Erbaş: Her Müslüman, Peygamberimizin söz ve fiillerini hayatının merkezine almalıdır

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mevlid-i Nebi Yılı kapsamında yaptığı açıklamada, her Müslümanın hayatının her alanında Hazreti Muhammed’in (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) örnekliğini esas alması gerektiğini vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından, Hazreti Peygamber’in (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) doğumu vesilesiyle düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Tanıtım Toplantısı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla 15 Temmuz Milli İrade Şehit Ali Alıtkan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
“İnsani erdemlerin örselendiği bir zamanı yaşıyoruz”
Burada konuşmasında, dünyanın pek çok yerinde vicdanları sızlatan trajediler, işgaller, savaşlar ve katliamlar yaşandığını dile getiren Erbaş, “Bugün insani erdemlerin, değerlerin ve maneviyatın alabildiğine örselendiği bir zamanı yaşıyoruz. Ahlaki sorunların insanlığı çepeçevre kuşatarak hayatı modern cahiliyeye sürüklediği bir döneme şahitlik ediyoruz. Bu süreç, maalesef bütün insanlığı olumsuz etkilemektedir. Her alanda bir anlam ve değer erozyonu yaşanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“Müslümanlar, toplumsal vicdanı Rasulüllah’ın örnekliğinde inşa etmek mecburiyetindedirler”
Erbaş, “Ben Müslümanım” diyen herkesin Hazreti Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’in ahlakını, merhametle vücut bulan adaletini, liyakatle ayakta duran yönetim anlayışını ve insana insan olduğu için değer veren yaklaşımını, hayatının vazgeçilmezi kılmak zorunda olduğunu belirterek, “Her Müslüman, Allah Resulünün (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) söz, fiil ve tavırlarını, aile hayatından toplumsal ilişkilerine, akrabalık bağlarından komşuluk hukukuna, iş ortamından çalışma düzenine, kısacası her zaman ve her yerde temel hedef ve odak noktası yapmak durumundadır. Müslümanlar, sadece bireysel ahlakı değil; toplumsal vicdanı da Rasulüllah’ın (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) örnekliğinde inşa etmek mecburiyetindedir. Zira O’nun hayatı, insanın varoluş gayesinin pratiğe dökülmüş, kemale ermiş halidir.” şeklinde konuştu.
“Amacımız, veladetinin 1500’üncü yıldönümünde, Peygamber Efendimizin rehberliğini yeniden hatırlatmak”
Mevlid-i Nebi Haftası’nın bir hafta değil, bir yıl boyunca ihya edileceğini aktaran Erbaş, “‘Doğumunun 1500. Yılında Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed’ temasıyla kapsamlı ve derinlikli etkinliklerde ihya edeceğiz. Bir yıl boyunca, yurt içinde ve yurt dışında ulusal ve uluslararası çok çeşitli ve geniş katılımlı etkinlikler yapacağız. Amacımız, veladetinin 1500’üncü yıldönümünde, Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’in rehberliğini yeniden hatırlamak, çağlar üstü örnekliğini milletimizin her bir ferdine ulaştırmak ve onun getirdiklerini yaşanan değerler manzumesi olarak tüm insanlığa teklif etmektir.” şeklinde konuştu.
“toplumun her kesimini kuşatıcı nitelikte programlar yapılacak”
Erbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ulvi amaç doğrultusunda planlanan bütün etkinlikleri, tüm kurum, kuruluş ve STK’larla işbirliği ve eşgüdüm halinde gerçekleştireceğiz. Yurt içinde ve yurt dışında yıl boyunca devam edecek tüm programlar, bakanlıklarla, bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluşlarla, üniversitelerle, vakıf, dernek ve STK’larla, medya ve basın kuruluşlarıyla birlikte icra edilecektir. Bu kapsamda başta çocuklar, gençler ve aileler olmak üzere toplumun her kesimini kuşatıcı nitelikte programlar yapılacaktır. Eğitim seminerlerinden bilgi yarışmalarına, dini yayınlardan sanatsal sergilere, hatıra ormanlarından kan bağışı kampanyalarına kadar pek çok alanda yıl boyu sürecek etkinlikler gerçekleştirilecektir.”
“‘1500. Yılında İzciler Peygamberin İzinde’ temalı izcilik kamplarımız olacak”
Kutlamalarda, siyer temalı roman, hikaye, şiir, karikatür ve çizgi roman; kaligrafi, ebru, tezhip, hat gibi geleneksel sanatlar ile ilgili yarışmaların düzenleneceğini anlatan Erbaş, “‘Peygamber Sevdası’, ‘Peygamberimiz ve Merhamet’ gibi temalarla fotoğraf sergilerimiz olacak. Camilerde ve şehirlerin merkezi yerlerinde ‘Peygamber Efendimizin (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Doğumunun 1500. Yılı’na özel düzenli hadis derslerimiz olacak. Kimsesiz çocuklara, yaşlılara, engelli bireylere, mühtedilere ve özellikle cezaevlerindeki mahkumlara yönelik siyer eğitimlerimiz olacak. 81 ilde izci gençlerle birlikte ‘1500. Yılında İzciler Peygamberin İzinde’ temalı izcilik kamplarımız olacak.” ifadelerini kullandı.
“Mevlid-i Nebi Haftası’nın açış programını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapacağız”
Daha pek çok farklı proje, program ve uygulamanın yer alacağı “1500’üncü Yıl Etkinlikleri” ile herkesin Hazreti Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’i yakından tanıması için gayret edileceğini dile getiren Başkan Erbaş, “‘Mevlid-i Nebi Haftası’nın açış programını 3 Eylül Çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanımızın ev sahipliğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapacağız inşallah. Mevlid-i Nebi yılı kapsamında ele alacağımız önemli konulardan biri de ‘Peygamberimiz ve Aile Ahlakı’ olacaktır. ‘Peygamber Efendimizi (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) anmaktan anlamaya’ şiarıyla büyük coşkuyla kutlana gelen Mevlid-i Nebi vesilesiyle Peygamberimizin örnek aile hayatının daha yakından tanınmasını hedefliyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin sünnetinde aileye büyük önem atfedilmiştir”
Ailenin insanlık için en hayati kurum olduğunu bildiren Erbaş, şu ifadeleri kullandı: “Biliyoruz ki aile, insanın ilk mektebidir. Dünyaya gelen her insanın karakteri ailede şekillenmektedir. İnanç, kültür ve medeniyet değerleri ailede öğrenilmektedir. Kişinin doğduğu andan itibaren ailede edindiği bilgiler, onun yarınlarına ve istikbaline kılavuzluk etmektedir. Hatta ailede öğrenilenler, gelecekte elde edilecek bilgilere de referans teşkil etmektedir. Bu sebeple yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) sünnetinde aileye büyük önem atfedilmiştir. Ailenin kuruluş aşamasından işleyişine, hukuki çerçevesinden ahlaki boyutuna, iletişim şeklinden muaşeret biçimine kadar aile kurumunun her alanıyla ilgili hükümler, ilkeler ve ölçüler ortaya konmuştur. Bütün ayrıntılarıyla aile kurumu, dini, ahlaki ve hukuki bakımdan güvence altına alınmıştır.”
Aile kurumunun pek çok tehditle karşı karşıya kaldığını söyleyen Erbaş, “Kitle iletişim ağlarının etkisiyle dünya genelinde yaşanan hızlı değişim içerisinde, maalesef fıtratı ve aileyi tehdit eden cahiliye âdeti bir takım sapkın anlayış, yaklaşım ve uygulamalar öne çıkartılmaktadır. Bu noktada sosyal etkileşimin küresel boyutta ve çok hızlı bir şekilde gerçekleşmesine yol açan yeni medya unsurlarının rolüne dikkatlerinizi çekmek isterim. Bugün söz konusu unsurlar üzerinden sinsice yürütülen algı operasyonlarıyla duygu ve düşüncelerin kolaylıkla manipüle edildiği ve böylece insanın selim fıtratına aykırı tutumların yayılmaya çalışıldığı hepimizin malumudur. Bu tür olumsuzluklar doğrudan ya da dolaylı bir şekilde en fazla da aile kurumunu etkilemektedir.” dedi.
“İslam aleminin Leyle-i Mevlid’ini tebrik ediyorum”
Aileyi ve fıtratı koruma noktasında günümüzde daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç olduğunu işaret eden Erbaş, “Şüphesiz, sevgili Peygamberimizin (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) getirdiği ve öğrettiği değerleri ailede egemen kıldığımızda, huzuru, güveni, toplumsal kardeşliği ve milletçe daha iyi bir geleceği inşa etmiş olacağız. Bunun için daha büyük bir gayret ve özveri ile hep beraber çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken aziz milletimizin ve tüm İslam âleminin Leyle-i Mevlid’ini tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Programa, Diyanet İşleri Başkanlığı üst düzey yöneticileri ve Başkanlık personeli katıldı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Türkiye'den HÜDA PAR Genel Başkanı ve Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 10 ülkeden milletvekilleri, İslam ülkelerinin yöneticilerine yazdıkları mektupla 7 başlıkta çağrıda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bebeklerin, çocukların, yaşlıların açlıktan öldüğü bir vahşeti 23 aydır durduramamanın hiçbir izahı yoktur ve olamaz.” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bakanlık olarak teknolojinin tüm imkanlarını adalet sisteminin hizmetine sunduklarını, dijital dönüşümle hizmetlerin verimliliğini ve erişilebilirliğini artırdıklarını belirtti.