​Bitlis’te faaliyet yürüten BEST-DER tarafından, Mekke’nin fetih yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen programda bugünün yöneticilerinin, Mekke’nin fethinden örnek almaları gerektiğine vurgu yapıldı.

Bitlis Eğitim Sağlık Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BEST-DER) tarafından, Mekke'nin fetih yıl dönümü dolayısıyla bir program düzenlendi.

Derneğin Konferans Salonu’nda düzenlenen program, Hüseyin Elban’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayıp, sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Seslendirilen ilahi ve ezgilerinin ardında Cengiz Karakaya bir konuşma yaptı.

Hz. Muhammed'in, fethettiği Mekke'ye girdiği anı anlatan Karakaya, "Peygamber Efendimiz (sav), bugünün yöneticilerinin örnek alması gereken bir hareketle Mekke’ye girer. Devesi olan Kasva’nın üzerinde öyle eğilmiş ki mübarek sakallı devenin hörgücüne değmek üzeredir. Sürekli ‘estağfurullah’  diyerek, Fetih süresini okuyarak Mekke’ye giriyor. Ama dileseydi şaşalı bir şekilde de girebilirdi. Bugün bizim de yapmamız gereken budur. Bize bir görev verildiği zaman, bir yere gittiğimiz zaman, bir insanın namaz kılmasına vesile olduğumuz zaman veya İslam adına güzel şeyler yaptığımız zaman, 'Ya Rabbi! Bu sendendir. Senin fazlı keremindir.' dememiz lazım." dedi.

"Müslüman, Müslümana güvenemiyor"

Mekke’nin fethinde müşriklere eman verildiğinin altını çizen Karakaya, şunları söyledi: "Ebu Süfyan’ın evine giren, Kâbe’ye sığınan, evinden çıkmayanlara zarar verilmeyecekti. Halid bin Velid'in komutasında birkaç çatışma çıkar Müslümanlara karşı. Putlar devrildikten sonra bir hutbe irad eder Peygamber Efendimiz. Bütün Mekkeli müşrikleri toplar. 'Bu gün size ne yapmamı istersiniz? Dönün bir arkaya bakın. Bana, ne yaptıklarınıza. Sahabelerimi öldürdünüz. Amcamı şehit ettiniz. Musabımı öldürdünüz. Şimdi size ne yapayım?’ ‘Müşrikler, Ya Resulullah! Sen merhametli bir insansın. Sen nasıl dilersen öyle yap’ derler. Peygamber Efendimiz şöyle der: Gidin, size bugün hiçbir tehlike yoktur. Hepiniz serbestsiniz. Bugün sözde İslami bazı oluşumlar bir yere gittiği zaman, bir bakıyoruz köy, şehir, kasaba boşaltılmış gitmiş. Bir bakıyoruz on milyon insan bir ülkede muhacir duruma gelmiş. Niye? Müslüman, Müslümana güvenemiyor. Eman yok. Düşünebiliyor musunuz? 'İslam ordusu buraya gelecek, adalet gelecek, hakkaniyet gelecek, özgürlük gelecek' diye sevinmesi gerekenler; 'aman kaçın karınlarımızı deşmesinler, kafamızı kesmesinler, ellerimizi kesmesinler' diyorlar. Peygamber Efendimizin fethettiği Mekke, bu mudur peki? Peygamber Efendimiz Mekke’yi bunun için mi fethetti? Biz birbirimizi öldürelim, doğrayalım diye mi fethetti? O, Mekkeli müşrikleri affetmiş; biz nasıl Müslüman kardeşlerimizi affetmeyiz?" diye konuştu.

Program, yapılan duanın ardında sona erdi. (Şükrü Tontaş-İLKHA)