Akademisyen ve öğrenciler Gazze için cübbe ve kalemlerini bıraktı

İnönü Üniversitesi Öğrenci Topluluklarının, Gazze'deki soykırıma tepki göstermek ve dünya genelindeki üniversitelerde yapılan protestolara destek vermek amacıyla düzenledikleri etkinlikte akademisyen ve öğrenciler, cübbe ve kalemlerini bırakarak, şehit edilen akademisyen, doktor, öğretmen ve öğrencileri anmak amacıyla oturma eylemi gerçekleştirdiler.
İnönü Üniversitesi Öğrenci Toplulukları tarafından "soykırıma sessiz kalmak suça ortak olmaktır" sloganıyla işgalci siyonist rejiminin Gazze'de yaptığı soykırımına tepki göstermek ve dünya genelindeki üniversitelerde yapılan protestolara destek vermek amacıyla Cuma namazı sonrası İlahiyat Camii bahçesinde bir dizi etkinlik düzenlendi.
Yapılan Türkçe, Arapça ve İngilizce basın açıklamasının ardından akademisyen ve öğrenciler, cübbe ve kalemlerini bırakarak şehit edilen akademisyen, doktor, öğretmen ve öğrencileri anmak amacıyla okunan hayat hikayeleri ile birlikte oturma eylemi düzenledi.
"On binlerce öğrenci, öğretmen, öğretim görevlisi, din adamı, doktor ve sağlık personeli şehit edilmiştir"
Gazze İslam Üniversitesi Profesörü Yazar ve Şair Rafet El Arif'in şehit olmadan önce Gazzeli çocuklara armağan ettiği şiiri okuyarak basın açıklamasına başlayan Tıp Öğrencisi Abdullah Dinçadam, "Yedi ayı aşkın süredir tüm insanlığın gözleri önünde Gazze'de kadın, çocuk, sivil ayrımı gözetilmeksizin, apaçık bir soykırım uygulanmaktadır. Bu süre zarfında Gazze'deki tüm okullar, fakülteler, mabetler ve hastaneler yerle bir edilmiştir. On binlerce öğrenci, öğretmen, öğretim görevlisi, din adamı, doktor ve sağlık personeli şehit edilmiştir. İlköğretimden üniversiteye varıncaya kadar yüz binlerce öğrenci, eğitim öğretim haklarından mahrum bırakılmıştır" diye dikkat çekti.
"israil'in Gazze'deki saldırıları karşısında sessiz kalmak bir seçenek değil, suça ortak olmaktır"
Abdullah Dinçadam, "Dünyanın dört bir yanında Gazze'nin yanında yer alan vicdan sahibi üniversite öğretim üyelerine ve öğrencilerine karşı uygulanan zorbalık, tehdit, gözaltı, görevine ve işine son verme gibi yıldırma girişimlerini, temel insan hakları ve akademik özgürlüğe vurulmuş bir darbe olarak kabul ediyoruz. İnönü Üniversitesi olarak, barış ve adalet için bir araya gelmenin insanlığın onuru ve geleceği adına bir gereklilik olduğunun bilincindeyiz. İnsanlığın ortak değerlerini yüceltmek, temel misyonlarımızdan biriyken Gazze'de yaşanan soykırım bu değerleri gölgede bırakmıştır. Bizler için Gazze'deki acılar karşısında duyarsız kalmak bir ahlaki sorumluluğun reddi anlamına gelmektedir. İsrail'in Gazze'deki saldırıları karşısında sessiz kalmak bir seçenek değil suça ortak olmaktır. Üniversite camiası olarak barış ve adaletin tesis edilmesi için elimizden Gelen her şeyi yapmaya hazırız. Bugün burada bir araya gelmemizin nedeni Gazze halkının yanında olduğumuzu, onların yaşadığı acıları paylaştığımızı ve dünya genelindeki üniversitelerde insan haklarını savunma konusunda kendilerini sorumlu hisseden, vicdanı hür ruhu özgür tüm öğrenci ve akademisyenlerinin barışçıl eylemlerini desteklemek ve yanlarında olduğumuzu beyan etmektir. İsrail'in Gazze'deki soykırımını durdurmak için tüm dünya akademi camiasına, bütün üniversite öğrencilerine, uluslararası topluma harekete geçirmek için bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. İnsanlık onuru için tüm dünya liderlerinin Gazze'de yaşanan bu soykırımın sonlandırılması için derhal harekete geçmesini, barış yanlısı öğrenci ve öğretim görevlilerini karşı uygulanan şiddetin ise sona erdiğini talep ediyoruz. Bu sadece bir başlangıçtır. İnönü Üniversitesi öğrencileri olarak barış ve adalet mücadelesini sürdüreceğiz. Ve insanlığın ortak değerlerini savunmaya devam edeceğiz. Çünkü inanıyoruz ki sadece birlikte hareket ederek barışı sağlayabilir. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirebiliriz" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından akademisyen ve öğrenciler, cübbe ve kalemlerini bırakarak şehit edilen akademisyen, doktor, öğretmen ve öğrencileri anmak amacıyla okunan hayat hikayeleri ile birlikte bir süre oturma eylemi düzenlediler. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen “Gazze İstişare Toplantıları”nın dördüncüsü, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından Van’da gerçekleştirildi. Alimler, kanaat önderleri, STK temsilcileri ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı toplantıda Gazze için somut adımların atılmasın çağrısında bulunuldu.
Ceninli beş çocuk babası Samir er-Rifai, esir alındıktan sadece bir hafta sonra işgal zindanlarında şehit düştü.
Gazze'de siyonist rejimin 650 gündür sürdürdüğü soykırım saldırılarında şehit sayısı 58 bin 573'e, yaralı sayısı ise 139 bine ulaştı. ABD destekli saldırılar sonucu halk açlık, göç ve yoklukla mücadele ediyor.
Şam'a yönelik siyonist saldırıyı "ümmetin onuruna indirilmiş ağır bir darbe" olarak niteleyen Dünya Müslüman Âlimler Birliği, İslam ülkelerine acil zirve çağrısı yaptı. Birlik ayrıca Gazze ve Suriye için askeri ve ekonomik ittifak kurulmasını talep etti.