Molla Mizgin: Türkler ve Kürtler cihad bayrağını taşıdıklarında alemin büyüğü oldular

Mehmet Beşir Varol Hoca (Molla Mizgin), Cizre'de Mevlid-i Nebi etkinliğinde yaptığı konuşmada, Türk ve Kürtlerin tarih boyunca İslam'ın direniş ve cihad bayrağını dalgalandırarak dünyaya hakim olduklarını, bu yolu terk ettiklerinde ise geri kaldıklarını vurguladı.
Peygamber Sevdalıları Vakfı, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" etkinlikleri kapsamında her yıl gerçekleştirdiği Mevlid-i Nebi etkinliğini bu sene "Direniş Rehberi Hazreti Muhammed" temasıyla gerçekleştirdi.
Şırnak'ın Cizre ilçesinde başlayan Mevlid-i Nebi etkinliği, İsmail Ebul-iz El Cezeri Asma Köprüsü Amfi Tiyatro Alanı'nda yapıldı.
Etkinlikte İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Beşir Varol Hoca (Molla Mizgin), Kürtçe bir konuşma yaptı.
Cizre'nin İslam tarihinde yerinin ayrı ve büyük olduğunu söyleyen Varol, "Cizre; aşk, bereket ve ilmin yeridir. Cizre daima şeref, izzet, namus, mücadele ve ilim ile tanınmıştır. Bundan dolayı bizler Cizre'ye geldiğimiz vakit heyecanlanıp coşkuyla doluyoruz. Bilhassa, son asırda Şeyh Zeki gibi birisi İslam'ın izzeti, Kürt milletinin izzeti için şehid edilmiştir. Bu da Cizre için büyük bir şeref, katilleri için de büyük bir yüzkaralık olmuştur." dedi.
Kürt milletininin de İslam tarihindeki yerinin apayrı ve özel olduğunu ifade eden Varol, "Kürt milleti daima izzet ve şeref ile tanınmıştır. Kürt milleti, daima tarihte mertlik, cesaret, namus, şeref ve izzet ile tanınmıştır. Daima Allah ve Resulü'nün dinine sahiplik yapmıştır. Bu şeref ile şereflendirilmişlerdir. Ama bazı yüzkaraları istiyorlar ki bu milletin şerefini yok etsinler. Bu millet daima mazlumlara sahiplik yapmıştır. Bu millet daima zulmün karşısında, emperyalistlerin karşısında ayağa kalkmıştır, onların karşısında durmuştur. Ama bugün o emperyalistler istiyorlar ki bu milleti, kendi menfaetleri için istismar etsinler, onları bu büyük şereften yoksun bıraksınlar. Kürt milletini kendi zulüm ve küfürlerine alet etmek istiyorlar. Ama bu beyhudedir. Onlar hiçbir zaman amaçlarına ulaşamayacaklardır. Çünkü Kürt milletinin ruhu, kalbi ve kanı İslam ile mayalanmıştır. Onlar her ne kadar gayret etseler ve çabalasalar da bu milleti bu şereften uzaklaştıramazlar. Bu milleti kendi menfeatlerine alet edemeyeceklerdir. Temiz ve pak olan ecdadın evlatları hiçbir zaman onların emellerine alet olmayacaklardır. Bu milletin beyni temizdir. Bu milletin aklı İslam ile yoğrulmuştur. Hiçkimse bu milleti Allah, Resulü ve İslam dininden, şereften ve namustan uzaklaştıramaz. Bunlar boşuna mücadele ediyorlar." diye konuştu.
"Tarihimiz şerefin tarihidir, izzetin tarihidir"
Molla Mizgin, şöyle devam etti:
"Ey kardeşlerim, bizler kendimize sahip çıkalım, bizim tarihimiz şerefin tarihidir, izzetin tarihidir. Bizler bu izzetimizi muhafaze edelim. Kendimizi birkaç hain ve kirlenmişe alet etmeyelim. Kendi yularınızı elleri kirli olanlara vermeyin. Yularımız daima Allah'ın, Resulü'nün ve O'nun pak dininin elinde olsun. Elhamdulillah bizler bugüne kadar bu şerefi muhafaza etmişiz ve bugünden sonra da muhafaza etmeye devam edelim. Mazlumların ve kimsesizlerin dini İslam dinidir. Ezilmişlerin sahibi daima Allah, peygamberleri ve enbiyaları olmuşlardır. Kainatın Rabbi Allah'tır, bu alem ve bütün alemlerin Rabbi Allah'tır. Kim ki Allah'ın sağlam kulpuna tutunmuşsa daima yükselmiştir. Kim ki Allah'ın kulpundan ayrılmış ve kendilerini kokuşmuş kullarına teslim etmişse alçalmışlardır. Allah'ın peygamberleri daima bu zalimlere karşı başkaldırmışlardır. Allah onları mazlum ve mustazaflara sahip çıkmaları için göndermiştir. İslam dini mazlum ve mustazafların dinidir."
Peygamberlerin, tarih boyunca zalimlere karşı başkaldırdıklarını hatırlatan Molla Mizgin, "Bakınız, Hazreti İbrahim, zalim Nemrud'a; Hazreti Musa, zalim Firavun'a; Allah Resulü, Ebu Cehil, Rum ve Sasanilere başkaldırmıştır. Herkes kendi döneminde mazlum ve mustazaflara sahip çıkmış ve onları izzete taşımışlar. Bu sağlam kulpa sarılanlar yükselmişlerdir. Araplar önceden ezilen ve zelil olan bir kavimdiler. Cahil bir kavim idiler, diğer kavimlerden geri kalmışlardı. Rumlara, Sasanilere ve Kayserlere alet olmuşlardı. Ama Allah kendi peygamberini onlara gönderdi. Onlar da ne zaman ki O'nun peşinden gittiler, işte o zaman dünyanın büyükleri oldular. Alemin muallimleri oldular, aleme ilmin, adaletin, izzetin dersini verdiler."
Türk ve Kürtlerin, İslam'a hizmetlerine işaret eden Molla Mizgin, şöyle devam etti:
"Türkler eskiden cahil, mazlum ve göçebe bir kavim idi. Osman Gazi gibileri İslam bayrağını dalgalandırdıkları zaman, cihad sancağını dalgalandırdıkları ve Allah'ın dinine sahip çıktıkları zaman Allah onları büyüttü. 600 yıl dünyaya hükmettiler. Ne zaman ki Allah'ın sağlam kulpunu bıraktılar, kendi gibi olan insanların peşine takıldılar ve kendi yularını cahillerin, Avrupalıların ve emperyalistlerin eline verdiler işte o zaman gerilediler. Hatta öyle bir gerilediler ki tarihten bile yok oldular.
Kürtler de eskiden cahil bir kavimdi. İslam'dan önce birçok şeyden yoksundu. Diğer insanlar onları kendi menfeatleri için istismar ediyorlardı. Rumlar, Bizans ve Persler onları kendi menfeatleri için istismar ediyorlardı. Ama Selahaddin Eyyubi gibileri, İslam'ın ve cihadın bayrağını taşıdı, emperyalist ve zalimlerin karşısında mücadele ettiler. Allah onları o kadar yükseltti ki dünyanın büyüğü oldular. Eyyubi devletini kurdular, ve emperyalistlerin bütün emellerini boşa çıkardılar. Mazlum ve mustazafları müdafaaa ettiler. Ama onlar da ne zaman ki Allah'ın dininden uzaklaştılar esir oldular, geri kaldılar."
"İzzeti isteyen kimse bilsin ki izzet Allah'ın yanındadır"
Çarenin İslam, Allah ve Resulü'nde olduğunu vurgulayan Molla Mizgin, "Bizim başka çaremiz yoktur. İnsanlığın bundan başka çaresi yoktur. İzzeti isteyen kimse bilsin ki izzet Allah'ın yanındadır. Çünkü Allah kaninatın Rabbi'dir. Allah kime yardım ederse o izzeti bulur. Hiç kimse emperyalist ve cahillere kölelik ve kulluk yaparak kurtuluşa erişmemiştir. Kendilerini onlara teslim edenler daima rezil olmuşlardır. Daima zalimlere kölelik etmişlerdir. Sadece Allah'a tutunanlar kazanmışlar ve yükselmişlerdir. Çünkü İslam, kainatın Rabbi'nin dinidir. İzzet, hakikat ve kurtuluşun reçetesi İslam'dır. Allah bizlere izzet peygamberini vermiştir, Allah bizlere şerefin dinini vermiştir. Hamd olsun bizler Müslümanız, bizler Allah'ı tanımışız. Hamd olsun ki bizler 1400 yıl küsürdür İslamı tanımışız." diye konuştu.
Molla Mizgin, "Aklımızı başımıza alalım. Bizler ne zaman ki İslama sarılmışsak kazanmışız. Şeyhlerimiz, ağalarımız, imamlarımız ve bilginlerimiz kendi kavimlerine sahip çıksınlar. Kendi kavimlerinin serseri, zalim ve bozguncuların ellerine düşmelerine izin vermesinler. Allah bunun hesabını onlardan sorar. Çünkü onlar bu halkın çobanları ve sahipleridirler. Kendi halklarına sahip çıksınlar. Serseri, zalim ve pisliklerden korkmasınlar. Emperyalistlerden korkmasınlar, çünkü Allah onlarladır. Sizler kendi halkınıza sahip çıkarsanız Allah da size sahip çıkar. Eğer sizler kendi kavminize sahip çıkmazsanız zelil olursunuz. Sizlere ve bu millete yazıktır. Bu millet ki Allah sizi onlara birer çoban eylemiş. Allah bizlere bu dini nasip etmiş. Onun için bizler de bu milletimize sahip çıkalım. Bu milletin mayası temizdir, bir eksiklik varsa o eksiklik bizdendir. Bizler bu millete sahip çıkmamışız ki bugün bizim milletimiz geride kalmış ve parçalanmış. Allah'ın vermiş olduğu izzet ve şeref neredeyse aramızdan çıkıp gidecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Zalimin yanında yer almayın yoksa Allah'ın onlara hazırladığı ateş sizleri de yakar." ayetine atıfta bulunan Molla Mizgin, "Bugün Gazze gibi bir yerde çocuk, kadın ve yaşlı katlediliyorlar. Bazı emperyalistler tarafından satın alınmış olanlar ne zaman ki Gazze'den bahsedersen diyorlar ki Kürtlerin hakkı nerede? Sen Kürtlerin hakkını istediğin vakit, önce mazlumun yanında, zalimlerin de karşısında olman lazım. Bugün Gazze'de zulüm yağıyor. Nerede mazlum varsa, bütün mazlumlar birbirini tutmalı. Zalimlerin yanında saf tutmayın. Yoksa sizler de onlar için hazırlanan ateşte yanarsınız. Bugün yahudiler, siyonistler, Amerika ve Avrupa zalimdir. Daima mazlumların kanını emmişlerdir. Irak'ta kim bizlere bomba yağdırdı? Amerika ve Avrupalılardı. Suriye'de, Gazze'de onların bombaları üzerimize yağıyor. Biz Kürt milleti, mazlum ve mustazaf olan milletiz, bundan dolayıdır ki bizler de malımızla, canımızla mazlumların yanında olmalıyız. Bizler zalimlerin ayaklarına kapandığımız vakit bizlere bir şey vermiyorlar. Hiçbir izzete kavuşmayız da. Sadece onların ayakları altında ezilip dururuz." şeklinde konuştu. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Bingöl’de faaliyet gösteren Yarim Elma Çocuk Oyun Evi, örnek bir davranış sergileyerek Gazze’ye umut oldu.
Günümüzde konforculuğun yaygınlaşmasının, insan sağlığı için de ciddi bir tehdit haline geldiğini kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kötülüğün sebeplerinden birisinin de insandaki konformist eğilimler olduğunu vurguladı.
Batman’da İslami Sivil Toplum Kuruluşları, siyonist işgal rejiminin Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla sessiz oturma eylemi düzenleyip basın açıklaması yaptı.