Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından düzenlenen "Mustazaflar Haftası" etkinliğinde dünya mazlumlarının çektikleri zulüm ve sıkıntılara vurgu yapıldı.

Dünya mazlumlarının yaşadıkları acılara dikkat çekmek amacıyla 16-23 Mart tarihleri arasında ilan edilen "Dünya Mustazaflar Haftası" münasebetiyle Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından program gerçekleştirildi.

Âlimler, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşların katıldığı program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Seslendirilen ezgilerle devam eden programda, 6-7 Ekim'de PKK/HDP'liler tarafından kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının fotoğrafları ile İslam beldelerinde yaşanan mağduriyetleri konu alan fotoğraflar sergilendi.

Açılış konuşmasını yapan Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Mustafa özaslan, Müslümanların, dünyanın dört bir tarafında zulüm altında olduklarını söyledi.

özaslan, "Dünyanın dört bir tarafında Müslüman ülkelerde kan ve gözyaşı hiçbir zaman dinmedi. Ne yazık ki küfür İslam ümmetinin karşısında bir millet oldu, bizler küfrün karşısında bir ümmet olamadık. Bundan dolayı küfür de hep Müslümanların ülkelerini işgal etti, namuslarını çiğnedi, kanlarını akıttı, akıtmaya devam ediyor. Ne zaman ümmeti Muhammed olarak küfre karşı dimdik ayakta duracağız?" dedi.

Programda, mustazaflar konulu sinevizyon gösteriminin ardından öğrencilerin zulme uğrayan Müslümanları konu alan tiyatro gösterimi yapıldı.

Daha sonra katılımcılara hitap eden İlahiyatçı-Yazar Salih Demir, her an zulüm altında inleyen Müslümanların var olduklarına değinerek, geçmişte yaşanan zulüm ve katliamları anlattı.

"Dünya mustazaflarının hakkını koruma noktasında zaaflarımız var"

İslam coğrafyasında yaşanan bazı zulümlerin pek görülmediğini vurgulayan Demir, şunları söyledi: "Sadece küçük görüntülerle yetindiğimiz bir Myanmar ve Arakan'dan fazla haberimiz yok. Oradaki acının ve katliamların hangi boyutlarda olduğundan pek fazla haberdar değiliz. Doğu Türkistan'dan fazla haberimiz yok. Maalesef dış politikamızda bağımsız olmadığımızdan dünya mustazaflarının hakkını yönetimsel anlamda koruma noktasında ciddi zaaflarımız var. Türkiye'de bulunan Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz durumlarını izah ediyorlar. Ama Çin ile olan ihracat ve ithalattan dolayı Çin'e Doğu Türkistan üzerinden dur diyemiyorsun. Rusya ile ilişkilerin rayına giriyor. Zalimin senden istediği İstanbul'daki çeçen komutan ve mücahitleri teslim ediyorsun."

"Coğrafyamızda yaşanan bu tablo unutulur mu?"

Demir, yaşanan zulümlerin hiçbir zaman unutulmayacağını dile getirerek, "Şu istikbal inkılabı içerisinde en gür sedanın İslam'ın sedası olacağına iman etmişiz. Bu konuda karşımıza çıkacak engelleri bir bir aşmanın sorumluluk ve bilincini taşımaktayız. Bu uğurda çok yakın zamanda birçok kardeşimizi şehit vermişiz. Yasinlerimizi, Hasanlarımızı, Riyadlarımızı, Aytaçları, Turan hocaları, Ubeydullahlarımızı şehit vermişiz. Kendi coğrafyamızda yaşanan bu tablo unutulur mu? Bir ağabeyimiz 20 yıl önce cezaevine girmiş. İlk cezaevine girdiğinde bebeği yeni doğdu. Annesi bebeğini cezaevinin ilk günlerinde babasına getirdi. 20 küsur yıl geçti. O çocuk büyüdü, anne oldu ve bir bebeği oldu. Dedesine torununu götürdü. Bunlar unutulur mu? Kendi coğrafyamızda da maalesef bu tür sıkıntılar ve acılar henüz bitmiş değil." ifadelerini kullandı.

Program, Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Türkiye genelinde düzenlenen Kutlu Doğum Siyer Sınavı'nda dereceye girenlere verilen ödüllerin ardından yapılan duayla sona erdi.

"Bu zulümlerin son bulmasını ümit ediyoruz"

Programın ardından düşüncelerini paylaşan HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat, "Dünya mustazafları diyoruz ama aslında tüm mustazaflar İslam coğrafyasındadır. İslam coğrafyası maalesef bugün kan, revan içerisindedir. Gerek geçmişte gerek günümüzde ezilenler Müslümanlar olmuştur. Peygamber efendimiz 'Küfür devam eder, zulüm devam etmez.' diyor. Bizler de ümit ediyoruz ki bu zulümler son bulur. Mazlum ve mustazaf insanlar huzura ve adalete kavuşur." şeklinde konuştu.

"Müslümanların uyanışına vesile olmamız gerekiyor"

Mustazafların zalimler karşısında ayağa kalkması gerektiğini belirten Rahmet-Der Başkanı Adem Kılınç, "Dünyanın dört bir tarafında Müslümanlar katledilmektedir. Bununla ilgili olarak dünyada zulüm altında olan Müslümanları ve yaşanan zulümleri, oynanan oyunları görmekteyiz. Müslümanlar olarak birlik ve beraberliğimizi korumamız gerekiyor. Vahdet içerisinde Müslümanların uyanışına vesile olmamız gerekiyor." dedi.

"Mazlumiyetler halen devam ediyor"

Programa katılan vatandaşlardan İbrahim Kızılçınar, Müslümanların yaşadığı mazlumiyetlerin gündeme gelmesine yönelik bu tür programların önemli olduğunu söyledi. Kızılçınar, "Hakikaten geçmişte yaşanan mazlumiyetlerin gündeme gelmesi, insanların bu tür olayları unutmaması için bu tür programların yapılması gerçekten önemli. Bu mazlumiyetler sadece geçmiş tarihte gerçekleşmedi. Günümüzde de halen devam ediyor. Geçenlerde ABD'nin Suriye'de bir camiyi bombalayarak insanları katletmesi ve yine Kudüs'teki ezan yasağı halen bu mustazaflıkların devam ettiğinin en açık göstergesidir." ifadelerini kullandı.

Programda katılımcılara güzel mesajlar verildiğini dile getiren Ahmet Yılmaz ise şöyle konuştu: "İnşallah bizler bu mesajları alacağız. Ümmet olmaya çalışacağız. Eğer ümmet olursak inşallah dünya genelindeki mazlum ve mustazaf halkların yardımcıları olabiliriz. Onlara bir nebze de olsa elimizi uzatacağız. Zulüm altında olan Müslümanların kurtulması için elimizden geleni yapma gayretinde olursak iyi olur." (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)