Gazze'deki hak ihlallerine tepki gösteren avukatlar, siyonistler hakkında suç duyurusunda bulundu

Batman Barosu, Gazze'deki hak ihlallerine karşı siyonist işgal rejimi hakkında suç duyurusunda bulundu. Baro, 7 Ekim 2023’ten bu yana süregelen saldırılar nedeniyle yaşanan insan hakları ihlallerini raporlaştırarak uluslararası kurumlara başvurdu.
siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırılarının yol açtığı ağır hak ihlallerine karşı sessiz kalmayan Batman Barosu, hazırladığı kapsamlı raporu Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sundu. Batman Adliyesi önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Baro Başkanı Avukat Abdülhamit Çakan, tüm hukukçuları ve sivil toplum kuruluşlarını dayanışmaya davet etti.
Batman Barosu Yönetim Kurulu adına açıklamayı yapan Baro Başkanı Av. Abdülhamit Çakan, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde yaşanan silahlı çatışmalar ve siyonist rejimin yürüttüğü yoğun askeri operasyonların neden olduğu ağır insani tabloya dikkat çekerek, uluslararası toplumun bu duruma kayıtsız kalamayacağını ifade etti.
Çakan, ayrıca uluslararası sularda Gazze'ye insani yardım götüren "Sumud Filosu"na yapılan baskın ve müdahaleleri de endişeyle takip ettiklerini vurguladı.
Uluslararası insancıl hukuk kuralları gereği, savaş durumlarında bile sivillerin korunmasının esas olduğunu hatırlatan Çakan, sahadan gelen raporların sivil nüfusa yönelik yaygın ve ağır ihlallerin yaşandığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Hazırlanan raporun; Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, UNRWA ve bağımsız insan hakları örgütlerinin yanı sıra resmi veriler ışığında oluşturulduğunu aktaran Çakan, raporun amacının kamuoyunu bilgilendirmek, hukuki çerçeveyi hatırlatmak ve uluslararası girişimlere katkı sunmak olduğunu ifade etti.
Çakan, BM ve Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre Ekim 2023 – Eylül 2025 tarihleri arasında yaklaşık 64 bin ile 66 bin kişinin yaşamını yitirdiğini, 160 bin den fazla kişinin ise yaralandığını aktardı. Ölenlerin büyük kısmını kadın ve çocukların oluşturduğunu, bu durumun UNICEF raporlarında da açıkça yer aldığını söyledi.
UNOSAT uydu analizlerine göre, Ağustos 2025 itibarıyla 102 bin 'den fazla yapının tamamen yıkıldığını, on binlerce yapının ise ağır ya da orta düzeyde hasar gördüğünü belirten Çakan, Gazze’deki yapıların yaklaşık yüzde 70'inin kullanılamaz hale geldiğini ve bu durumun yaklaşık 2 milyon kişinin barınma hakkını kaybetmesine yol açtığını ifade etti.
"Eğitim ve sağlık altyapısı hedefte"
Çakan, UNRWA verilerine göre 432 okul binasının doğrudan saldırıya uğradığını belirtti. Aynı raporlarda sağlık kuruluşlarına erişimin ciddi şekilde engellendiği, hastanelerin büyük bölümünün bombalamalar sonucu işlevsiz hale geldiği, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinin önlendiği ve sağlık çalışanları ile ambulansların hedef alındığına dair verilerin yer aldığını aktardı.
"Acil yardım ve barınma ihtiyacı devam ediyor"
1 milyondan fazla kişinin barınma ve acil yardıma ihtiyaç duyduğunu belirten Çakan, "1,1 milyon kişinin acil barınma ve eşya ihtiyacının olduğunu, yüz binlerce kişinin Gazze'nin güneyine göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Gıda, temiz su, hijyen ve elektrik gibi temel hizmetlere erişimin kritik düzeyde yetersiz, BM verilerine göre Gazze halkının büyük bölümünün açlık ve ölüm riskiyle karşı karşıya. Dünya Sağlık Örgütü ve BM verilerine göre on binlerce hasta yurtdışında tıbbi tahliye bekliyor." dedi.
"Savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar söz konusu"
Uluslararası hukuk açısından siyonist rejimin eylemlerinin açık bir şekilde suç teşkil ettiğini vurgulayan Çakan, 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve ek protokoller kapsamında sivil yerleşimlerin, hastanelerin, okulların ve yardım tesislerinin hedef alınmasının savaş suçu olduğunu; sivillerin temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmasının ve zorla yerinden edilmesinin ise insanlığa karşı suç kapsamına girdiğini belirtti. Bu doğrultuda israil’in eylemlerinin uluslararası ceza hukuku açısından soruşturulması ve yargılanması gerektiğini ifade etti.
"Tüm devletlerin siyonist rejimle yaptığı ticari anlaşmalar derhal sona erdirilmeli"
Çakan, basın açıklamasında olarak şu çağrılarda bulunuldu: "İsrail’in Gazze'ye yönelik saldırılarının derhal durdurulması, Sivillerin korunması ve insani yardımların engelsiz ulaştırılması, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin ve ilgili mekanizmaların resen harekete geçerek sorumlular hakkında yargı süreci başlatması, UCM tarafından daha önce verilen kararların, mahkemenin yargı yetkisini kabul eden devletlerce acilen uygulanması, Türkiye ve uluslararası toplumun hukuki ve diplomatik tüm yollarla güçlü adımlar atması, Türkiye başta olmak üzere tüm devletlerin israil’le yaptığı ticari anlaşmaları derhal sona erdirmesi, Gazze halkının yeniden inşasına destek verilmesi, 'Sumud Filosu'nda yer alan ve İsrail tarafından alıkonulan yardım gemilerinin ve gönüllülerin serbest bırakılması, bu filonun uluslararası korumaya alınması." şeklinde konuştu.
Basın açıklamasına siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda avukat katıldı. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Batman Sağlık ve Çevrecilik Derneği (Sağ-Çev) Başkanı Ömer Faruk Dursun, Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan ve siyonist işgal rejimi tarafından uluslararası sularda alıkonulan Küresel Sumud Filosuna yönelik saldırıyı kınadı.
Bingöl Gazze Sivil İnisiyatifi öncülüğünde, Sumud Filosu’na destek amacıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi.
1 Eylül gecesi uluslararası sularda işgalci siyonistler tarafından düzenlenen saldırıyla gemilerine el konulan ve mürettebatı alıkonulan Küresel Sumud Filosu'na destek amacıyla Konya'da binlerce kişinin katıldığı bir program düzenlendi.