Şehadetinin 28’inci yıl dönümünde kardeşi Selami Yurdan’ı anlatan Recai Yurdan, kardeşinin küçük yaşlardan itibaren İslami çalışmalarda aktif rol aldığını ve 5 arkadaşıyla birlikte Bosna’ya gittiğini anımsattı.
Bosnalı Müslümanlarla Sırplar arasında yaşanan savaşa kendi isteğiyle katılarak, 22 Ağustos 1992'de şehid edilen Selami Yurdan, aradan geçen 28 yıla rağmen yakınları ve sevenleri tarafından rahmetle yâd ediliyor.
Kardeşi Selami Yurdan’ın 28‘inci şehadet yıl dönümü münasebetiyle İLKHA muhabirine konuşan Recai Yurdan, Türkiye ve dünya Müslümanlarının dertleriyle dertlenen Selami’nin önce Afganistan cihadına katılmak istediğini ancak bazı sebeplerden ötürü gidemediğini aktararak, Bosna’da başlayan bağımsızlık mücadelesine destek vermek ve arzu ettiği şehadete kavuşmak için 5 arkadaşıyla birlikte Bosna’ya gittiğini ifade etti.
Yurdan, "Bizler, Türkiyeli Müslümanlarla beraber tevhidi bir mücadelenin içerisinde ailece yer aldık. İçimizde daha aktif, kanı kaynayan Selami’ydi. Selami ile birlikte ailece ders halkaları içerisinde bulunduk. Yıllarca böyle devam etti." dedi.
"Şeyh Said’in şehadet yıl dönümü için düzenlenen programda Bosna’ya gitmeye karar verdi"
Selami’nin daha önce Afganistan’a gitmek istediğini ancak gidemediğini hatırlatan Yurdan, "Selami Afganistan için gerçekten çırpınanlardandı. Ailelerin yüzüklerini bile Afganistan mücadelesi için Selami’ye verdiklerine şahidim. Selami o zamanlar 17-18 yaşlarındaydı. Ancak güzel, aktif, dertli bir gençti. 1992 yılında kendisiyle birlikte Cezeri Kasım Paşam Camii'sinde Şehid Şeyh Said için düzenlenen anma programındaydık. O zaman Bosna’da da yavaş yavaş savaş başlamıştı. Selami Bosna’ya gitmek gerektiğini, mücadele için bir şeyler yapılması gerektiğini söyledi. O gün Bosna’ya gitmek için karar verdiğine şahit oldum." diye konuştu.
"Bosna’ya giderken babamla helalleşip ticaret yapmak için Balkanlara gideceğini söyledi"
Bosna’ya gitme kararının ardından 5 arkadaşıyla beraber plan yapıp yola çıktıklarını söyleyen Yurdan, şöyle konuştu:
"Selami ticaret ehli bir insandı. İthalat ve ihracat yapıyordu. O zaman Macaristan’dan yün ithal ediyordu. Bosna’ya giderken babamla helalleşip ticaret yapmak için Balkanlara gideceğini söyledi. Önce Macaristan’dan gitmeye çalıştılar. Oradan Bosna’ya giremeyince Makedonya üzerinden 15 günde ancak Bosna Hersek’in Travnik cephesine gidebildiler. Selami ve arkadaşları cephede eğitim almaya başladılar. Birkaç gün sonra cephede hareketlilik olunca Selami de gitmek istiyor. Cephedekiler Selami’ye ‘sen yenisin biraz karargâhta nöbet tut’ diyorlar. Selami, hayır! Ben hazırım ve eğitimliyim. Buraya şehit olmaya geldik’ diye cevap verir. Cephedekiler, Selami’nin hazır olduğunu görünce gitmesine izin verirler. Selami cepheye gittiği ilk gün tek kurşunla şehit oluyor."
"Değil 5 oğlum, 5 bin oğlumu Allah yolunda feda etmeye hazır bir babayım"
5 arkadaştan sadece kendisinin şehid olmadan önce vasiyet yazdığını hatırlatan Yurdan, "Selami, ‘şehid olduğumda beni burada Osmanlıdan kalma mezarlığa gömün. Özel eşyalarımı da aileme teslim edin ve Beyazıt Meydanı’nda benim için gıyabi cenaze namazı kılın.’ diye vasiyet eder. Bu vasiyeti yerine geldi elhamdülillah. Beyazıt Meydanı’nda kılınan gıyabi cenaze namazında babamın yaptığı konuşma tüm Türkiyeli Müslümanları çok etkilemişti. Babam, '5 oğlum daha var. Değil 5 oğlum, 500 oğlum olsa, 5 milyon olsa, 5 milyon başım olsa Allah yolunda feda etmeye hazırım' demişti." dedi.
"Selami, dünyanın değişik coğrafyalarında şehit olanların fotoğraflarını odasına asmıştı"
Şehid Selami’nin Boşnak Müslümanların mazlum ve mağdur oldukları için Bosna’ya gittiğini belirten Yurdan, "Selami, o insanlar Boşnak oldukları için değil, mazlum ve Müslüman oldukları için Bosna’ya gitmişti. Biz bunu devamlı dile getirdik. Biz, Türkiyeli Müslüman bir ailenin çocuğu olduğumuzu, Selami’nin Türklük veya Kürtlük adına değil ümmet adına orada olduğunu devamlı belirtiyoruz. Selami komşumdu. Dairelerimiz karşılıklıydı. Şehadetinin ardından dairesine girdiğimizde şehitler albümünün olduğunu gördük. Metin Yüksel’den tutun İbrahim Kızmaz, Orhan Korkmaz, Muhammed Ata, Seyyid Kutup, Hasan el Benna, Halit İslambuli’ye kadar dünyanın değişik coğrafyalarından şehitlerin fotoğrafları odasında asılıydı." ifadelerini kullandı.
"Selami’nin kanının bereketiyle Türkiye’den yüzlerce insan Bosna’ya gitti"
Selami’nin şehadeti ve ailesinin şehadetine sahip çıkması Türkiye’de bir çığır açtığını söyleyen Yurdan, son olarak şu ifadeleri kullandı: "Selami bir semboldü. Kanının bereketiyle Türkiye’den yüzlerce insan Bosna’ya gitti. Şu anda orada 25’in üzerinde şehit kardeşimiz ve gazilerimiz var. Elhamdülillah Bingöl’den de Çanakkale’den de şehitlerimiz var. Bu ümmetin birliğinin beraberliğinin göstergesidir ve bizim için çok anlamlıdır."
Selami Yurdan Kimdir?
Ağrı'nın Patnos ilçesinde 1966 yılında dünyaya gelen Yurdan, aslen Bitlis'in Yako köyünden olup, 6 kardeşten 3'üncüsüdür. İlkokulu Patnos'ta okuyan Yurdan, 1978 yılında ailesiyle beraber İstanbul'a taşınır. Önce Küçükçekmece'nin Kanarya semtinde, ardından da 1980 yılında Fatih ilçesine yerleşirler. Fatih'e yerleşmelerinin akabinde 12 Eylül darbesi gerçekleşir.
İstanbul’da ticaretle uğraşmasının yanı sıra İslam ümmetinin birlik ve beraberliği için çalışmalarını ihmal etmeyen Yurdan, Bosnalı Müslümanlarla Sırplar arasında başlayan savaşa katılmak üzere Bosna'ya gider. Yurdan, 22 Ağustos 1992 tarihinde çok arzuladığı şehitlik makamına ulaşır. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, okul yönetiminin hakkı olmayan bir şeyi talep etmekle suç işlediğini, ayrıca öğrenciyi rencide edip velisini ise psikolojik baskı altına aldığını bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, "Söz konusu nüfus sayımında etnik kökene dair veri toplanmamış olsa da yoğun nüfus hareketliliği Iraklı Türkmen ve Arap kesimleri haklı olarak endişeye sevk etmiştir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her ne kadar günümüzde enerji arzında bir kriz yaşanmıyorsa da, enerji arz güvenliğinin temini noktasında her zaman hazırlıklı olmak önemlidir." dedi.
İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık (Tunceli) Belediye Başkanlarının PKK ile bağlantılı suçlardan ceza almaları ve soruşturmaları devam etmesi nedeniyle bu belediyelere ilgili vali ve kaymakamların kayyum olarak atandığını duyurdu.