa Derneği Başkanı Mehmet Ersöz, "Müslümana yakışan en temel hususiyetlerden biri de vefadır. Lütfen meşguliyetlerimiz ve problemlerimiz bize Gazze'yi unutturmasın." dedi.

Sakarya Milli İrade STK'lar Birliği tarafından her hafta farklı bir derneğin organize ettiği basın açıklaması bu hafta 31'inci kez düzenlendi.

Adapazarı Kültür Merkezi önünde Sakarya Sivil Toplum Kuruluşları adına bu hafta Vefa Dayanışma ve Dostluk Derneği düzenledi.

Sakarya Milli İrade STK'lar Birliği adına basın açıklamasını okuyan Vefa Dayanışma ve Dostluk Derneği Başkanı Mehmet Ersöz, Müslümanlara yakışan en güzel şeyin vefa olduğunu, meşguliyetlerin Gazze'yi unutturmaması gerektiğini söyledi.

"Gazzeli kardeşlerimizden binlercesi susuzluk nedeniyle ölüm tehlikesi altında"

6 Temmuz itibarıyla temiz suya erişememe nedeniyle dünyada en çok ölümün Gazze'de yaşandığını, bunun tüm dünya ve Müslümanları utancı olduğunu vurgulayan Ersöz, "BM'nin raporlarına göre, Gazze'nin neredeyse tamamı gıda kriziyle boğuşuyor. 495 bin kişi açlıkla savaşıyor. Tarım arazilerinin büyük bir kısmı tahrip oldu veya yok edilmiş durumda. Bu saldırılar, Gazze'nin insanlarına ve topraklarına derin bir acı ve yıkım bırakıyor. İsrailin işgali ve ablukası nedeniyle tatlı suya erişimi kısıtlanan Gazzeliler içecek su bulamıyor ve bir haftadadır içecek suya erişimi olmayan Gazzeli kardeşlerimizden çoğu bebek ve çocuk olmak üzere binlercesi susuzluktan ölüm tehlikesi altında. Lütfen muharrem ayına girerken bunu da düşünelim. Dünya Müslümanların birbiri ile uğraşıp güç kaybetmesinden dolayı neler kaybettiğini tefekkür edelim. Eğer Müslümanlar ülkeler halinde ve birlikte güçlü olabilselerdi, her Müslüman komsuyla barış içerisinde yaşayıp ülkesini kalkındırabilseydi ne dünya çok acı sömürgecilik tarihini yaşardı ne de dünyanın birçok halkı Yahudilerin ve emperyalizmin zulmüne uğrarlardı." diye konuştu.

"Müslümana yakışan en temel hususiyetlerden biri de vefadır"

İşgalcilerin hiçbir ahlaka ve hukuka sığmayan soykırımının 100 yılı aşkın süredir hiç durmadan devam ettiğini aktaran Ersöz, "Bu siyonist topluluk diğer insanlarla kendini eşit görmeyip seçilmiş topluluk anlayışı ile diğer insanları kendinden aşağı gören bir inanç sistemine sahiptir. Anlayışı bu olan bir topluluk ile de maalesef barış yapma imkânı yoktur. Bu yüzden Yahudi milliyetçiliği de diyebileceğimiz Siyonizm sadece güçten anlar. Bu yüzdende aylardır, yıllardır, yüzyıldır toprakları Yahudi faşistleri tarafından işgal edilen Filistinli kardeşlerimize yardım edebilmek, İsrail saldırganlığını durdurabilmenin yolu da millet olarak, ümmet olarak güçlü olmak, gücün ahlakına sahip olmak, bizi Müslüman bir millet yapan inançlarımıza vefa gösterip sahip çıkmakla olur. Müslümana yakışan en temel hususiyetlerden biri de vefadır. Yaratana karşı vefa, yarattıklarına karşı vefalı olmayı gerektirir. İsrailin vahşetinde bir azalma yok ama bizlerin gündeminde bu vahşete yönelik tepkilerimizde azalmalar var. Maalesef insanların kötülüğe alışmak, zulmü kabullenmek gibi kötü huyları da var. Lütfen meşguliyetlerimiz ve problemlerimiz bize Gazze'yi unutturmasın." şeklinde konuştu.

Siyonist rejimin saldırılarında son 10 günde 385 Filistinlinin şehit olduğunu, 7 Ekim'den bu yana ise 38 bin 11 kişinin şehit edildiğini belirten Ersöz, "Mazluma dini sorulmaz diyen bir dinin mensupları olarak nerede ve kim tarafından yapılırsa yapılsın zalime, zulme karşı ve kim olursa olsun mazlumdan yana olmak inancımızın ve insan olmamızın gereğidir." dedi.

"İnsanların işyerlerini araçlarını tahrip etmek milliyetçilik değildir"

Kayseri'de Suriyelilere yönelik başlayan saldırılara da değine Ersöz, "Toplumdaki birçok haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, faşistliğe karşı çıkmayıp bir sıkıntı ve kriz anında toplumun en zayıf halkası olan kesimlere yönelik kör bir şiddete yönelmek, helal kazancının peşine olan insanların işyerlerini araçlarını tahrip etmek milliyetçilik değildir, vatanseverlik ise hiç değildir. Milliyetçilik milletini yüceltecek davranışlarla olur, milletin hatırladığında utanacağı eylemlerle değil. Kendinden zayıf olana kitlesel bir histeri ile yönelmek delikanlılık, adamlık, Müslümanlık değildir. İnsanlık hiç değildir. Benzer provokasyonların önüne geçmek için halkımızı sağduyuya davet ederken devletimizden suçluyu en ağır şekilde cezalandırması, işlenen suçu gerekçe göstererek de bu provokasyona alet olup mala, cana zarar verenlerin ve onların eline taş tutanların da cezalandırılmasıdır. Benzer provokasyonlar içinde Sakarya halkını duyarlı ve dikkatli olmaya milletimiz küçük düşürüp, devletimiz zaaf içerisinde gösterecek davranışlara karşı da her zaman engelleyici tutum içerisinde bulunmaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)