İstanbul'da Yeryüzü Avukatları Derneği öncülüğünde 14 farklı ülkeden 50'den fazla avukatın bir araya geldiği programda Gazze'ye doğru yola çıkmaya hazırlanan Özgürlük Filosu ile filoya olası müdahalenin hukuki boyutları tüm yönleriyle ele alındı.
Yeryüzü Avukatları Derneği, İstanbul'da "Hukuki Cepheyi Genişletmek: Filistin Özgürlüğü İçin Hukuki Strateji ve Koordinasyon'' başlığıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştay sonras
Çalıştaya; Nelson Mandela’nın torunu Chef Mandela, İspanya Barcelona Eski Belediye Başkanı Ada Calou, İngiltereli Gazeteci Yvonne Ridley, Amerikalı Aktivist Huwaida Araf, Genç Müslüman Hukukçular Üyesi Nadeem Mahomed , PAL Law Commission kurucusu Lamis Deek ve Gazzeli avukat ve akademisyen Salahaddin Ati katıldı. Çalıştaya ayrıca 14 farklı ülkeden 50'den fazla avukat da katılım sağladı.
Çalıştay sonrası konuşan Yeryüzü Avukatları Derneği (WOLAS) Başkanı Enes Kafadar 7 Ekim'de ve sonrasında gerçekleşenlerin, soykırımın başlangıcı olmadığını söyledi.
Kafadar, 7 Ekim'in sadece Filistin soykırımının dünya gündeminde en çarpıcı şekilde yer almasına vesile olan olayların başlangıcı olduğunu kaydetti.
Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmesine rağmen bugüne kadar sona ermeyen bir soykırımın devam ettiğini gördüklerini söyleyen Kafadar, "Soykırıma yönelik olarak gerçekleşen tüm tepki ve mücadeleler çok değerlidir. Fakat soykırımın halen devam ediyor olması bu tepkilerin ve mücadelenin henüz yeterli düzeye ulaşmadığının bir göstergesidir. Geçen süreç, küresel bir güce karşı bireysel mücadelenin yetersiz olduğunu bize tüm gerçeği ile göstermektedir. Bizler hukukçular olarak bu konu ile ilgili yapılacakları değerlendirdik. 14 farklı ülkeden 50'den fazla hukukçuyla WOLAS'ın öncülüğünde İstanbul'da Filistin'in özgürlüğü için strateji ve koordinasyon isimli çalıştayda bir araya geldik. İstanbul'da bir araya geldik çünkü İstanbul önemli bir yerdir. İstanbul Filistin'in işgali için ortaya çıkan ilk etkili teklifleri reddeden iradeleri ortaya koyduğu yerdir." dedi.
Çalıştayda, küresel çapta hukuki mücadele için gerekli yöntemleri belirlediklerini söyleyen Kafadar, "Hukuki stratejileri güçlendirmek ve küresel hukuki çalışmaları koordine etmek amacıyla sahada delil toplayan hukukçuları ve uluslararası müracaatlar konusunda tecrübesi olan hukukçuları bir araya getirdik. Çalıştayın gündemlerinden bir tanesi de yola çıkmaya hazırlanan Özgürlük Filosuydu. Özgürlük Filosuna yapılması muhtemel müdahalenin hukuki boyutu ele alındı ve böyle bir müdahalenin gerçekleşmesi halinde izlenecek hukuki yöntemler belirlendi." diye konuştu.
Deek: Delegasyon hazırlığı içerisindeyiz
Lamis Deek ise, farklı şekilllerde koordine olmaları gerektiğini belirterek, hukukun, politika değişiminin başlangıç unsuru olduğunu söyledi.
Deek, "Bu yüzden hukukçular imtiyazlı bir konumda bulunuyorlar. Bu imtiyaz aynı zamanda büyük bir vazifeyi de beraberinde getiriyor. İnsanlar Filistin halkını mücadelesi için hiçbir şeyden taviz vermeden yapmaları gerektiğini bilincinde olması gerekiyor. Özgürlük Filosu için de çalışmalar yapıyoruz. Bir dizi delegasyon hazırlığı içerisindeyiz. Cenevre'ye ve Birleşmiş Milletler binasının önüne dünyanın dört bir yanından burada toplantı yaptığımız avukatlar da dahil olmak üzere delegasyon çalışmaları yürüteceğiz. Bu delegasyon çalışmalarına Gazze de dahil. 1948 yılındaki işgallerde bulunan bölgelere, Batı Şeria'ya, mülteci kapmlarına ve dünyanın diğer bölgelerindeki mülteci kamplarına bu delegasyon çabalarımızı yürüteceğiz. Bu delegasyon çabalarını Filistinlilerin çaresiz olmadıklarını göstermek için yürüteceğiz." diye konuştu.
Mandela ise, şu ifadelere yer verdi: "Filistin ziyareti sırasında dedem (Nelson Mandela) oradaki Filistinlilere ve devlet görevlilerine, 'Bizim bağımsızlığımız henüz tamamlanmamıştır. Bizim bağımsızlığımız ancak Filistin bağımsız olunca tamamlanacaktır.' demişti. Filistin davası, aynı dava ve şuur içerisinde Güney Afrika'nın tarihi bir mücadelesinin, apartheid rejimi ile olan mücadelesinin parçasıdır." (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bir araya gelen Batman'daki sivil toplum kuruluşları, yaptıkları ortak basın açıklamasıyla savaş ve kriz bölgelerine yardım kampanyası başlatma kararı aldıklarını duyurdu.
HÜDA PAR Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Özbek vatandaşların ağır işkencelere uğrama, öldürülme tehlikesi olduğu bilinmesine ve iade işleminin uluslararası anlaşmalara aykırı olmasına rağmen işgalci rejimin "ileri karakolu görevi yapan BAE’ye iade" edildiğini bildirdi.
HÜDA PAR Sözcüsü Yunus Emiroğlu, "Kürt meselesi ne zaman gündeme gelirse PKK, terör yöntemleri ile Kürt meselesinin konuşulmasının önüne geçmiş, konunun şiddet temelinde konuşulmasına sebep olmuştur." diyerek Kürtlerle Türklerin adalet temelinde kardeşliğinin mutlaka tesis edilmesi gerektiğini vurguladı.
Batman’ın Sason ilçesinin Yücebağ köyünde yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiliyor. Bölgede bazı köy yolları ulaşıma kapandı.