HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanlığı, cezaevinde bulunan 28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûm aileleri ile düğün saldırısında yakınlarını kaybedenlerin ailelerine bayram ziyaretinde bulundu.

HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat beraberindeki Başkan Yardımcıları ile merkez İlçe Başkanlarından oluşan partili heyeti, cezaevinde bulunan 28 Şubat ve FETö mağduru mahkûmların aileleri ile şehit ve düğün saldırısında yakınlarını kaybedenlerin ailelerini ziyaret ederek, bayramlarını kutladı.

28 Şubat ve FETö mağdurları yeniden yargılanmalı

HÜDA PAR heyeti ilk olarak, 12 yıldır cezaevinde bulunan FETö mağduru Melek Sain'in ailesini ziyaret etti. İl Başkanı Erat, burada yaptığı açıklamada, 28 Şubat ve FETö mağdurlarının yeniden yargılanması gerektiğini söyledi.

Erat, "Yıllardır mazlum Müslümanlar, FETö yapısından dolayı suçsuz bir şekilde cezaevine yatıyorlar. Bu kardeşlerimizden kimisi 15, kimisi 20 ve 25 yılı aşkın bir süre babasız bayram geçiren insanlar var. FETö'nün 15 Temmuzda ne olduğunu aslında bütün Türkiye gördü. FETö yapılanması 90'lı yıllardan beri üst aklın talimatıyla özellikle de Güneydoğu'da PKK'nin önünü açmak suretiyle mazlum-Mustazaf insanlara iftiralar atarak düzmece ifade ve sahte delillerle ağır işkencelerle ve faili meçhul cinayetleri bu insanların üzerine atarak uzun yıllar mahkum ettiler."dedi.

FETö'nün gerçek yüzünün 15 Temmuz darbe girişimde ortaya çıkmasına rağmen hükümetin FETö mağdurları konusunda bir adım atmadığını belirten Erat, şunları dile getirdi:

"Son olarak Türkiye'de bir darbe girişiminde bulundular. FETö'nün asıl gayesi görüldü. Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda yargılananların hakları iade edilirken ve diğer davalar tek tek düşürüldü. Fakat bu mazlum Yusufiler, 500'e yakın Müslüman hala cezaevindeler. Cezaevinde hem fiziki olarak perişan haldeler. Yine aileleri de onlarla birlikte cezalandırılmıştır. Bu aileler maddi-manevi birçok sıkıntılar yaşıyorlar. Daha önceden birileri acaba diyorlardı. Artık 15 Temmuzdan sonra net bir şekilde ortaya çıktı ki, bu insanları mahkum eden hakim ve savcıların hepsi FETö yapısına bağlı ve onların talimatı ile hareket ettikleri gün gibi ortada. Bu saatten sonra hükümetin ivedi şekilde bir adım atması gerekiyor.

‘Af' değil yeniden yargılanma istiyoruz

Bu insanların artık mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor. Bu aileler defalarca ifade ediyorlar. Bir ‘af' istemiyorlar. ‘Af suçlu insanlara istenir' diyorlar. Sadece yeniden bir yargılanma istiyorlar."

Melek Sain'in oğlu İbrahim Hanifi Sain ise, her bayramda olduğu gibi bu bayramda da kendilerini ziyarete gelen ve yanlarında olan HÜDA PAR heyetine teşekkür ederek, "Benim babam 2004 yılında cezaevine girdi. Tam 24 bayramdır babamdan ayrı bayram geçiriyoruz. Bu kadar sene bayramlarımız Tokat'ta ve Diyarbakır'da geçti. Her bayram inşallah önümüzdeki bayram babamız yanımızda olur ümidiyle teselli oluyoruz. Biz hiçbir bayramı aile ve akrabalarımızla geçiremiyoruz. Her bayramımız yollarda geçiyor. Babam cezaevine girdiğinde kardeşim henüz daha küçüktü. Kardeşim hiçbir bayramı babamla geçirmedi. Artık yetkililerden bir adım atmalarını bekliyoruz. ‘Af' değil yeniden yargılanma istiyoruz. İnşallah bu bizim son bayram olur."temennisinde bulundu.

Erat ve beraberindeki heyet, daha sonra 1998 yılında camide Kur'an'ı Kerim dersi verdiği için yakalanıp Kocaeli Kandıra F tipi Kapalı Cezaevine atılan Nuri Arslan'ın ailesini ziyaret ederek bayramlarını kutladı.

Babam cezaevine girdiğinde en küçük kardeşim 6 aylıktı, şuan ise 18 yaşında

HÜDA PAR heyetine ziyaretlerinden dolayı teşekkür eden Nuri Arslan'ın ailesi, oğlunun iki defa kalp ameliyatı olduğu halde halen cezaevinde olduğunu belirtti.

Nuri Arslan'ın oğlu Sadık Arslan, "36 bayramdır bayramlarımız babamsız geçiyor. Bu bayramda yine babamsız geçti. Babası olmayanlar çok iyi bilirler bayramların nasıl geçtiğini. Biz FETö mağduruyuz. FETö 15 Temmuzda yaptığı darbe girişimden dolayı Türkiye'ye ihanetini ve Mütedeyyin insanlara karşı hainliğini bir daha gösterdi. Yetkililer ise hala bu konuda daha ne bekliyorlar? Biz ‘af' değil, tekrar adil bir yeniden yargılanma istiyoruz. Her defasında bunu dile getiriyoruz. Sadece biz değil. Türkiye'de 500'e yakın mütedeyyin mahkum var. Bunların çocukları cezaevlerine girdiğinde henüz çok küçüktüler. Babam cezaevine girdiğinde 12 yaşındaydım. En küçük kardeşim ise 6 aylıktı. Şuan ise 18 yaşında. Bunun hesabını kim verecek."diye sordu.

Heyet daha sonra Gaziantep'te bir düğüne düzenlenen canlı bomba saldırısında 5 yaşındaki kızını ve 12 yaşındaki kardeşini kaybeden Mehmet özer ile ailesini ziyaret ederek bayramlarını tebrik ederek acılı aile tekrar başsağlığı dileğinde bulundu.

Heyet son olarak sırasıyla, 28 Şubat döneminde Cami'de Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için cezaevinde bulunan Müslüm Yıldız'ın ailesi ile lise son sınıf öğrencisi olan ve 1996 yılında İslami şahsiyetinden dolayı mukaddesata dil uzatanlara karşı çıktığı için okul çıkışında hain bir saldırı sonucu Şehit edilen Mustafa Çoban'ın ailesini ziyaret etti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)