​Son günlerde artan köpek saldırılarıyla ilgili açıklamada bulunan Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın; köpeklerin olduğu bölgelerden uzak durulmasını, köpek saldırılarında paniklememeyi ve göz temasından uzak durmayı önerdi.

Genellikle sürüler halinde gezen ve savunmasız küçük çocuklara, yaşlılara saldıran sokak köpekleri, artık bir güvenlik sorunu haline geldi. Son zamanlarda sokak köpeklerinin saldırısına uğrayanların sayısı giderek artmaya başladı.

Türkiye'de 10 milyondan fazla başıboş ya da sokak köpeği olduğu tahmin ediliyor. Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, İLKHA'ya yaptığı değerlendirmelerde, sokak köpeklerinin saldırgan olmalarının bazı sebepleri olduğunu söyledi.

Köpeklerin, bulundukları bölgeyi korumaya meyilli hayvanlar olduğuna dikkat çeken Aydın, "Alanlarına girildiği zaman agresifleşebilirler. Öncelikle yapılması gereken mümkün olduğunca tehlikeli olduğunu düşündüğümüz köpeklerin alanlarına girmemektir. Bazı durumlarda istenmeyen nedenlerden dolayı alanlar çakışabilir, bir araya gelebiliriz ve birtakım tehlikelerle baş başa kalabiliriz. İlk olarak yapılması gereken; kaçabilme imkânınız varsa ve eğer mesafe uzunsa, kaçtığımızda güvenli bir alana girebileceksek kaçmaktır." dedi.

"İlk yapılması gereken korktuğumuzu belli etmemek ve panik olmamaktır"

Köpekten kaçmanın mümkün olmadığı ve köpeğin yakın mesafede, sahibi etraftaysa sahibine seslenmek gerektiğini belirten Aydın, "Sahibine seslendiğimizde bizi dinlemeyen köpeğin, sahibini dinleyebilmesi olasıdır ve sahibi onu durdurabilir. Etrafta herhangi birisi yoksa kaçarak kendimizi koruyabilecek bir mesafede değilsek ve hayvanla aramızdaki mesafe çok kısaysa ilk yapılması gereken çok zor olsa da korkmamaya çalışmak ya da korksak da korktuğumuzu belli etmemek gerekir. Bizim korkumuz hayvana daha fazla cesaret verir ve bu cesaretle bize daha saldırgan bir şekilde saldırabilir. O yüzden ilk yapılması gereken korktuğumuzu belli etmemek ve panik olmamaktır. Bununla birlikte kaçmamak, çok dikkat edilmesi gereken bir şeydir. Arkamızı döndük ve kaçmaya başladık ve bağırmaya başladık bu, hayvanın bizi bir av olarak algılamasına ve çok daha fazla saldırganlaşmasına neden olabilir. Korku, ona cesaret ve cüret verecektir. O yüzden mümkün olduğunca sakin kalmaya özen göstermek gerekir." diye belirtti.

"Köpekle göz teması kurmamak gerekir"

Saldırgan köpekle göz teması içinde olmamak gerektiğinin altını çizen Aydın, "Göz teması içerisinde olduğunuzda hayvan biraz daha agresifleşebilir. Göz teması kurmayacağız aynı zamanda görüş alanımız içerisinde olacak ve hayvanı oyalayarak kaçabiliyorsak adım adım sırtımızı dönmeden; yüzümüz ve ona dönük bir şekilde adım adım uzaklaşmaya çalışacağız. Asla onun seviyesine inerek özellikle boyun gibi tehlikeli bölgelerimizi, hayvanın saldırabileceği noktalara getirmemeliyiz ki zarar görmeyelim." şeklinde konuştu.

"Yapılacak ilk şey saldırıya uğrayan mağduru güvenli alana almaktır"

Saldırıya uğrayan birisine öncelikle yapılması gerekenin onu güvenli bir alana götürmek olduğunu belirten Aydın, "Saldırıya uğrayan, bedenen ve ruhen saldırı altında olan birisine yapılacak ilk müdahale onu tehditten uzaklaştırmak ve o tehdidi ortadan kaldırmaktır. Yapılacak ilk şey saldırıya uğrayan mağduru kriz içerisinden çıkarmak ve güvenli alana almaktır. O esnada kişi şoka girebilir, konuşmakta zorlanabilir, eli ayağı boşalmış ve vücudu çalışmıyor halde görülebilir yani vücudu bir tür şok tepkisi veriyor olabilir. Yapılacak şeylerden bir tanesi onun yanında olmak ve güvende olduğunu hissettirmek ve kendine gelinceye kadar beklemektir. Belki birileri için bu durum basit olabilir, alt tarafı köpek diyebilir ama en nihayetinde bunu yaşayan kişi çok korkmuştur ve bizim için burada öncelik bizim ne hissettiğimiz değil karşıdaki kişinin ne hissettiğidir yani bu duruma maruz kalan mağdurun ne hissettiğidir. O yüzden onun kendine gelmesini sağlamak ve onu güven altına almak çok önemlidir." diye konuştu.

Olay geçtikten sonra mağduru asla suçlamamak gerektiğini ifade eden Aydın, "Neden oradan geçtin, neden yaptın, sen oradan geçmeseydin başına gelmezdi gibi mağdurun olaydan kendisini sorumlu tutacak ifadeler kullanmamaya çok dikkat etmek gerekir. Aradan 1-1,5 ay geçtiği halde hala kişi bu problemi atlatamıyor ve hala sıkıntılarını yaşıyorsa, geceleri kâbus görüyorsa, sokakta yürümekte zorlanıyorsa, sadece köpekler değil başka hayvanlardan da korkuyorsa, o köpeği ya da durumu hatırlatan her türlü uyarandan kaçıyor ve bir türlü kendine gelemiyorsa bu noktada bir uzmandan yardım almasını öneririm." ifadelerini kullandı. (İLKHA)