Fırıncıların sıcak havalarla imtihanı başladı

Sıcak havanın etkisini gösterdiği Mardin’de, sıcaklığa en fazla maruz kalan kesim fırıncılar oluyor.
Yaz aylarının kendini iyiden iyiye hissettirdiği Mardin’de, en zorlu mesailerden birini fırıncılar yapıyor. Günün büyük bir bölümünü 300 ila 350 derce yüksek sıcaklıkta yanan fırınların başında geçiren ustalar, hem geçim derdiyle hem de kavurucu sıcaklarla mücadele ediyor.
Fırıncılar, her şeye rağmen şükrederek ekmek paralarını çıkardıklarını, gençlere de iş noktasında azimli olmaları ve özellikle de sosyal medyadan uzak durmaları tavsiyesinde bulundu.
“Mesleğimiz zor ama Allah’a çok şükür devam ettiriyoruz”
Yaklaşık 30 yıldır kürek sallayan Şeyhmus Munga, “Küçüklüğümden beri fırın mesleğiyle uğraşıyorum. Yaklaşık 30 yıldır bu meslekte emek veriyoruz. Her mesleğin zor bir yanı olduğu gibi fırıncılık mesleğinin de zor yanları vardır. En zor yanlarından bir de sıcak havadır. 300-350 derece sıcak altında çalışmak zorunda kalıyoruz. Kışın da çalıştığımız yer sıcak ama dışarısı soğuk olduğundan hastalanma riskimiz de artıyor. Mesleğimiz zor ama Allah’a çok şükür devam ettiriyoruz. Ekmeğimizin peşindeyiz. Hiçbir zaman işten korkmamalı, iş bizden korkmalıdır. İnsan yeterince azimli olursa, her işin üstünden gelebilir.” ifadelerini kullandı.
“Gençlere tavsiyemiz, kendilerine güzel bir meslek edinmeleridir”
Çırak bulmakta sıkıntı yaşandığı bu dönemde gençlere tavsiyelerde bulunan Munga, "Malum olduğu üzere sıcak havalardayız. Mardin’deki sıcaklar da yüksek olduğundan mesleğimiz icabıyla da daha fazla zorlanıyoruz. Yüksek sıcak havada ayrıca 300-350 derce fırının önünde saatlerce çalışmak hiç kolay olmuyor. Çok şükür yoğunluğumuz da var. Sabahın erken saatlerinde fırını açıyoruz. Bu zamanda çırak artık yetişmiyor. İşe başlamak isteyenler de en fazla bir hafta kalıp ardından çıkmak zorunda kalıyor. Zor işlerde çalışmak ilk tercih arsında olmuyor artık. Eskiden bizler de çırakken sabahtan akşama kadar hiç şikâyet etmeden çalışıyorduk. Şimdiki nesil ise bu tür mesleklere hiç sıcak bakmıyor. Gençlere tavsiyemiz, kendilerine güzel bir meslek edinmeleri, okuldan sonra alternatif olarak esnaf olmaları ve özellikle sosyal medyadan uzak durmalarıdır. İmanlarını muhafaza etmelidirler.” şeklinde konuştu.
“Yıllardır ekmeğimin peşindeyim, hiç pişman olmadım”
Fırıncılık mesleğinin yazın ayrı, kışın ayrı bir zorluğu olduğunu ifade eden Özcan Koluman, “15 yılı aşkın fırın mesleğini icra ediyoruz. Mesleğin en zor anları olan sıcak havalardır. Kışın ise fırın sıcak, dışarısı soğuk olduğundan hastalanıyoruz. 300-350 derce sıcaklık altında çalışmak zorunda kalıyoruz. Fırını odunla ateşliyoruz. Doğal gaz olduğunda daha rahat oluyor. Malum Mardin’in yüksek sıcakları da bizleri çok daha fazla etkilemektedir. Mecbur ekmek paramızı çıkarıyoruz. Pahalılığın en zirve yaptığı bu dönemde çalışmak daha çok zorlaşmış. Allah yar ve yardımcımız olsun.” şeklinde konuştu.
Mesleğini severek yaptığını ve bundan pişmanlık duymadığını belirten Koluman, “Yeni nesil gençlere tavsiyem, sosyal medyadan uzak durmaları ve düzgün bir esnaf olmalarıdır. Ayrıca uyuşturucu belasından da muhakkak uzak durmaları lazım. Rızkı veren Allah’tır. Sürekli paranın peşinden koşulmamalıdır. Yıllarca bu meslekte çalışıyorum ve ekmeğimin peşinde olduğumdan hiç pişman değilim. Mesleğimi seve seve icra ediyorum, etmeye de devam edeceğim inşallah.” dedi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Fıstık ve meyve ağaçlarının kuruduğu Siirt’te, Ziraat Odası Başkanı Günbat, tarımın çöküşünü durdurmak için Garzan Sulama Projesi’ne dikkat çekti.
Son yıllarda hızla artan siber suçlara dikkat çeken bilişim uzmanları, sosyal medya kullanımı, online alışveriş ve banka bilgileri üzerinden gerçekleşen dolandırıcılık yöntemlerine karşı önemli uyarılarda bulundu.
Yaz aylarında artan hastalıklar ve alınması gereken önlemlerle ilgili konuşan Dâhiliye Uzmanı Dr. Abdulkadir Geylani Şahan, gıdalardan oluşabilecek zehirlenmelere dikkat çekerek, sıvı alımının arttırılması ve gıdaların bekletilmeden tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Medya ve İletişim Danışmanı Kurtuluş Kılınç, siyonist rejimin medya ve dijital mecralar üzerindeki etkisine dikkat çekerek, dijital boykotun bilinçli bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.