Batman Gazze için ayakta: On binler sokağa döküldü

İşgal rejiminin Gazze'deki saldırılarına tepki gösteren on binlerce Batmanlı, sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla bir araya gelerek yürüyüş düzenledi. Filistin halkına destek mesajlarının verildiği eylemde, zulme sessiz kalan dünya kamuoyuna da sert tepki gösterildi.
Batman'da sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde on binlerce kişi, siyonist işgal rejiminin Gazze'de sürdürdüğü saldırılara dikkat çekmek ve Filistin halkına destek vermek amacıyla kitlesel bir yürüyüş düzenledi.
"Gazze Ölüyor, Ayağa Kalk!" temasıyla gerçekleştirilen yürüyüş, Turgut Özal Bulvarı üzerinde bulunan Hotel Asko önünden kortej eşliğinde başladı.
Filistin ve Tevhid bayrakları taşıyan vatandaşlar, yürüyüş boyunca sık sık tekbir getirerek "Kahrolsun israil, kahrolsun Amerika", "Katil israil Filistin'den defol", "HAMAS'a selam, direnişe devam" ve "Zalimler için yaşasın cehennem" gibi sloganlar attı.
Siyonist rejimi lanetleyen sloganlarla devam eden yürüyüş, Gülistan Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde son buldu.
Burada düzenlenen programda Kur'an'ı Kerim tilaveti ardından, sivil toplum kuruluşları adına basın açıklamasını Cengiz Arı yaptı.
Arı, konuşmasında İslam dünyasının içine düştüğü acziyetten duydukları utancı dile getirerek, işgal rejiminin Gazze'de işlediği insanlık suçlarına uluslararası toplumun sessiz kalmasını sert sözlerle eleştirdi.
"Allah’ın lanetlediği Ashab-ı Uhdud’un ateş çukurundaki insanları seyrettiği gibi seyrediyoruz"
Arı, "578 gündür öfkemizden çıldıracağımız, dudaklarımızı ısırdığımız, bağırmaktan hançeremizin çatladığı; bir o kadar da çaresiz kaldığımız, kendimizi aciz hissettiğimiz şu günleri yaşamaktan, bu günleri görmekten İslam ümmeti adına hicap duyuyor, sıkılıyor ve utanıyoruz. İki milyarlık İslam âleminin gözleri önünde çocuklarımıza, kadınlarımıza ve yaşlılarımıza bu kadar zulüm edilmekte, kardeşlerimiz şehit edilmekte, yersiz yurtsuz bırakılmaktadırlar. Ne yazık ki bu zulümlere razı olan, bunca alçaklığa göz yuman bir ümmet olduk. Yetkililerimiz etkisiz, etkisizlerimiz çaresiz, ellerini bize uzatmış, bir yardım eden yok mudur diye gözlerimizin içine bakan bu dünyanın en mazlum milletini, Allah’ın lanetlediği Ashab-ı Uhdud’un ateş çukurundaki insanları seyrettiği gibi seyrediyoruz." dedi.
Cengiz Arı
"Öldürülenler Müslüman olunca ölüm sessizliğine bürünüyorlar"
Gazze'deki soykırımın kendilerini kahrettiğini vurgulayan Arı, "Bu ümmet böyle mi olmalıydı? İslam ümmetinin dünya tarihinde bu kadar alçaldığı bir dönem yaşanmış mıdır acaba? Artık göğsümüzü parçalayacak hale geldik, bu ümmete bir yol lazım, bir çıkış lazım, bir çare lazım. Her basın açıklamamızda artan şehit sayısını, yaralı sayısını vermekten bıktık usandık. Bu bizim onurumuza, arımıza dokunuyor, kahroluyoruz. Kendi evlatlarımızın bir bir yok oluşlarını seyretmek bizi kahrediyor. Ölen ve yaralananlar insan değil de hayvan olsaydı insanlık dünyayı ayağa kaldıracaktı. Ama ne yazık ki öldürülenler Müslüman olunca ölüm sessizliğine bürünüyorlar." diye konuştu.
"Gazze halkı bir başına bırakıldı"
"Müslüman alemin düştüğü acziyetin yanında söz de medeni dünyanın temsilcilerinin bu alçak soykırım karşındaki sessizliği bizleri kahrediyor." diyen Arı, "Uluslararası hukukun defalarca çiğnendiği, insan haklarının hiçe sayıldığı bu coğrafyada, Filistin ve Gazze halkı bir başına bırakılmıştır. Gün geçmiyor ki bir çocuk top oynarken, annesinin yanında uyurken ya da bir hastanede tedavi görürken hedef alınmasın. Bir annenin çocuğunu toprağa vermediği gün, bir babanın gözyaşı dökmediği sabah kalmamıştır." ifadelerini kullandı.
"Gazze'deki saldırı savaş suçudur ve bu suça göz yuman herkes insanlık suçunun ortağıdır"
Gazze'de yaşananların bir savaş değil, soykırım olduğunun altını çizen Arı, şöyle devam etti:
"Çocukların, kadınların, yaşlıların hedef alındığı, ibadethanelerin, okulların, sığınma alanlarının bilinçli şekilde vurulduğu her saldırı birer savaş suçudur. Bu suçlara göz yuman, görmezden gelen, çifte standartla hareket eden herkes, bu insanlık suçunun ortağıdır. Gazze artık bir şehir değil bir hapishane, bir yetimhane, bir mezarlık halini almıştır. Gıda yok, temiz su yok, elektrik yok, ilaç yok. Buna rağmen Gazze, direnişin, cihadın, izzetin ve şerefin simgesidir. Orada insanlık onuru dimdik ayaktadır. Her şeye rağmen teslim olmayan, diz çökmeyen bir halk var. İşte biz o halkın yanındayız. Bugün burada attığımız her slogan, taşıdığımız her pankart, sadece dayanışmanın değil; yerine getirmekten aciz kaldığımız sorumluluklarımızın da ifadesidir. Bizler, İslam medeniyetinin mirasçıları olarak susamayız, evimizde duramayız. Filistin’de yaşananlar sadece bir halkın değil, tüm insanlığın sınavıdır. Ve biz bu sınavda zalimin karşısında, mazlumun yanında saf tutmayı şeref biliriz. Yaşanan bu zulme ortak olmak, insanım diyen kimseye yakışmaz. Bu yüzden sokaklara döküldük ve her çağrıda dökülmeye devam edeceğiz. Gazze'de zulme uğrayan kardeşlerimizin yaralarına çare olana dek desteklerimizi sürdüreceğiz."
"Gazze ölüyor, sessiz kalmayın"
Uluslararası kamuoyuna, insan hakları savunucularına, yeryüzündeki vicdan sahibi tüm insanlara seslendiklerini belirten Arı, "Gazze ölüyor, sessiz kalmayın. Bugün bürünülen bu sessizlik, yarın herkesin karşısına geçmişin bir ayıbı olarak çıkacaktır. Harekete geçelim. Bugün harekete geçmeyeceksek ne zaman geçeceğiz? Müslüman ülkeler bu derde çare olamadılar, olamıyorlar. israile karşı sürdürülen şanlı direnişi Yemen’den başka fiili olarak destekleyen ülke yok maalesef. Yemen halkı her türlü bedeli göze alarak Mazlum Filistin halkının yanında durmaya devam etmektedir. Bu duruşlarından ötürü her türlü takdiri hak ediyorlar. israil hayalini kurduğu Arz ı mev ud planından geri durmuyor ve her fırsatta Yemen'e ve Suriye'ye saldırarak İslam coğrafyasında hukuk ve kural tanımadan istediği gibi at koşturuyor. israil bir an önce durdurulmalıdır." dedi.
"Her türlü ticari anlaşmaları iptal edin, zulmü durduracak bir aksiyon alın"
İktidardan ve yöneticilerden somut olarak Gazze halkının direnişini desteklemesini, mazlum Gazze halkının yanında durmaya devam etmesini istediklerini vurgulayan Arı, şunları söyledi:
"İslam işbirliği teşkilatını, Türk devletleri teşkilatını ve her türlü uluslararası örgütü harekete geçirerek, bir barış gücü oluşturarak Gazze'ye gönderin. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı gibi uluslararası alanda direkt bizim dahilimiz olmasa da topraklarımızdan geçen ve israile katkıda bulunan her türlü hattı ve ticari anlaşmaları derhal iptal edin. Artık bıçağın kemiğe dayandığı insanlık tarihinin en vahşi soykırımını ve zulmünü durduracak bir aksiyon alın. Çifte vatandaşlığı olup mazlum insanların kanına girenleri mutlaka yargılayın ve vatandaşlıktan çıkararak mal varlıklarına el koyun. Siyonist, terörist israilin tanınırlığını iptal edip; ademe yani yokluğa mahkum edin. İşgalci siyonistlere destek veren firmalara yaptırım uygulayın."
Program İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Ali Altun hocanın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bingöl Üniversitesi’nde Erdemli Gençlik, Yaşayan Diller ve İlahiyat Öğrenci Toplulukları, Gazze yararına kermes düzenledi.
Gaziantep İl Müftü Yardımcısı Dr. Ramazan Yıldırım, vakıfların İslam kültür külliyatında önemli bir yere sahip olduğuna değinerek toplumsal hayatta da önemli roller yüklendiğine değindi.
Dışişleri Bakanlığı, "israilin Suriye, Lübnan ve Yemen dahil olmak üzere bölge ülkelerine yönelik saldırıları barış ve istikrarı hedef almaktadır." dedi.