Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına Evrensel Hafızlar Derneği tarafından düzenlenen basın açıklamasında, "Zaman, bir vücudun azaları gibi siyonistlere ve onları destekleyenlere karşı her zemin ve platformda karşı durma, siyonist İşgalci çetesini mübarek topraklardan söküp atma zamanıdır." ifadelerine yer verildi.

Sakarya'da faaliyet gösteren 70'ten fazla STK'nın oluşturduğu Sakarya Milli İrade Sivil Toplum Kuruluşları adına her cumartesi günü farklı bir derneğin üstlendiği basın açıklamaları devam ediyor.

Bu hafta Evrensel Hafızlar Derneği tarafından Adapazarı Atatürk Kültür Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasını dernek adına Faysal Aydın okudu.

"Aksa ve Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır"

Tarihin her döneminde azgınlıkta ve zulümde ileri gitmiş kişi ve toplulukların olduğunu ancak zalimlerin zulmünün devamlı olmadığını, dünyada da yaptıklarına karşılık hak ettikleri cezayı aldıklarını belirterek konuşmasına başlayan Aydın, "Yeter ki zulme karşı direnenler zorluklar karşısında yılgınlığa, umutsuzluğa düşmeden sabr-u sebat göstersinler. Kutsal mabedimiz Mescid-i Aksa ve Kudüs davasını omuzlayan Filistinli kardeşlerimiz, tarihte eşine az rastlanır bir sabır ve kahramanlıkla siyonist zulme ve barbarlığa karşı direnmekte mücadelelerini sürdürmektedirler. Beşinci ayını doldurmak üzere olan bu kutlu direnişin devamı ve başarısı elbette ki sadece Filistinli kardeşlerimizin sorumluluğunda değildir. Aksa ve Kudüs davası tüm Müslümanların davasıdır." dedi.

"Gazze ve Filistin, gündemimizde ilk sırada yer almalıdır"

Aydın, "Dünyanın gözü önünde pervasızca icra edilen soykırım ve katliama karşı durmak İslami bir vecibe olduğu kadar her insan için ahlaki bir sorumluluktur. Sakarya'da yaşayan bizler de siyonist vahşetin sonlandırılması, için tüm imkanlarımızı seferber etmek, Gazzeli kardeşlerimizin sürdürdüğü direniş ve mücadele safında yer almak zorundayız. Zaman, bir vücudun azaları gibi siyonistlere ve onları destekleyenlere karşı her zemin ve platformda karşı durma, siyonist İşgalci çetesini mübarek topraklardan söküp atma zamanıdır. Bugün ve yarın ümmetin göstereceği zaaf, Filistinli kardeşlerimiz daha çok acı çekmesine siyonist işgalin sürmesine neden olacaktır. Bu nedenle her vatandaşımız, her dernek ve vakfımız, her İslam ülkesi ümmet bilinciyle Soykırımcı Siyonist çetelerle mücadeleyi yaşam biçimi haline getirmelidir. Aksa ve Kudüs davasının cephe hattı olan Gazze ve Filistin, gündemimizde ilk sırada yer almalıdır. Yerel seçimle ilgili ve siyasi, gündelik konularla ilgili diğer gündemler Gazze, Filistin Kudüs duyarlılığımızı gölgelememelidir." diye konuştu.

"Uluslararası hukuku ve mahkeme kararını hiçe sayan siyonistlere karşı diplomasi ve küresel kamuoyu harekete geçirilmeli"

Gazze ve Filistin için atılacak her adımın anlamlı ve değerli olduğunu ancak kınama, çağrı ve temennilerin siyonistleri durdurmadığını, katliam ve soykırımın tüm dünyanın gözü önünde pervasızca yapılmaya devam edildiğini hatırlatan Aydın, "İslam ülkelerinin temsil makamındaki kuruluş ve yapıların devletlerin fiili, somut adımlar atması gerektiği açıktır. Uluslararası Adalet Divanının 26 Ocak'ta aldığı ihtiyati tedbir kararları siyonist çete tarafından dikkate bile alınmamıştır.  Karardan sonra da katliam devam etmiş, insani yardımlar zorbaca engellenmiş, Gazzeli kardeşlerimiz açlığa ve kıtlığa mahkûm edilmiştir. Uluslararası hukuku ve mahkeme kararını hiçe sayan siyonistlere karşı diplomasi ve küresel kamuoyu harekete geçirilmelidir. Her gün onlarca çocuk, kadın ve sivilin saldırılar altında şehit olduğu, insani yardıma ulaşmak için toplananların topluca katledildiği, gıda ve su yardımının bile engellendiği Gazze'ye temel ihtiyaç malzemelerinin ulaştırılması en öncelikli mesele haline gelmiştir. Karadan, denizden, havadan tüm imkânlar kullanılarak Gazze'deki muhasaraya son verilmelidir. Bunun için ulusal, uluslararası organizasyon ve faaliyetler arttırılmalı, Refah sınır kapısının açılması için de Mısır'a baskı yapılmalıdır. Yapılacak ateşkes görüşmelerinde İşgalin ve ambargonun sonlandırılması, Gazze'nin imarı, hukuksuz şekilde hapsedilen tutukluların salıverilmesi ve İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli mahkumların güvenli şekilde evlerine dönüşünün sağlanması için her platformda etkili girişimlerde bulunularak çaba sarf edilmelidir." şeklinde konuştu.

"Evlatlarımıza ümmet olma şuurunu, Kudüs bilincini örnek olarak öğretmeliyiz"

Aydın, "Ülkemizin güvenliği, ümmeti Muhammed'in birliği ve hatta tüm dünyanın barış ve huzuru için Siyonist vahşetin sonlandırılması gerekmektedir. Zulmün müsebbibi ve zalimin yanında saf tutanların tamamı insanlığa karşı suç işlemekten dolayı yargılanmalı, aşağılık insanlar olarak tarih sayfalarında yer almalıdır. Kudüs'ün tekrar Hazreti Ömer'in Selahaddin Eyyubi'nin ufkuna ve fethine ihtiyacı vardır. Bizler de Mescid-i Aksa'mızın tekrar özgür olması için; kız erkek tüm evlatlarımıza Hazreti Ömer'leri, Selahaddin'leri, Sad bin ebu Vakkas'ları, Sultan Fatih'leri, İzzettin el Kassam'ları, Ahmet Yasin'leri, zulmün karşısında duran tüm Saidleri, israil tankının karşında duran Rachel Corrie'ları, ABD Hava Kuvvetlerinde aktif görevde iken 24 Şubat 2024'de israilin Washington Büyükelçiliği önünde 'Artık soykırım suçuna iştirak etmeyeceğim! Özgür Filistin' diyerek son nefesini veren 25 yaşındaki Aaron Bushnell, örnek alarak yetiştirmek zorundayız. Evlatlarımıza ümmet olma şuurunu, Kudüs bilincini örnek olarak öğretmeliyiz." dedi. (İLKHA)