Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin net ticaret fazlası ve cari fazla veren bir ülke hâline gelmeden hedeflerine ulaşamayacağını belirterek geleceğin istihdam alanları için şimdiden hazırlık yapılması gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 73. Genel Kurulu'na katıldı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde düzenlenen genel kurulda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB'un çatısı altında Türkiye'nin gelişmesi, büyümesi için gayret gösteren, ter döken, emek verenlere teşekkürlerini iletti.
Genel Kurulda 81 ilden seçimle göreve gelen oda ve borsa başkanlarından meclis üyelerine kadar iş dünyasının seçkin temsilcilerinin yer aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının aynı zamanda bulundukları şehirlerin kanaat önderleri, sivil toplum temsilcileri olduğunu söyledi.
Geçmiş dönemin muhasebesinin yapılmasının yanı sıra geleceğe ilişkin beklentilerin tartışıldığı genel kurulun, 2019 ve 2023 projeksiyonlarına da ciddi katkılar sağlayacağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Esasen ülkemizde bizim kadar iş dünyasıyla, esnaf ve sanatkârlarımızla, toplumumuzun her kesimiyle yakın ilişki içinde olan bir başka siyasi hareketin olduğunu da sanmıyorum. Her sabah ekmek teknesini besmele ile açıp, akşama kadar nafakasını çıkarmak için ter döken, esnaf ve sanatkârımızın daima yanında yer aldık. Aynı şekilde ulusal ve uluslararası düzeyde projelere imza atan büyük yatırımcılarımıza hep destek olduk. Şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerimizde bir fırsatını bulup mutlaka iş dünyamızla bir araya gelmeye çalıştık." diye konuştu.
"Bürokratik oligarşi dünyanın her yerinde sorun olmaya devam ediyor"
Yurt dışı seyahatlerinde de mümkün olan her yere iş adamlarıyla birlikte gittiğini, onların meselelerinin takipçisi olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mevzuat veya bürokrasi engeli varsa bunu kaldırmak için birlikte çalıştık. Az önce Sayın Başkan'ın ifade ettiği gibi 'mevzuat amcadan' hâlâ kurtulmuş değiliz ama dediğim gibi özellikle de bürokratik oligarşi, 14-15 yıldır kavgasını, savaşını verdiğim en önemli konu. Fakat dünyanın neresine giderseniz gidin, ne yazık ki bu bürokratik oligarşi her yerde sorun olmaya devam ediyor. Kredi imkânlarının genişletilmesine ihtiyaç varsa, teşvik gerekiyorsa onun mücadelesini birlikte verdik fakat oluşumların içerisinde dahi az önce yine burada şikâyet edildiği gibi, örneğin kredi faizleri noktasında bakıyorsunuz, her yerde yüksek faizden şikâyet var mı, var. Bunu dillendiren bir başbakan ve cumhurbaşkanı olarak hep gündemimde tuttum. Hâlâ da gündemimde, gündemimde olmaya da devam edecek." dedi.
Yüksek faizi bir sömürü aracı olarak gördüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada kar amaçlı bir faiz mantığı yok, sömürü aracı olarak bir faiz mantığı var. 'Ben kredi faizini uygun şartlarda vereyim de ülkem de kazansın ben de kazanayım.' anlayışı yok. Hatta bakıyorsunuz o karınca yazısıyla sözleşmeler var ya... Tabii o krediye mahkûm olan girişimci ne yapıyor, altına imza atıyor. İçinde ne var ne yok, bundan haberi var mı? Yok. Geri çağırma olduğu zaman eli mahkûm, elinde ne var ne yok onu da vermek durumunda kalıyor. Bu anlayış tabii ki adil bir anlayış değil ama bunun çözülmesi şart, Allah'ın izniyle bunu da çözeceğiz. Takdir edersiniz ki her şey tabii bir anda olmuyor ama çözeceğiz. Kararlılığımız var en azından." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişini bilmeyenin gelecekte nereye yürüyeceğini de kestiremeyeceğini ve bunun için yakın-uzak tüm geçmişle irtibatın sıkı tutulması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye'nin 2035 yılında 90 milyonu aşacak olan nüfusuyla bu bakımdan dünyanın ilk 20 ülkesinden biri olarak gücünü devam ettireceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri hâline gelerek bu büyük nüfusu en etkin şekilde değerlendirecek olmaları olduğunu kaydetti.
Genç, eğitimli ve dinamik nüfus yapısını, ekonomik büyümenin itici gücü hâline getirmekte kararlı olduklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğitim seviyesindeki iş gücü kalitesindeki artık sayesinde rekabet gücümüz de her geçen yıl yükselecektir. Kişi başına millî gelirimizi artık 25 bin dolar hedefinin üzerine çıkardıktan sonra dünyanın müreffeh milletleri arasındaki yerimizi de almış olacağız. 2035 yılında ulaşacağımız insani gelişmişlik seviyesini farklı kesimler ve bölgeler arasındaki gelir eşitsizliğini en aza indirerek ülke geneline yayacağız. Çalışma istek ve kabiliyetine sahip herkesin kendine yer bulabileceği üretken bir istihdam politikasıyla gençlerimiz ve kadınlarımız başta olmak üzere tüm vatandaşlarımızın geleceğini güvence altına alacağız. İşte malum 7 Şubat'taki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde yaptığımız davet ve bu davete iş dünyamız sağ olsun gayet başarılı, net bir cevap verdi ve rakam 1 milyon 170 bine ulaştı. Demek ki, benim milletim, benim girişimcim istediği zaman bunu yapabiliyor ve bundan sonraki süreçte de ben bunu yapabileceğine inanıyorum. Ve bütün bunlar neyi getirecek biliyor musunuz? Bu ülkede bir dayanışma ruhunu getirecek. Bu dayanışma ruhu birbirine inanma, kenetlenme, o birlik, beraberlik bizi muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne taşıyacaktır" dedi.
"Geleceğin istihdam alanları için şimdiden hazırlık yapmalıyız"
Bu gerçekleştiği zaman Türkiye'yi diğer gelişmiş ülkelerle yarışın içerisinde, ilk 10'un içerisinde göreceğimizi vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye net ticaret fazlası ve cari fazla veren bir ülke hâline gelmeden hedeflerine ulaşamaz, bunu da böyle bileceğiz. Bunun için 2035 yılında üretim gücümüzü küresel değer zincirinin üst seviyelerine çıkartmak mecburiyetindeyiz. Endüstri 4 veya sanayi 4, tabi nokta sıfır diyorum, adıyla ifade edilen teknoloji yoğun üretim yapısına geçerken insanlarımızı yeni ihtiyaçlara uygun alanlarda hizmet vermek üzere hazırlamalıyız. Bu da geleceğin istihdam alanları için şimdiden hazırlık yapmamızı gerektiriyor." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında "Kadınlarımızın hâlen yüzde 33 düzeyine yaklaşan iş gücüne katılma oranlarını yüzde 50'ye, toplam iş gücüne katılım oranını ise yüzde 59'un üzerine yükselterek sosyal politikalarımızı da destekleyeceğiz. Tüm bu çalışmalarla amacımız, Türkiye'yi bölgesel bir güç olmanın yanında küresel düzeyde bilgiye dayalı dayalı bir güce kavuşturmaktır." dedi.
"Yerli üretim otomobilimizi TOBB camiası içerisinden çıkartalım"
Geleceğin bilgi temelli ekonomi üzerine kurulacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bunun için dijital dönüşümü, kurumsal kaliteyi, nitelikli iş gücünü yakalamış bir altyapıyı süratle tesis etmeliyiz. Ekonomik atılımlarımızı yeni yatırım fırsatlarıyla birleştirerek, bilişim, enerji, ulaştırma, lojistik ve ticaret alanlarında ülkemizi küresel cazibe merkezi hâline getirmeliyiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere şehirlerimizi yenilik ve verimlilik temelinde yeniden ele almalı, cesur dönüşüm projelerini hayata geçirmeliyiz. Ben bugün TOBB'un bu genel kurulunda bir teklifim var. Bunu her yerde yapıyorum. Çünkü buna doğrusu hasretim. Bu milletin bir evladı olarak hasretim. Diyorum ki gelin şu yüzde 100 yerli üretim olan otomobilimizi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği camiası içerisinden çıkartalım."
"Şehircilik benim işim"
"Hani Cizre şehir olacak dedik ya, yani Şırnak Cizre'ye dönüşecek, Hakkâri de Yüksekova'ya dönüşecek, çünkü şehircilik benim işim. Niye? Belediyecilikten geldim, neresi şehir olur, neresi olmaz, onu iyi bilirim" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi şöyle Cizre'yle Şırnak'ı yan yana getirdiğiniz zaman, ya Allah aşkına Şırnak'ı nasıl şehir yapmışlar diye şaşarsınız. Hakkâri'yle de Yüksekova'yı yan yana getirdiğiniz zaman, ya Hakkâri'yi nasıl şehir yapmışlar diye şaşarsanız. Buraları iyi gezmiş, görmüş birisi olarak konuşuyorum, bir kere değil, iki kere değil, üç kere değil. İşte şimdi bir kalkınma hamlesi yapacaksınız önce buna nereden başlayacaksınız? Şehircilikten başlayacaksınız. Eğer şehircilikte bu işi başaramamışsanız zaten yatırımlarda da bu işi başaramazsınız. Onun için sen merak etme, zaman çok yakın. Şimdi ben diyorum ki, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Başkan, kendi çatısı altından yüzde 100 yerli otomobilini made in Turkey olarak çıkarsın."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü olmak için, demokraside ve ekonomide belirledikleri hedeflere mutlaka ulaşılması gerektiğini belirtti. Büyük olmak için bu şekilde elde ettikleri imkânları içeride ve dışarıda en doğru şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, refahı sürekli kılmak için de milletin tamamının bu imkânlardan faydalanabilmesini sağlamak gerektiğini dile getirdi. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Pazar akşam saatlerinde kaldırıldığı hastanede vefat eden bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Abdurrezzak Tepe, kılınan cenaze namazının ardından defnedildi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Marmara Koordinatörü Ercan Vergili, İstanbul Yenikapı'da düzenlenen Mevlid-i Nebi etkinliğine katılanlara ve emeği geçen herkese teşekkür etti.
Büyükelçi Mehmet Paçacı, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri’nin İslamofobi Özel Temsilcisi olarak atandı.
PKK tarafından 2011 yılında katledilen Mustazaf-Der'in Yüksekova Şube Başkan Yardımcısı Ubeydullah Durna, şehadet yıl dönümünde rahmet ve minnetle yâd ediliyor.