Bitlis’te faaliyet yürüten Bitlis Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği BEST-DER, Charlie Hebdo dergisinin yayımladığı karikatürle Hz. Muhammed’e yaptığı hakaret Bitlis’te yapılan kitlesel basın açıklamasıyla kınandı.

Bitlis'te faaliyet yürüten Bitlis Eğitim Sağlık Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği BEST-DER, Fransa'da haftalık yayın yapan Charlie Hebdo dergisinin yayımladığı karikatürle Hz. Muhammed'e yaptığı hakaret Bitlis'te yapılan kitlesel basın açıklamasıyla kınandı.

Cuma Namazı çıkışı Şerefiye Cami önünde düzenlenen kitlesel basın açıklamasına yüzlerce duyarlı Bitlisli katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklamasında sık sık tekbirler getirilerek, İslam düşmanları aleyhinde sloganlar atıldı.

"İslam'a savaş açanlar tarih boyunca kaybetmiştir"

Basın açıklamasını okuyan BEST DER Başkanı Bülent Kiyağan, Fransa'daki Charlie Hebdo isimli derginin Müslümanların her şeyi olan Hz. Muhammed'e yaptığı hareket içerikli karikatürü ve bununla beraber o alçak dergi ile dayanışma içerisine giren Cumhuriyet gazetesi ve o gazetenin yazarlarından Ceyda Karan ve Hikmet Çetinkaya'nın kendi köşelerinde Hz Peygamberin alçakça karikatürlerini yayınlayarak malum derginin yanında durup daha büyük bir ahlaksızlığa imza atanları telin etmek için toplandıklarını belirtti.

Tarih boyunca İslam'a, İslam'ın şiarlarına ve onun aziz peygamberine sürekli saldırılar hakaretler etmek isteyen necislerin olduğunu ve bunların hiçbir şekilde emellerine ulaşamadıklarını hatırlatan Kiyağan, "Başta Ka'b Bin Eşref, Müseylemetül kezzab ve son olarak Charlie Hebdo gibi esfele safilinler yani hayvandan daha aşağı olan bu kişiler gerekli cevabı almış tarihin ve cehennemin en derin yerine yuvarlanmışlardır. Şunu herkes çok açık ve net bir şekilde bilmelidir ki Resulullah'a kimse ama hiç kimse hakaret edemez." Dedi.

"Kutsallara hakaret basın özgürlüğü olamaz"

Hiç kimsenin bu halkı aptal yerine sokmaması gerektiğini belirten Kiyağan, "Peygamber efendimize hakaret etmeyi basın özgülüğü maskesi altında yapmaya kimse kalkışmasın. Tarih şuna şahittir ki Müslümanlar olarak ne peygamberine yapılan hakareti kabul ederiz ne de peygamberini ve onun aziz davası olan İslam dinini sahipsiz bırakacağız." açıklamasında bulundu.

İslam'a saldıran batıyı dost edinenlere de seslenen Kiyağan, "Ey içimizdeki Fransızlar, yıllardır bu halka Fransız kaldınız, yılardır İslam'a ve Müslümanlara Fransız kaldınız, yıllardır bu halkın değerlerine Fransız kaldınız. Ama gelin görün ki hiçbir zaman kendiniz olamadınız, Müslüman olamadınız. Bu yüzden diyoruz ki kininizde geberin. Ey kıblesi batı olanlar; Mısırda Esmalar ölürken Suriye'de çocuklar soğuktan donarken, Duma da çocuklar kimyasal silah ile öldürürlerken, Gazze de mavi emzikli çocuklar tonlarca betonun altında can verirken, sesiniz neden çıkmadı. Size ikiyüzlü demiyoruz çünkü sizde ne yüz var ne de insanlık.Paris'te kol kola girip vitrine oynayan bazı ikiyüzlü devlet başkanları tarihte sizin yaptıklarınızı bu halk unuttu mu sanıyorsunuz." ifadelerine yer verdi.

Her yıl milyonlarca Müslüman'ı katleden batının bugün 12 kişinin ölümü üzerinden dünyaya verdiği mesajın haksız ve yersiz bir mesaj olduğuna dikkat çeken Kiyağan, "Kendini mazlum gibi göstermek akıllara zarardır. Çünkü batının geçmişinde hep kargaşa vardır hep işgal vardır hep öldürme vardır. Bakın Avrupa'nın kirli tarihine Fransa! 1,8 milyon Cezayirli Müslüman'ı katledip yok ederken bu halk sizin bu yaptıklarınızı unuttu mu sanıyorsunuz? Vietnam, Irak, Suriye ve Afganistan da Amerikalıların getirdiği acı ‘özgürlük' meyvesini tadan ülkelerden oldular. ABD Irak'ta 100 binin üstünde sivil halkı, acımasızca katletti. Milyonlarca kadını dul bıraktı. Ey İngiltere! Yılarca orta doğudan uzak doğuya kadar milyonlarca insanı sömürmenizi unuttu mu sanıyorsunuz? İngilizler ilk önce bilinçli olarak Aborjin'lerin arasına salgın hastalıklar yaydılar. Sonra bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak 750 bin siyah derili aborjini katlettiler." ifadelerini kullandı.

Siyonist devlet ve Danimarka'ya da seslenen Kiyağan, "Ey terör devleti İsrail! Gazze'de Filistin'de yıllarca orda yaşayan Müslüman halka yaptıklarınızı, öldürdüğünüz insanları unutmadı, öldürdüğünüz masum insanları unutmadı. Ey Danimarka! 2005 yılında peygamber efendinize yaptığınız karikatürü hala unutmuş değiliz." açıklamasına yer verdi.

"Küfre karşı Müslümanlar sessiz kalmamalıdır"

Kiyağan açıklamasının devamında, batı dünyası ve batı zihniyetinin İslam'a saldırmakla, Hz. Peygambere saldırmakla kendilerinin azaplarını artırdıklarını ve Müslümanların kinlerini üzerlerine çekmekte olduğuna dikkat çekti.

özelde Bitlis halkına genelde tüm Müslümanlara da seslenen Kiyağan, Hz. Peygamberin bütün Müslümanların peygamberi olduğu uyarsında bulunarak, basın açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ne sadece benim ne de sadece senin peygamberindir. O hepimizin peygamberidir. O insanlığın peygamberidir. O kâinata rahmet olarak gönderilen peygamberdir. Bu yüzden bundan sonra Hz. Peygamberi daha çok seveceğiz. Onun sünnetine daha fazla sarılacağız. Onun yolunu daha fazla takip edeceğiz. Şunu da çok iyi bilsinler ki Muhammed-i Aşk bu kalplerde ve bu topraklarda kıyamete kadar hükmünü sürdürecektir.

Buradan başta dergi sahiplerine ve ülkemizde onların sözde silahşörlüğüne soyunan sözüm ona yazar ve gazetecilere şunu açıkça söylüyoruz ki; siz Allah'ın nurunu ağzınızla söndürmek istiyorsunuz ancak Allah nurunu batıda da doğuda da güneyde de kuzeyde de garpta da şarkta da tamamlayacaktır. Velev ki siz ve sizin gibi İslam düşmanları istemese de. Buradan şerefli ve izzetli onurlu savcılara sesleniyoruz bu hakarete imza atan cumhuriyet gazetesi ve onun yazarlarına suç duyurusu açmak için daha ne bekliyorsunuz."

Kiyağan, son olarak, Müslüman bir millet olarak zulüm ve hakaretler kimden gelirse gelsin karşısında duracağımızı belirterek, "Bu münasebetle batı dünyasını ve batı zihniyetini kâinatın efendisine yaptığı küstah hakareti el- Kahhar olan Allah'a havale ederek onları ve onların yerli destekçilerini de lanetliyoruz." diyerek basın açıklamasını bitirdi.

Basın açıklamasına Hür Dava Partisi başta olmak üzere birçok STK destek verdi.(Şükrü Tontaş-İLKHA)