Geçtiğimiz aylarda Diyarbakır'da PKK'lilerin açtığı ateşte yaralanan kadın, gözünü kaybetti.

Diyarbakır'ın Sur ilçesi ile Şırnak'ın Cizre ilçesindeki operasyonların ardından sokaklara çıkan PKK'lilerin uzun namlulu silahlarla etrafa ateş açması sonucu yaralanan Bedia Bozkurt, sağ gözünün görme yetisini kaybetti.

PKK'nin insanları hayattan bıktırdığını söyleyen Bedia Bozkurt, "Ben evdeydim, sokaktan kalabalık sesleri geldi. Balkona çıkıp baktığımda, PKK'liler ellerinde silah, manto giymiş, yüzleri kapalıydı. Sokakta bulunanlara olaylara destek vermediği için küfrederek ‘Bize yardıma gelin, neden bize destek vermiyorsunuz?' diyorlardı. Ardından havaya ateş açtılar. Oğlum damdaydı, ona bir zarar gelmesin diye dama çıktım. O sırada sokaktaki olay büyüdü, dışarıya baktım. Dışarıya bakmamla beraber aşağıdaki PKK'liler ateş etti ve yüzümden yaralandım." dedi.

"Doktorlar benimle ilgilenmediler ve sağ gözümü kaybettim"

Yaralanmasının ardından komşuları tarafından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldığını dile getiren Bozkurt, hastanede de ise kendisi ile ilgilenilmediğini ileri sürerek, "Beni alıp hastaneye götürdüler, doktorlar orada benimle ilgilenmediler. öylece sedyenin üzerinde kaldım. Acilen ameliyata alınmam gerekiyordu ama beni çok geç ameliyata aldılar. Ailemin ısrarı üzerine beni bir hafta sonra ameliyata aldılar. Ameliyat sonrası kör oldum. Şu anda bir gözüm görmüyor. Ben hastanede kaldığımda PKK'liler yakınlarımın yanına gelerek ifademde, silah sıkanın polis olduğunu söylememi istediler. Ben de bu söylediklerini kabul etmeyerek, silahı sıkanların PKK'liler olduğunu söyledim. Onlara, ‘Gözümü kaybettim ama hafızamı değil, bunu devlet yapmadı PKK yaptı' dedim. Bunu söylemem üzerine doktorlar benimle ilgilenmediler ve sağ gözümü kaybettim. Bana, ‘Devletin böyle yaptığını söyle' dediler, söylemedim diye gözümü kaybettim. Onun için gözümü kör ettiler." ifadelerini kullandı.

"Oğlumu evlendirmiş mutlu bir hayatım vardı ama o mutluluğu bize bırakmadılar"

Bir gözünün görmemesi nedeniyle birçok ihtiyacını gidermekte zorlandığını ifade eden Bozkurt, "Bu şekilde hayatı sürdürmek gerçekten çok zor. Sağ gözüm tamamıyla görmüyor. Yolda yürürken sağ tarafımı göremiyorum. Ben geçenlerde pazara gidiyordum sağ tarafı görmediğimden dolayı duvara çarptım. Bu durumum yüzünden psikolojim bozuldu. Bu olaydan önce hayatım çok güzeldi, oğlumu evlendirmiş mutlu bir hayatım vardı ama o mutluluğu bize bırakmadılar. Şimdi ben aileme bakarken acı çekiyorum." diye konuştu.

"PKK'liler her şeyi yaparlar, çünkü bunlarda Allah korkusu yok"

PKK'nin halka acı çektirmekten başka bir şey yapmadığının altını çizen Bozkurt, "İnsan olan biri bu PKK'lilerin içinde yaşamaz, hele hele bir kadın hiç yaşamaz. Bunların vicdan ve merhameti yok. Benim psikiyatri hastası kızım var. Hasta kızıma söylenmedik laf bırakmadılar. Ben duydum ki; PKK hasta kızları canlı bomba olarak kullanıyor. Bunlar kızıma bir şey yaparlar diye korkudan hastaneden getiremiyorum. PKK'liler her şeyi yaparlar, çünkü bunlarda Allah korkusu yok." dedi.

"PKK'liler bu dünyada gezip tozuyor ama kan kokuyorlar"

"Ben vurulduktan sonra PKK'liler, ‘önemli değil, dindar birini vurduk' diye konuşuyorlardı" diyen Bozkurt şunları söyledi:

"Benim ailemden tesettürlü insanlar evime geliyor. PKK'liler ailem evimden gidince arkalarından tesettürlü olduğu için tükürüyorlardı. İnsan tesettürlü insanlara tükürür mü? Gidin annelerinize bacılarınıza, eşlerinize tükürün. Sizde hiç Allah korkusu yok mu? Nasıl tesettürlü bir insana tükürürsünüz. Tesettürlü kadınlar sizin gibi yalan dolanla yaşamıyorlar, namazında niyazında temiz insanlardır. İnsan öyle temiz insanlara tükürür mü? Siz yaşadığınızı sanıyorsunuz ama siz yaşamıyorsunuz. PKK'liler bu dünyada gezip tozuyor ama kan kokuyorlar. Bu dünyada yaşıyor geziyorsunuz ama öteki dünyada yeriniz bile yok."

"Onları Allah'a şikâyet ediyorum"

Kendisine bunu yapanların yakalanıp cezalandırılmasını isteyen Bozkurt, "Namazlarda dua ediyorum. Onları Allah'a şikâyet ediyorum. Biz hayatta bir böceği yerden alıp ezmemişken, bu PKK'liler bizi eziyor, Allah'ım ben sana havale ediyorum, hakkımızı al. Kimsenin hakkını onlarda bırakma." dedi. (M.Hüseyin Temel, Mehmet Bozdaş- İLKHA)