Peygamber Sevdalıları Platformu Konya Koordinatörlüğü tarafından Hz Ebubekir'i (ra) anma ve anlama programı düzenlendi.

Peygamber Sevdalıları Platformunun "Sahabe Ayı" olarak ilan ettiği Kasım ayın etkinlikleri kapsamında, Konya Koordinatörlüğü tarafından, Hz Ebubekir'i anma ve anlama programı düzenlendi.

Programa.

Konuşmacı olarak Siyer Araştırmacısı Yusuf Tutak Hoca katıldığı, Zindan Kale Kültür Merkezi Süleyman Şah konferans salonunda yapılan program, Rıfat Yılmaz'ın okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Programın açılış konuşmasını araştırmacı yazar Mehmet Emin özmen yaptı.

Konuşmasında Peygamber Sevdalılarının siyer esaslı bir kitleye sahip olduğunu dile getiren özmen, "Peygamber Sevdalıları, Nisan ayı Kutlu Doğum ayı, Muharrem ayını Kerbela ayı, Kasım ayını da Sahabe ayı olarak etmekle, her ayımızı bir etkinliklerle süslüyorlar. Konya'mızda da Hz. Ebubekir işlenecek. Böylece sahabelern hayatı ve kültürü tüm yurda yayılmış olacak. Peygamber Sevdalıları, Siyer esaslı bir kitleye sahiptir. Elbette diğer İslami ilimler okunur ama, siyer bilginin yanında insana bambaşka bir şuur da verir. " dedi.

"Bu tablo mutlu olmama için bana yetti."

Konuşmasına salonda kendisini çok mutlu eden bir tabloyu anlatarak başlayan Siyer Araştırmacısı Yusuf Tutak, "Konuşmama başlamadan önce beni çok sevindiren bir tablo ile karşılaştım. Bunu anlatmadan geçemeyeceğim. Biraz önce şurada bir bacımız oturuyordu, küçük bir çocuğu vardı elinde, çocuk ağlıyordu ve bacımız teşrif edip şuraya oturmuştu. Bu tablo mutlu olmam için bana yetti. Çocuğun ağlamasını bahane etmeyerek ısrarla programı izlemek istemesi bana ziyadesiyle yetti." dedi.

Konunun Hz. Ebubekir olması nedeniyle hayatının tamamının anlatılmasının mümkün olmadığını ifade eden Tutak, Cennetle müjdelenen bir sahabeyi anlatmanın kolay olmadığını ifade etti.

"Acı ama gerçek bir hadiseden bahsedeyim."

Günümüz anne ve babaların çocuklarına sundukları rol modellere değinen Tutak, "Acı ama gerçek bir hadiseden bahsedeyim. Bizim çocuklarımız şu anda tuttuğu takımlarının ilk on birini, sporcuların ayakkabı numaralarına kadar sayabiliyorlar. Ama sıra cennetle müjdelenen on kişiyi saymaya gelince neden sayamıyorlar? ‘Ama hocam biz sayamıyoruz ki çocuklarımız saysın' diyenler var. Anneler, babalar, bacılar! Biz çocuklarımıza rol model olarak onların önüne Efendimizin dostu Hz. Ebubekir'i koyamadık, Hamza'yı koymadık, ömer'i, Osman'ı koyamadık. O yüzden bugün bizim çocuklarımız kendisine örnek olarak ya popçuyu alıyor, ya da topçuyu alıyor. Sonra bu çocuk niye böyle oldu, senden dolayı. Sen daha çocukken hiç bir şey bilmiyorken tutup elinden ‘Yavrucuğum bi gel bakalım' demedik ki. Bacılarım yanlış anlamayın ama, bu toplumun yarısını siz oluşturuyorsunuz. Diğer yarısını da siz eğitiyor ve büyütüyorsunuz. Yani siz toplumun tamamını idare ediyorsunuz. Dolayısıyla siz çocuklarınıza Ebu Bekir'i, ömer'i anlatmayacaksanız, ‘Yavrucum ben yemek yapıyorum sen pepeyi pikacuyu izle' diyorsun. Açmışsın neidüğü belirsiz bir şeyi izlettiriyorsun. Ondan sonra benim çocuğum neden örnek model olarak Hz. Ebubekir'i önüne koymuyor diyorsun. Nasıl koysun? Daha hayatta iken Cennetle müjdelenen bu insanları biz çocuklarımıza anlatmadık." şeklinde konuştu.

Günümüz Müslümanlarının kendi öz değerlerine uzak olduğunu dile getiren Tutak konuşmasına şöyle devam etti:

"Anneler şuradan çıktıktan sonra kız çocuklarınızı alıp oyuncakçıya götürün, eğer kız çocugunuz ‘Anneciğim bana Fatıma'ya benzeyen bir bebek al' diyorsa başımın tacısınız. Ama yok eğer ‘Anne ben sindi bebek istiyorum' diyorsa, sen onun önüne rol model olarak sindi bebeği koymuşsun. Babalar sizde erkek çocuklarınızı götürdüğünüzde, eğer ‘ Baba bana Hz. Hamza'ya benzeyen bir oyuncak al' diyorsa başımın tacısınız. Ama yok eğer ' Baba bana Messi'nin imzalı formasını al' diyorsa kusura bakmayın siz onun önüne rol model olarak onları koymamışsınız demektir. Bizler kendi öz değerlerimizi bir kenara bıraktık. Hanım kardeşlerim, Hz. Ebubekir deyince bunu Ebubekir erkektir diye anlamayın. Ebubekir'ce davranmak bir rol modeldir."

Program Grup Davetin okuduğu ezgi ve marşlarla devam eden program, Molla Ubeydullah Hoca'nın yaptığı dua ile son buldu. (İsmail Yılmaz/Mehmet Ali Ekinci-İLKHA)