İstanbul'da düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı'nda çarşafa yapılan hakarete tepki gösteren İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş, çarşafın İslam'ın simgesi olduğuna dikkat çekerek çarşaf üzerinde İslam'a savaş açıldığını belirtti.

İstanbul'da düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı'nda sanatsal etkinlik adı altında çarşafa yapılan hakarete tepki gösteren İlahiyatçı Yazar Mehmet Götaş, çarşaf üzerinde İslam düşmanlığı yapıldığını belirtti.

Çarşafa saldırı denilince akla ilk olarak Fransızların geldiğini ifade eden Göktaş, Kahramanmaraş'ta çarşaflı bayanlara saldırarak kendi elleriyle ecellerini getiren Fransızların ülkeyi terk ederken İslam düşmanlığı vekâletini bölgenin Marksist örgütüne bıraktığını söyledi. Göktaş, "Malumunuz birkaç dönem eski Fransız cumhurbaşkanının eşi Bayan Miterand vardı PKK sevdalısı. Çünkü kendileri adına vekâleten İslam'la savaşı yürütüyordu bu örgüt." dedi.

Amaç İslam'la savaştır

Çarşaf denilince akla ilk olarak İslam'ın geldiğini ve saldırılardaki amacın İslam'la savaş olduğunu belirten Göktaş, şunları söyledi: "Çarşaf İslam'ın simgesidir, Müslüman bayanların üniformasıdır. Bu konu çok açık ve berraktır. Zaten İslam düşmanı örgüt ve türevleri bunu gizlemiyor ki. özellikle Kürt halkının dindarlığını bile bile böyle bir şeye yelteniyor olması, küfür dünyasının, batı emperyalizminin ve dünya Marksistlerinin desteğini almak içindir ve söz konusu desteği rahatlıkla aldığı görülmektedir. Yani kendi kafasında ölçmüş, tartmış, İslam'a ve onun şiarlarına saldırdığında dindar Kürtlerden ne kaybedecek, söz konusu küfür dünyasından ne kazanacak, bunun hesabını yaparak yola çıkmıştır."

Çarşaf ve tesettür düşmanlarının, çarşafın kadını köleleştirdiği ve üçüncü sınıf yaptığı yalanıyla saldırılarını gerçekleştirdiğini belirten Göktaş, bu yalana kendilerinin bile inanmadığını ifade etti.

"Küfür dünyası tesettürden daha güçlü bir engelle karşılaşmamıştır"

Küfür dünyası tesettürden daha güçlü bir engelle karşılaşmadığını belirten Göktaş, "Bırakınız dış dünyayı, hatırlanacağı üzere bu ülkede beş altı tane küçücük kız tesettürle sahneye çıkıp ilahi okuduğu için generaller olağanüstü toplanıp muhtıra vermişlerdi. Söyleyin Allah aşkına, o çocuklara acıdıkları için mi böyle paniklediler, yoksa kendi düzenlerinin sarsıldığını gördükleri için mi? Fakat adamlar haklıymışlar muhtıra vermekte, çünkü korktukları başlarına gelmektedir yavaş yavaş.

Yani şunu demek istiyoruz ki, bugün çarşaftan daha büyük bir direniş gösteremezsiniz, emperyalist dünyayı çarşaftan, tesettürden daha çok panikleten bir güç ve kuvvet göremezsiniz. Terbiyesiz adi yalancılar bunu açıkça itiraf edemedikleri için çarşaflıları kölelikten kurtarma rolüne bürünüyorlar." dedi.

"Sermayeleri terbiyesizlik olduğu için çarşaftan korkuyorlar"

"Tesettürle savaşan o gürûha sesleniyoruz" diyen Göktaş, "Gelin itiraf edin tesettürden korkuyorsunuz, çarşaftan korkuyorsunuz saltanatınızı tehdit ettiği için. Tesettürlü bir bayanı cinsel bir meta olarak kullanamayacağınız için sermayenizi her geçen gün kaybediyorsunuz. Çünkü sizin yegâne sermayeniz terbiyesizliktir, açık saçıklıktır, nikâhsızlıktır." ifadelerini kullandı.

İyi biliniz ki, Fransızların yaptığını yapıyorsunuz, ağzınızdan saçılan salya ve köpüklerle Müslüman bayanlara saldırmak suretiyle bu topraklarda kalma müddetinizi dolduruyorsunuz."

"Verilen tepki yeterli değil"

Müslüman birey ve cemaatlerin gösterdiği tepkinin yeterli olmadığını belirten Göktaş, şunları söyledi: "Şahsi menfaatlerimize veya cemaat menfaatlerine dokunulduğunda gösterdiğimiz tepkilerle şöyle bir kıyasladığımız zaman tesettüre karşı yürütülen bu savaşta sesimizin cılızlığı dikkat çekicidir.

Mevcut iktidara da şunu söylüyoruz; Unutmayın ki dualarla geldiniz, özellikle Müslümanca yaşamak isteyenlerin, annelerin, bacıların dualarıyla geldiniz. Tesettür yasağı kaldırılmış gibi görünse de hiç de sağlam bir yerde durmuyor, hiçbir anayasal güvenceye dayanmıyor, en ufak bir iktidar değişikliğinde kaybedilecek bir noktada durmaktadır. "

Bu zihniyetin, başta Peygambere hakaret olmak üzere benzeri saldırılarının bölgede Müslüman Kürt halkı tarafından anında reddedildiğini hatırlatan Göktaş, "Bu müptezeller şimdi dünyanın en önemli merkezlerinden birisi olan İstanbul'da şanslarını denemektedirler. Müslümanlara düşen görev, İstanbul'un da İslam'ın en önemli merkezlerinden olduğunu göstermektir." şeklinde konuştu. (Fatih Gültekin - İLKHA)