İnsanları bir arada tutan esasın İslam ve ümmet şuuru olduğunu belirten emekli Akademisyen Tahsin Konu, Çanakkale’nin bir ümmetin kardeşlik destanı olduğunu, Çanakkale’nin bu şuur ile kazanıldığını söyledi.
Çanakkale'nin bir ümmetin dirilişi olduğunu belirten emekli Akademisyen Tahsin Konu, özellikle zor günler geçiren Müslümanların yeniden ümmet ruhuna ihtiyacının olduğunu, bu ruhu yakalamak için de ırkçılığı bir kenara bırakarak insanların ancak İslam ve Müslümanlık ruhu ile bir araya gelebileceğine dikkat çekti.
Çanakkale destanını ve o günkü zor şartlara rağmen kazanılan zaferi İLKHA'ya değerlendiren emekli Akademisyen Tahsin Konu, ümmetçe hareket edildiğinde bütün savaşların zafer ile noktalanacağına dikkat çekerek, her milletten insanın Çanakkale'de sadece ümmet ruhu ve aşkıyla mücadele ettiğini söyledi.
Çanakkale'de kan deryasından bir destanın yazıldığını belirten Konu, "Burada kan deryasından bir destan yazılmış. Ümmet olarak burası da ziyaret etmememiz gereken bir yerdir. Burası gerçekten son kale olarak destanın yazıldığı bir yer. Burada anneleri tarafından kınalı Hasanlar gönderilmiş ve İsmail misali kurban edilmiş Hasanlarımız ve Mehmetlerimiz var." dedi.
Çanakkale'de ümmet şuuru ile mücadele edildiğini belirten Konu, "Cihat ilan edilince dünyanın her tarafından akın akın buraya Müslümanlar gelip savaşmışlar. Buradaki mezar taşlarına baktığımız zaman Uzak Doğu'dan, Bağdat'tan, Ortadoğu'dan, Balkanlardan, Afrika ülkelerinden, Kafkaslardan ve dünyanın değişik coğrafyalarından Müslümanların gelip burada savaştığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Çanakkale'yi sadece kronolojik tarihe hapsetmenin doğru olmadığını vurgulayan Konu, Çanakkale'nin bir ümmetin kardeşlik destanı olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
"Burada biz Müslümanlar Ümmet ruhu ile bir mücadele vermişiz. Bugün neden parçalanıyoruz. Biz Müslümanların parçalanması kimin işine yarıyor. Tabi ki düşmanlarımızın işine yarar. O dönemde bizi parçalayamamışlar. Şimdi ise bizi ırklara ayırarak bizi bölmeye çalışıyorlar. Bizim bu oyuna gelmememiz gerekiyor. Çünkü bizler bilinçli kişileriz. Bugün baktığımızda Ortadoğu'da öldürende ölende Allah-u Ekber diyor. Müslümanlıkta böyle bir durum yoktur. Biz Müslümanlığı yanlış mı algılıyoruz. Ben anlayamıyorum. Gençlerimizin ve insanlarımızın uyanması lazım. Bir araya gelip birlik olacağız ve aramızda bir dirlik olacak. Zafere de ancak bu şekilde ulaşacağız."
İnsanları birleştiren temel esasın İslam ve İslam kardeşliği olduğunu belirten Konu, "Müslümanlık bizim ilk kimliğimizdir. Bizi aslında birleştiren esas çimento Müslümanlıktır. Müslümanlık bizim ortak paydamızdır. Bizim ırkımız ve milletimiz ne olursa olsun bizim için önemli olan İslam'dır. Çerkez, Boşnak, Türk ve Kürt birçok ırk var. özellikle Türkiye hep dışarıdan gelen göçmenlerle doludur. Şimdi herkes kendi ırkının peşinde olursa zaten bizim bir araya gelmemiz mümkün olmaz. Biz ancak İslam ve Müslümanlık ruhu ile bir araya gelebiliriz. Müslümanlık bizim parolamız olursa o zaten bizim çimentomuzdur. Bizi bir arada tutar." şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kredi kartı borcundan trafik cezasına kadar yapılandırılması gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yeniden yapılandırma bütçeye önemli bir gelir sağlayacağını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Lokman Hekim Üniversitesi tarafından Ankara’da düzenlenen “Uluslararası Helal Kongresi”ne katıldı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 872 bin 39 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,1'ini oluşturdu.
"Kobane" bahaneli olaylara ilişkin görülen davada tutuklu yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkeme, ayrı ayrı suçlardan toplamda 42 yıl ceza verirken aynı davada yargılanan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ise toplam cezası 30 yıl 3 ay oldu.