"Kendi ülkemizde inançlı insanlar olarak zulüm görmekten bıktık"

Türkiye’de sistem değişikliği yaşanmasına rağmen eski anlayışın hâlâ devam ettiğine dikkat çeken Gazeteci Tayyar Tercan, "Kendi ülkemizde inançlı insanlar olarak hâlâ zulüm görüyoruz olmaktan yorulduk, bıktık." dedi.
28 Şubat brifing yargısı ve FETÖ tarafından mesnetsiz delillerle yıllardır cezaevinde bulunan İslami kimlikli mağdurların yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için MAZLUMDER tarafından her ayın 28’inde düzenlenen basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya katılan 28 Şubat post-modern darbesi mağduru Gazeteci Tayyar Tercan, bu mağduriyetin giderilmesi için hükümete çağrıda bulundu.
Bayramdan önce 24 sene cezaevi yatıp cezası bittikten sonra çıkan arkadaşlarına şahitlik ettiğini belirten Tercan, sistem değişikliği konusuna değindi.
Tercan, “Sistemin değişikliğinden bahsederken anlayışın değişmemesi, sistemin adeta kendisini eski anlayışı içerisinde revize etmesi ile alakalı bir durum var. Hâlbuki sistem değişikliği demek inancından dolayı zulüm gören Müslümanların inancından dolayı zulüm görmemesi demek. Biz böyle bir sistem istiyoruz. Bu topraklar Müslüman Anadolu toprakları ve topraklarda inancından dolayı hâlâ cezaevinde olan insanlar var. Anlayış değişmiyor bir türlü.” dedi.
Hükümetin yasal düzenleme yapması gerektiğini vurgulayan Tercan, bu süreçte yaşanan tezatlara dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Ben 9 yıl yattım ama hâlâ cezam kalkmadı. Anlayış değişmediği yasal olarak da hiçbir şey değişmedi. Sadece belli insiyatifler üzerinden gidildi. Kumpas yapıldı FETÖ’cü hâkimlerin, Kemalist hâkimlerin, Kemalist ve FETÖ'cü polislerin savcıların kumpasıyla yapıldı. Birçok Müslümanın çeşitli örgütler adı altında yargılanıp ceza verildiği çok açık. Ve bunu artık devletin en üst düzeyindeki insanlar dile getirirken asıl darbeyi yapanlar mağdur konumuna geldiler. Şu anda onlar elleri kolları serbest geziyorlar. 28 Şubat davasında müşteki idik biz. Buradaki birçok arkadaş müşteki idi. Şimdi 28 Şubat darbesini yapanlardan içerde olan kimse var mı? Yok. Ama o darbe dönemi içeri atılan yüzlerce insan hâlâ cezaevinde.”
Mahkemeye başvuru yapıldığında mahkemelerin onaylanmış kararlara yeniden yargılama için onay vermediğini hatırlatan Tercan, basit genelge ya da KHK ile çözülebilen bu sorunun mahkemelerin insiyatifine bırakılmadan giderilmesi gerektiğini söyledi.
“Biz kendi ülkemizde inançlı insanlar olarak hâlâ zulüm görüyoruz olmaktan bıktık” diyen Tercan, seçim öncesi hükümetten görüştüğü birçok yetkilinin, 28 Şubat’ın mağduriyetinin giderileceğini söylemesine rağmen şu ana kadar herhangi adımın atılmamasını eleştirdi.
Sistem değişikliğinin ancak anlayış değişikliği ile mümkün olacağını dile getiren Tercan son olarak şunları söyledi:
“Şu anda öyle bir rüzgar esiyor. Kimin hangi cemaate hangi gruba patlayacağı belirsiz. Sadece inancından dolayı belli bir kesim hedef gösteriliyor. Sonra Müslümanlara operasyon yapılıyor. Böyle bir şey olmaz. Bizim beklentimiz sistemin kendi içinde revize edilmesi değildi. Sistemin değişikliği anlayışın değişikliğiyle olur. Anlayış da bu topraklarda Müslümanlara inancından dolayı zulüm yapılamaz anlayışının bir an önce oturması gerekiyor. Bir an önce içerdeki arkadaşlarımızın yasal bir düzenlemeyle serbest bırakılmasını istiyoruz.” (Osman Gülebak-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
5 Temmuz 1993'te Erzincan Kemaliye'ye bağlı Başbağlar köyünde PKK tarafından gerçekleştirilen katliamın üzerinden 32 yıl geçti. 29'u erkek, 4'ü kadın olmak üzere 33 sivilin katledildiği olayın ardından mahkemelerden beklenen adalet hâlâ sağlanamadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrindeki zirvede, "israilin Lübnan, Suriye ve İran'a saldırılarının arka planında hepimizin bildiği üzere Filistin halkına diz çöktürme siyaseti yatıyor." dedi.
Kur'an Nesli Platformu Batman İl Koordinatörü Rıdvan Üzümcü, Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada; Hazreti Hüseyin'in Kerbelâ'da şehid edilişinin İslam ümmetine bıraktığı mesajları hatırlatarak, bu anlamlı günün birlik, kardeşlik ve zulme karşı direniş bilinciyle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) 17. Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Azerbaycan’ın Fuzuli şehrine ulaştı.