28 Şubat darbesinin yıldönümü nedeniyle açıklama yapan Hür-Der Batman Şube Başkanı Faysal Yaman, gelinen süreç itibarı ile Kürdistan’daki Müslümanlar için 28 Şubat sürecinin halen devam ettiğini ve oluşturulan stratejilerin aynen uygulandığına dikkat çekti.

İnsani Hak ve Hürriyetler Derneği (HÜR- DER) Batman Şube Başkanı Faysal Yaman, 28 Şubat 1997 yılında ülkede yapılan postmodern darbenin yıldönümü nedeniyle şube binasında basın açıklaması yaptı.

Dindar Kürdistan halkı için 28 Şubat'taki soğuk sürecin halen devam ettiğine dikkat çeken Yaman, "Dün ayırımdan, dışlanmaktan, ötelenmekten bahsedenler bu gün aynı ayrımcılığa devam etmektedirler. Kürdistan'ın dindar mazlum halkı, inancı ve dili nedeniyle Kemalizm tarafından yıllarca zulme uğramış, daha bu zulümler devam ederken Kürtler, Kemalizm'in Kürt versiyonu olan Marksist ve Leninist güçler tarafından baskı altına alınmıştır. Böylelikle yüzlerce dindar Kürd'ün katledilmesine, sürülmesine baskı altına alınmasına ortam hazırlanmıştır. 28 Şubat darbecileri adeta bölgeyi bu güçlere peşkeş çekmiştir.Ne yazık ki iktidar; bilhassa Kürdistan'ın mazlum dindar Kürtlerine karşı 28 Şubat sürecinde sürdürülen politikaları aynen devam ettirmiş, Müslüman Kürtlere karşı dışlanma, öteleme, yok sayılma politikalarını sürdürmüştür." dedi.

"Dindarlara karşı politika ve stratejiler aynen uygulanmaktadır"

28 Şubat darbecilerinin cezalandırılmadığını, tutuklananların ise tahliye edilerek serbest bırakıldığını hatırlatan Yaman, "28 Şubat süreci neredeyse yok sayılarak görmezlikten gelinmiştir. Kürdistan'ın mazlum dindarlarına karşı ise darbecilerin oluşturduğu politika ve stratejiler aynen uygulanmaktadır. Bizzat zamanın istihbarat yetkililerinin itiraflarıyla da ortaya çıkmış olan "Söylenemeyen ve farkına bile varılamayan" sayısız kumpasla cezaevlerine doldurulan Müslümanlar için darbeciler için tanınan yeniden yargılanma yolu açılmamıştır. Yapılan birçok kumpas sonucu cezaevlerine doldurulan yüzlerce Müslüman, haksız yere cezaevlerinde yatmaya devam etmektedir." diye konuştu.

"28 Şubat mağdurları görevlerine geri dönememiştir"

28 Şubat nedeniyle görevlerinden atılan, işlerine son verilen kişilerin görevlerine dönemediklerine işaret eden Yaman, "Bilhassa Diyanette zulme uğrayan imamlar görevlerine geri dönememektedirler. İktidara kumpas kurarak zamanın Başbakanını bile derdest etmek isteyen devlet içi güçler; dindar Kürtlere karşı gerçekleştirilen operasyonlar ve "niyet okuma" sonucunda mahkemelere çıkarılan Elazığ İhya Der, Adıyaman Vahdet Der, Konya Mustazaf Der gibi İstanbul, Kocaeli, Diyarbakır, Van, Batman merkezli operasyonlarla içeri alınan sivil toplum kuruluşları yasadışı örgüt gibi gösterilerek cezalandırma yoluna gidilmiş ve ne yazık ki oynanan oyun ve kumpaslar aynen devam etmiştir." ifadelerini kullandı.

"Kürdistan'da Müslüman Kürtlerin katledilmesine ortam hazırlanmıştır"

Yine aynı şekilde Müslüman Kürtlere yapılan yüzlerce saldırının görmezlikten gelindiğini vurgulayan Yaman, "Hakkâri Yüksekova'da, Bingöl, Karlıova'da, Mardin Kızıltepe'de, Şırnak Cizre'de Diyarbakır'da gerçekleştirilen saldırılarla Müslüman Kürtlerin katledilmesine adeta ortam hazırlanmıştır. Neticesinde Yasin Börü gibi masum ve körpe çocukların öldürülmesine, yakılmasına, üzerlerinden araba ile geçilecek kadar barbarca katliamların oluşmasına yol açılmıştır. Gelinen süreç itibarı ile Kürdistan'daki Müslümanlar için 28 Şubat süreci halen devam etmekte, oluşturulan stratejiler aynen uygulanmaktadır." şeklinde konuştu.

"Yeniden yargılama yolu açılsın"

Yaman, açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verdi: "Bizler Hür Der olarak; Müslüman Kürtlere karşı 28 Şubat süreci ve öncesinde oluşturulan politika ve stratejilerin kaldırılmasını, öteleme, dışlama, ayrımcılık algısının sonlandırılmasını, diğer vatandaşların kazanmış olduğu özgürlüklerin ve hakların bu ülkenin tüm vatandaşları için eşit şekilde uygulanmasını talep ediyoruz. Hukuk dışı yöntem ve dayatmalarla haklarında soruşturma açılmış ve yürütülen yargılamalar sonucunda mağdur edilen kişilerle ilgili yeniden yargılama yolunun açılmasını, mağduriyeti ortada olanların acilen tahliye edilmesini ve hukukun hakkaniyet çerçevesinde tecelli etmesini acilen ve alenen talep ediyoruz." (M. Fatih Akgül - İLKHA)