Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle işkencelere maruz kalan kadın ve çocukların yaşadıkları drama dikkat çekmek için İHH öncülüğünde birçok sivil toplum kuruluşunun birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan kadınlar yaşadıklarını anlattı.
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Suriye hapishanelerindeki kadınların ve çocukların kurtarılması için "Son Kadın ve Çocuk Özgür Oluncaya Dek" sloganıyla düzenlenen basın açıklamasının ardından Suriye ve Bosna-Hersek’te savaş zamanı hapishanelere atılan ve kötü muamelelere uğrayan kadınlar da yaşadıklarını anlattı.
"Suriye’deki hapishanelerde zulüm ve hakaretlere en çok kadın ve çocuklar maruz kaldığını belirten Zehra El Badawy, "Suriye’deki aileleri parçalamak istiyorlar. Aile bireylerinden ya anne ya da baba tutuklanıyor ve sonrasında aile dağılıyor. Sesimizi herkese ulaştırmak istiyoruz. Bize yardımcı olabilecek herkesten yardım bekliyoruz." dedi.
"Henüz 7 yaşındayken tecavüze uğrayanlar vardı"
Bosna savaşı sırasında Sırpların tecavüzüne uğrayan Savaş Mağduru Kadınlar Derneği Başkanı Bakira Haseçiç, "Tutuklandığımda ilk olarak tecavüze uğradım. Ben tecavüze uğrayan binlerce kadından sadece biriyim. Bir Müslüman olarak hayatta kalacağım aklıma gelmezdi. Bunu bize yaşatanlardan hukuki yollardan intikam almak için deliller araştırmaya başladım. Bu çerçevede suçlulardan bazılarına ait ses kayıtlarına ulaştım ve suçluları hapse attırmaya başladım. Elde ettiğimiz deliller neticesinde birçok kişi tutuklandı ama delil yetersizliğinden dolayı tutuklanmayanlar da var. Bizde savaşın mağdurları olan kadınlar olarak dernek kurduk ve bu mücadelemize devam ediyoruz. Medyaya çıkıp yaşadıklarımızı anlattık. Bu şekilde birçok kişiye ulaşabildik. Derneğimizde 25 bin kadın bulunuyor. Bu kadınların birçoğu tecavüze uğramış kişiler. Bunların arasında henüz 7 yaşındayken tecavüze uğrayanlar da var." ifadelerine yer verdi.
"Yaşadıklarımı cehennem olarak tarif edebilirim"
Suriye’nin Lazkiye şehrinde fotoğrafçılık yapan ve tutuklanarak askeri havaalanına götürülerek oradan da cezaevine konulan Curi, "Daha önce tutuklanan birisi olarak yaşadıklarımı cehennem olarak tarif edebilirim. Sadece kendi yaşadıklarımı değil başkalarından da duyduklarımı anlatmak istiyorum. Tutuklandığımızda ilk olarak karşılaştığımız şey psikolojik baskı ve fiziki işkencelerdi. Çok şükür ben kurtuldum ama hapishanelerde kalan tutukluların kurtulması için yardım istiyorum. Biz tutuklu olan kadınlar sadece hapishanede acı çekmedik. Kurtulduktan sonra aile kuramamak gibi birçok sıkıntımız devam etmektedir. Sizden bu konularda psikolojik olarak yardım istiyoruz." şeklinde konuştu.
"Bir kul olarak da elimden geleni yapacağıma söz veriyorum"
Basın açıklamasına destek veren oyuncu Gamze Özçelik ise şunları aktardı;
"10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününde bu kadar önemli bir konu ile ilgili buluşmaktan dolayı çok büyük onur duyuyorum. Gerçekten bahsedilenler çok acı, çok gerçek. Elimizden geleni yapmamız çok önemli. Farkındaysanız sadece Suriye’de değil, ülkemizde, Bosna’da, Doğu Türkistan’da, Filistin’de, arakanda yaşanan zulümler anlatması çok zor zulümler. Allah yardımcıları olsun. Burada bulunarak bir tek canın bile bu zulümden kurtulmasına vesile olabilirsek ne mutlu. Allah rızası için elini taşın altına koyanlara çok teşekkür ediyorum. Bir kul olarak da elimden geleni yapacağıma söz veriyorum." (Nizamettin Aşkın- İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
"Kobane" bahaneli olaylara ilişkin görülen davada tutuklu yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkeme, ayrı ayrı suçlardan toplamda 42 yıl ceza verirken aynı davada yargılanan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ise toplam cezası 30 yıl 3 ay oldu.
İstanbul Valiliği, ihbar üzerine Başakşehir’de el yapımı bomba süsü verilmiş bir cismin bulunduğunu ve imha edildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kamuda tasarruf ve verimlilik paketinin sadece üç yıllık bir hedef olarak görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Kamuda tasarruf kültürünü kurumsal bir niteliğe kavuşturarak bu konudaki farkındalığın sürekli yüksek kalmasını sağlayacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sanmayın ki israil Gazze’de duracak. Sanmayın ki Ramallah güvenlik içinde olacak. Bu azgın devlet, bu terör devleti, eğer durdurulmazsa 'vadedilmiş topraklar' hezeyanıyla gözünü er ya da geç Anadolu'ya dikecek." dedi.