İşgal rejimine karşı ekonomik alanda yapılabilecek yaptırımların başında boykot geldiğinin altını çizen Molla Muhammed Mesut Eser, Müslümanın bilerek küfrün ürünlerini alması durumunda günahkâr olabileceğini söyledi.

siyonist işgal rejiminin Aksa Tufanı Operasyonuyla başlattığı soykırım 6 ayı geride bıraktı. 7 ekim sabahıyla başlayan katliama ortak olmak istemeyen Müslümanların ilk andan bu yana başlatmış olduğu israil mallarının boykot edilmesi hususunu farklı yönleriyle ele alan Molla Muhammed Mesut Eser, bu sorumluluğun yerine getirilmesinin vacip olduğunu belirtti.

Bir Müslüman İslam'ı kabul ettikten sonra küfre karşı olması gerektiğini ifade eden Molla Eser, "Küfür nasıl İslam'a zara verebiliyorsa Müslüman da aynı bilinçle küfre zarar verebilmelidir. Bunlardan bir tanesi de boykottur. Müslümanın silahlı gücü ve kuvveti yoksa Filistin'e sağlayacağı maddi desteğin yanında yapacağı cihat türünden biri o zalimin malını almamasıdır. Müslüman bir kimse gerçek manada o mazlumlara yardım etmek istiyorsa Siyonistlerin malını satın almayacaktır. Şayet Müslüman bu şuurda değilse, o kimse demek ki İslam'ı gerçek manada anlamamıştır." dedi.

"Müslüman bilerek küfrün ürünlerini alırsa günahkardır"

Uygulanacak boykotun küçümsenmemesi ve gerekli hassasiyetin gösterilmesinin Müslümanlar bakımından manevi bir sorumluluk olduğunun altını çizen Molla Eser, şunları söyledi:

"Müslümanlar olarak alışveriş yaptığımızda 'bunu satın alırsam oradaki Müslümana ne faydam, siyonizme ne zararım olabilir?' diye düşünmememiz lazım. Müslüman cihadını gerektiğinde sözle gerektiğinde malıyla yapmalıdır. Küfrü temelden yok edebilmek için eğer boykot gerekiyorsa aç kalmalıdır ama asla yiyecek-içecek veya temizlik ürünleri olsun hiçbir malı almamalıdır. Aldığı zaman bilmelidir ki o da zulme ortak olmuştur. Müslümanın boykot etmesi vaciptir, bilerek küfrün ürünlerini alırsa günahkardır."

Eser, "Boykot hem bir ferde hem aileye hem topluma hem de devlete düşer. Devlet şayet askerini gönderemiyorsa, silahlı destekte bulunamıyorsa küfürle olan tüm ticari ilişkilerini kesmelidir. İlişkilerini kesmediği takdirde ne kadar 'ben zalime karşıyım, israil zulmediyor' dese de gerçek manada doğru değildir. Çünkü sözde zalim derken pratikte zaliminde yanında olup zulme yardım ediyor. Bu şekilde olduğunda acaba söyledikleri mi yoksa yaptıkları mı doğru? Eğer devlet halen malını satıyorsa sorumluluk altındadır, söyledikleri de pek kayda alınmaz." ifadelerini kullandı. (İLKHA)