Diyarbakır’da Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran’ın katledilmesi birçok ilde olduğu gibi Elazığ’da da lanetlendi.

Elâzığ'da faaliyet yürüten Yeni İHYA-DER, Diyarbakır'da düzenlenen silahlı saldırı sonucu katledilen Yeni İhya Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Yeni İhya-Der) Başkanı Aytaç Baran için gıyabi cenaze namazı ve kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Elazığ öğretmen evi önünde kılınan gıyabi cenaze namazıyla başlayan kitlesel basın açıklaması yoğun bir katılımla gerçekleşti. "Zulme karşı ayağa kalk! Kardeşine sahip çık!" pankartının açıldığı eylemde sık sık PKK/HDP aleyhine sloganlar atıldı.

Elazığ HÜDA PAR İl Başkanı Yusuf Yüksel'in kıldırdığı gıyabi cenaze namazının ardından Elazığ Yeni İHYA-DER üyelerinden Hasan Şahin basın açıklamasını okudu.

Konuşması sık sık tekbir ve sloganlarla kesilen Şahin basın açıklamasına, "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler. Lakin siz farkında değilsiniz." mealindeki Bakara Suresi'nin 154. Ayetini okuyarak başladı.

Şahin konuşmasında, "9 Haziran günü Diyarbakır'da yaşanan menfur olayı protesto etmek için burada toplanmış bulunmaktayız. Malumunuz 9 Haziranda Peygamber Sevdalıları Platformu üyesi Diyarbakır Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran kardeşimiz hain bir suikast sonucu katledildi. PKK, HDP ve onun uzantısı olan güçler ile devlet arasındaki çatışma son 10 yıl içerisinde bir şekilde durduruldu. özellikle 2007 yılında hükümet ile başlayan barış süreci içerisinde bizler HÜDA PAR ve İHYA DER olarak da bölgenin tüm İslami STK'ları, bu barışa destek verdik. Ama maalesef gelinen nokta da özellikle son bir iki yıl içerisinde 6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır'da başlayan Müslümanları katletme süreci hızlı bir şekilde devam etmeye başladı. Birileri için barış ve sevince dönüşen bu süreç, maalesef bölgenin Müslümanları ve İslami STK'lar için acıya dönüştü. özellikle son iki yıl içerisinde İslami STK'lara yapılan saldırılarda 17 Müslüman katledildi. 6-7 Ekim olaylarında dünya tarihinde Nemrutların ve Firavunların yapmadıklarını, zalim diktatörlerin yapmadıklarını bu insanlar bölgenin Müslüman gençlerine yaptı. Onları 3. kattan attı, yetmedi ateşe verdi, yetmedi arabalarla üzerlerinden geçildi, yetmedi ve en son yakılarak katledildi. Arkasında Bingöl Karlıova, yetmedi Van, yetmedi Cizre, yetmedi en son İdil'de iki HÜDA PAR üyesi daha katledildi. Bu da yetmedi seçimden zaferle çıktığını söyleyen bu zihniyet İHYA DER Başkanı Aytaç Baran'ı da şehit etti." ifadelerini kullandı

"Küresel güçlerin oyunları, ne şekilde olursa olsun bunlar bizi hiç ilgilendirmez." diyen Şahin, "Eğer provokatörler varsa, eğer provokasyon yapılıyorsa, eğer bölge üzerinde bir oyun oynanıyorsa, bu devletin hükümeti vardır, istihbaratı vardır, emniyeti vardır. Bunlarla ancak onlar baş eder. Bizi Yasin'den Aytaç'tan Hasan'dan Hüseyin'den Cengiz'den akan kan ilgilendirir." dedi.

Şahin konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu bölgenin asli unsurları Müslüman Kürtlerdir, Müslüman Türklerdir, Müslüman Zazalardır. Seküler Marksist dinsizler, hiçbir zaman bu bölgenin asli unsuru olmadı, olamayacaktır da. Şunu herkes bilsin istiyoruz: Bu bölgede eğer Müslümanlar bölge dışına çıkarılmak isteniyorsa, bizim geldiğimiz ekol, Kerbela'da Hüseyin'den (r.a) gelen ekoldür. Yezitlere hiçbir zaman boyun eğmedik ve boyun eğmeyeceğiz. herkes bunu bilsin."

Bu camianın mensubu olan insanların, 90lı yıllarda bu bölgede aynı tehdit ve aynı şantajlarla karşı karşıya kaldığını belirten Şahin, "O dönemde bu bölgenin müslümanları katledildiler, köyleri yakıldı. Asit kuyularına atıldılar, ceza evlerine hapishanelere tıkıldılar. Ama hiçbiri bir adım geri atmadı. Onun için bunlar Müslümanlarla birlikte yaşamayı öğrenecekler. Çarşaflısıyla, sakallısıyla, cübbelisiyle, sarıklısıyla, ezanıyla, namazıyla birlikte yaşamayı öğrenecekler. Yaşamayı öğrenmezlerse biz onlara öğreteceğiz İnşallah. İmralı-Kandil-Ankara üçgeninde ne dönerse dönsün, ne hesap yapılırsa yapılsın ama, kimse Müslüman Kürt halkı ve İslami camialar üzerinden yanlış hesap yapmasın. Yanlış hesap Bağdat'tan değil Diyarbakır'dan, Batmandan, Van'dan, Muş'tan geri döner. Bunu herkesin bilmesi lazım. Dikkat edin hep provokatörlerden bahsediyorlar ama, onlardan hiç kimse çıkıp bir gün bu provokatörleri lanetlemedi. Ama ne zaman ki Diyarbakır'da aynı gün karşılık buldu hemen elebaşları Ankara'dan ötmeye başladı. ‘Lanetliyoruz failleri bulunsun.' Peki, lanetliyordunuz da, 6-7 Ekimde Yasinler katledildi niye lanetlemediniz. Seçimden bir hafta önce Hakkâri Üniversitesinde iki öğrenci İslami kimliklerinden dolayı dağa kaçırıldı. Bundan iki hafta önce iki astsubay kaçırıldığında ülkenin Başbakanı, Cumhurbaşkanı hemen devreye girdi. Buradan Ankara'ya sesleniyorum: Eğer Kürdistan bölgesine sahip çıkmayacaksanız, eğer bu bölgeyi beş tane canavara teslim edecekseniz, bunu açıkça ilan edin. Bu Müslüman halk kendisini korumasını bilir. Şunu açıkça ve net söylüyoruz PKK ve uzantıları en kısa zamanda bir açıklama yapıp, bu günden itibaren kesinlikle böyle bir şey yapmayacağını deklare etmezlerse, Müslümanlar olarak bizler de tüm meşru müdafaa hakkımızı kullanacağımıza kimsenin endişesi olmasın." sözleriyle basın açıklamasına son verdi. (Emre Sezer/Abdulselam Polat-İLKHA)