Bazı temaslarda bulunmak için Diyarbakır’a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki katıldığı bir programda, hiçbir kimsenin eline silah alıp, yurt dışındaki emperyalist güçlerin oyuncağı olamayacağını söyledi.

Bir dizi temaslarda bulunmak için Diyarbakır’a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, özel bir program katılarak, hiçbir kimsenin eline silah alıp yurt dışındaki emperyalist güçlerin oyuncağı olamayacağını, ihanet edemeyeceğini ve kendi insanına silah doğrultamayacağını söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki beraberindeki heyet ile bir otelde düzenlenen programa katıldı. Burada konuşan Özhaseki, Sur ilçesinde yaklaşık 3 bin 950 civarında bağımsız birimin yıkıldığını belirtti.

Özhaseki ,”Sur ilçesinde yaklaşık 3 bin 950 civarında bağımsız birim yıkıldı. Karşımızda 4 bin tane birim sahibi var onlar hak sahibidir. Anlaşma oranımız yüzde 78'lerdedir.  Üzerinde yaşadığımız bu Anadolu coğrafyası dünyanın en eski yerleşim yerlerinde birisidir. Hiçbir kimsenin, ‘ben mücadele veriyorum’ diyerek eline silah alma, cinayet işleme ve masum insanları vurma hakkı yoktur. Özellikle kamu görevlilerine gece evinden veya sokaktayken alışveriş yaparken çocuklarıyla beraberken öldürme hakkı yoktur.” dedi.  

“Hiç kimse eline silah alıp yurt dışındaki emperyalist güçlerin oyuncağı olamaz”

Üç sene öncesine kadar önce, ‘bir çözüm süreci’nin başladığını hatırlatan Özhaseki, daha önce de bir takım sıkıntıların olduğunu söyledi.

Özhaseki önceki yıllarda Sur ilçesindeki çukur olaylarına işaret ederek, “Daha öncenden de bir takım sıkıntılar vardı. Bundan sonra talepleriniz olabilir mi olabilir.  Hak ve talepler olabilir bunu bahane ederek hiç kimse eline silah alıp yurt dışındaki emperyalist güçlerin oyuncağı olamaz. İhanet edemez, kendi insanına silah doğrultamaz.  Çukurlar kazıp özyönetim ilan ediyorlar.  Belediyelerde buna destek veriyor.   Sur’da personel giderine el konulduğunda direk personele ödenen bütçe oranı yüzde 55,8 taşeronlara verilen yüzde 26’dır. Devletten gelen paranın Sur’da yüzde 88,8 personele veriliyor. Peki, bu personele gidiyor mu? Hayır, çok iyi biliyoruz birazını veriyorlar elinde kalanı başka yere gönderiyorlar. Sadece Sur değil, Silvan’da da öyle. Değişik yerlerde olsun diye örnek veriyoruz.” İfadelerini kullandı.     

“Bir şehrin geleceği o şehirdeki yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır”

Bir şehrin geleceğinin o şehirde yöneticilerin ufuklarıyla orantılı olduğuna dikkat çeken Özhaseki,  bir şehrin gelişmesi için söz sahibi olanların, bir araya gelip şehirle ilgili büyük projeler ortaya koymaları gerektiğini sözlerine ekledi.

Özhaseki daha sonra, “Bir şehrin geleceği o şehirde yaşayan özellikle yerel yöneticilerin o şehirde söz sahibi olanların ufuklarıyla doğru orantılıdır. İyi niyetliyseniz, çalışıyorsanız bir araya gelip şehrinizle ilgili büyük projeler ortaya koyuyorsanız ve bu konuda bir birinizi destekliyorsanız o şehir büyür ve gelişir. Arkadaşlar Diyarbakır adeta bir yol ayrımında ya bundan sonra teröre bir çizgi çekecek, teröristleri destekleyenlere de bir çizgi çekecek, ‘gidin kardeşim başımıza beladan başka bir şey getirmediniz’ diyecek. Biz de inşallah geleceğiz hizmet edeceğiz sizlerle birlikte burada projeleri ayağa kaldıracağız dertleri dinleyeceğiz sıkıntıları gidereceğiz hakikaten bu bölgenin cazibe alanı bir Diyarbakır ortaya çıkacak. Bu ülke sadece kendi içinde olan bitenlerle sınırlı bir ülke değil ülkemizin güneyinde büyük felaketler yaşanıyor. Bu felaketlerde oradaki halkın suçu çok az emin olun aynı bizde ki bu teröristleri destekleyen tipler oradakileri de destekliyor.  Şehirlerimiz kadim, şehirlerimiz eski, devletlerin hayatından bile daha eski bu şehirler canlı organizmalar. Buraları aynı insanların bir vücudu gibi görmek lazım, bir hiyerarşi olduğunu bilmek lazım. Onların da bakıma ve ihtidama ihtiyaçları var. Onları görmek lazım. İşte biz bunları yapmaya çalışıyoruz.” diye belirti.

 Şehirlerin  de ara ara zaaf döneminin olduğuna değinen Özhaseki, “Kimi dönemde şaşalı gelişmiş dönemleri olur. Bütün bunları anlayışla karşılarız biz.  Ama önemli olan oradaki iradedir. Önemli olan oradaki yerel yönetimlerin şehrine sahip çıkarak büyük projeler ortaya koyup ufka doğru şehirlerin taşınmalarıdır. Yanlış işler yapılırsa o şehirler geriye doğru küçülür ve gider.  ” İfadelerini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yaman ise  bakanlık olarak bundan sonraki toplantılarını ve kongrelerini Diyarbakır’da Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın talimatlıyla yerine getireceklerini ve Diyarbakır’da farkındalık oluşturacaklarını söyledi.

Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da “Türkiye’nin bu büyük değişim ve dönüşüm sürecinde Diyarbakır’ı zenginleştiren katkı veren büyükşehir olarak yer alıyor ve bu heyecanı taşıyor. Çünkü Diyarbakır varlığın, bugüne ve geleceğe kadar bir bilge şehirdir. İhanet ve terör örgütlerinin baskısından kurtulduğu andan itibaren üzüne ve gücüne dönen bir büyük heyecanı geçmişinden aldığı sorumlulukla geleceği karşılayacak bir kararlık sergiliyor.” dedi.

“Kırklar Dağını ucube yapılardan arındırarak tüm Diyarbakırlılara hizmete sunacağız”

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla ise Kırklar Dağı’ndaki tartışmalı konutlara dikkat çekerek,“ Kültürümüzde önemli bir yere sahip insan gibi bir havzası olan şehrimizin havzasında yer edinen türkülere konu olmuş Kırklar Dağıdır.  Şehrimizin ortak mirasına saygı çevresinde, tarihine kültürüne ve ortak havzasına bir hançer gibi saplanmış olan Kırklar Dağı’nda yer alan yapıların yıkımının gerçekleşmesi bizim için büyük bir övünç kaynağıdır. Kırklar Dağı tüm Anadolu’nun ve Diyarbakır’ın ortak mirasıdır.  Kırklar Dağı’nı ucube yapılardan arındırarak tüm Diyarbakırlılara hizmete sunacağız.” şeklinde konuştu. (Emrah Deniz, Mehmet Çelik-İLKHA)