Çaresiz baba SSPE hastası oğlu için solunum cihazı istiyor
Şanlıurfa’da 7 aydır yoğun bakım ünitesinde tedavi gören SSPE hastası oğlunun yoğun bakımdan çıkarması için solunum cihazı alması istenen çaresiz baba hayırsever vatandaşlardan yardım bekliyor.
Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde bayat kızamık aşından dolayı 9 yıl önce Subakut Skleroz an Panensefalit (SSPE) hastalığına yakalanan Mücahid Baskın’ın hayat hikâyesi yürek burkuyor.
Suruç Mimar Sinan Ortaokulu 7. Sınıfında okurken SSPE hastalığına yakalanan Mücahid’in tedavisi için seferber olan ailesi herhangi bir sonuç alamadı. Her geçen yıl kötüleşen Mücahid, 7 ay önce Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yoğun bakım ünitesine alındı. 7 aydır hastanenin misafirhanesin kaldıklarını belirten Baba Mehmet Ali Baskın (46) büyük mağduriyetler yaşadıklarını söyledi.
Çocuğunun yoğun bakımdan çıkması için solunum cihazı alınması gerektiğini belirten çaresiz baba Baskın, hayırsever vatandaşlardan yardım bekliyor.
Suruç’ta oğlu gibi 280 SSPE hastası olduğunu ifade eden Baskın, “Benim oğlum 9 yıldır SSPE hastasıdır. Her yere başvuru yaptık. 5 yıl boyunca İtalya’dan getirdiğim ilaçlarla oğlumu tedavi ettim bir sonuç alamadım. Oğlum 7 aydır yoğun bakım ünitesindedir. Oğlumu yoğun bakımdan çıkarmak için doktorların istedikleri solunum cihazını alamıyorum. Solunum cihazını medikallerden sordum 23 bin liradır. Sağlık Bakanlığı yetkililerine başvurdum ama bir sonuç alamadım. Doktorlar benden solunum cihazı istiyor. Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yaşıyorum. Çocuğumun rahatsızlığı şudur: kızamık aşısı yapılırken bayat aşı kullanıldı. 1998 ile 2003 yılları arasında okullarda kullanmışlar. Biri de benim oğluma denk geldi. 9 yıldır bu hastalıkla uğraşıyoruz. En son 7 aydır oğlum yoğun bakımdadır. Yapacağımız bir şey yok, hastanenin kapısında kalıyoruz. Suruç’ta benim oğlum gibi 280 kişi daha var. Doktorlardan bu hastalıktan dolayı rapor istediğimde raporda vermiyorlar. Onların neden çekindiğini bende bilmiyorum.” dedi.
Solunum cihazı aldıkları takdirde hastane köşelerinde kalmaktan kurtulacaklarını belirten Baskın, “Solunum cihazı kalbi düzenli çalıştırıyor. Birkaç tane daha cihaz var. Doktorlar bu cihazı almamız şartıyla oğlumu hastaneden eve götürebileceğimizi söyledi. Çocuklarımdan biri staj görerek bu cihazları evde kullanabilir. En son burada servise alabilmeleri içinde solunum cihazı istediler. Bu solunum cihazı 23 bin liradır, ben alamıyorum. Sağlık kurumlarına her yere başvurdum, bulamadım. Sadece solunum cihazı arıyorum. Solunum cihazım olsa çocuğuma yatakta ben ve annesi bakabiliriz. Kimsenin bakmasına gerek kalmayacak, biz ona bakarız. İşte bu solunum cihazı medikallerde var ama ekonomik gücüm olmadığı için alamıyorum.” dedi.
Bel fıtığı olduğu için yürüyemediğini ve çalışamadığını belirten 6 çocuk babası Baskın hayırsever vatandaşların desteklerini bekliyor.(Abdurahman Uğurlu-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Ekim ayı, Gazze'de iki yıl süren soykırımın ardından varılan ateşkes anlaşması ve ardından yaşanan esir takasıyla damgasını vurdu ancak siyonist ihlaller hız kesmedi. Türkiye, bu süreçte önemli bir arabuluculuk rolü üstlenirken, iç politikada "Türk, Kürt, Arap İttifakı" vurgusu ve PKK'nın çekilme açıklamasıyla öne çıkan adımlar attı.
Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHADUL ULEMA), son dönemde sosyal medyada namaza yönelik alaycı ve küçümseyici tutumlara ilişkin yazılı bir basın açıklaması yayımladı. “Namaz kırmızı çizgimizdir” başlığıyla yayımlanan açıklamada, namazın İslam’daki yeri ve müminin kimliğini belirleyen temel bir ibadet olduğu vurgulandı.
Eylül ayı, Filistin Devletinin İngiltere, Fransa, Kanada gibi önemli ülkelerce tanınmasıyla uluslararası arenada dönüm noktası yaşanırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM ve Beyaz Saray'daki temasları yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Türkiye'de ise HÜDA PAR'ın anayasa çalıştayı ve hükümetin yeni eğitim yılı temasları iç politikada öne çıktı.
HAMAS, işgal rejimi ile Somaliland arasındaki karşılıklı tanıma girişiminin Filistin halkına karşı işlenen suçları örtme amacı taşıdığını belirtti.