HÜDA PAR heyeti, 2010 yılında FETÖ'nün emniyet ve yargı ayağının müşterek kumpasıyla cezaevine konulan ve geçtiğimiz günlerde 'ceza' süreleri bittikten sonra tahliye edilen Vahdet-Der üyelerini ziyaret etti.

FETö'nün emniyet ve yargı ayağı tarafından 2010 yılında kurulan kumpas nedeniyle büyük mağduriyet yaşayan Adıyaman Vahdet-Der üyeleri Kamil Demiral ve İsmail Alpaydın 4 yıl 6 ay sonra kendilerine verilen haksız cezanın tamamlanmasıyla tahliye oldular.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz ve beraberindeki heyet, Gölbaşı E Tipi Kapalı Cezaevinden geçtiğimiz günlerde tahliye edilen, Kamil Demiral ve İsmail Alpaydın'ı evlerinde ziyaret etti.

Ziyaretin ardından bir açıklama yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, FETö yargısının yaşattığı mağduriyetlerin halen devam ettiğini kaydederek, mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi gerektiğini söyledi.

Yılmaz, "Bugün FETö yargısının kumpası sonucu haksız yere mağdur edilerek cezaevine konulan ve geçtiğimiz günlerde tahliye edilen iki kardeşimizin ziyaretine geldik. İki kardeşimiz tahliye oldu ama bunlarla beraber cezaevine giren diğer kardeşlerimiz halen cezaevinde. Üst sıradan tedricen ceza verildiği için halen onlar da tahliye olacakları günü bekliyorlar." dedi.

Yaşatılan bu hukuksuzluğun hükümete bildirilmesine rağmen hiçbir şey yapılmadığının altını çizen Yılmaz, "Bu zulüm ve haksızlık hükümete bildirilmesine rağmen, Adalet Bakanlığına bildirilmesine rağmen bir adım atılmadı. Adıyaman'da bir kumpasın olduğunu ve dernek çalışması yapan bu kardeşlerimize ceza veren hâkim ve savcıların da FETö'den yargılanıp cezaevinde olduklarını bilmelerine rağmen bu zulmü giderme noktasında maalesef ellerinden geleni yapmadılar." diye belirtti.

Legal dernek faaliyetlerinin oluşturulan kumpasla illegal çalışmalar olarak gösterildiğini söyleyen Yılmaz, bu nedenle hâlâ haksız yere cezaevinde bulunanların olduğunu belirterek, "Suçları daha önce basına yansıdı. Dernek faaliyetleri yürütmek, Kutlu Doğum etkinliği düzenlemek, fakir fukaraya yardım etmek ve öğrenci evine eşya temin etmek… Tüm bunları kumpasla örgütsel suç olarak değerlendirdiler ve resmi legal çalışmalardan dolayı cezalandırdılar. Bu mağduriyetler giderilmedi maalesef. Bu kardeşlerimiz cezaevinde yattıkları her gün, bu zulmü bildikleri halde hiçbir çaba harcamayan tüm yetkilerin de boynunda bir vebaldir. Bu adaletsizliğe bu zulme onlar da ortak olmuşlardır. Temennimiz, cezaevinde kalan diğer kardeşlerimizin daha fazla mağduriyet yaşamadan tahliye edilmelerdir." ifadelerini kullandı. (Aydın Evren - İLKHA)