ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü siyonistlerin “Başkent”i olarak tanıma kararına tepki amacıyla HÜDA PAR tarafından Diyarbakır İstasyon Meydanında düzenlenen mitingde yüzbinler israil ve ABD’yi lanetledi, Kudüs’e sahip çıktı.

Emperyalist ABD Başkanı Trump’ın şer planı çerçevesinde Müslümanların ilk kıblesinin bulunduğu mukaddes Kudüs’ü siyonist işgalcilerin başkenti olarak tanıma kararına tepkiler devam ediyor.

HÜDA PAR tarafından düzenlenen, “Kudüs’e Sahip Çıkıyoruz” mitingiyle Diyarbakır İstasyon Meydanında bir araya gelen yüzbinler, siyonist israile ve Amerika’ya lanet yağdırdı. Yüzbinlerin katılımıyla gerçekleşen mitingde İslam ümmetine önemli mesajlar verildi.

HÜDA PAR tarafından düzenlenen, “Kudüs’e Sahip Çıkıyoruz” mitingi için bir hafta öncesinden kentin önemli kavşak ve caddelerine, işyerlerine pankartlar ve afişler asıldı, anons araçları ile Kudüs’e sahip çıkma adına halk, mitinge davet edildi. Sosyal medya üzerinden mitinge destek Tag’ları açıldı.

Partililer tarafından tüm hazırlıkların saatler öncesinden tamamlandığı alana akın akın gelen Kudüs sevdalıları, etkinliğe saatler kala alanı doldurmaya başladı.

“Kudüs’e Sahip Çıkıyoruz“ miting alanına, Filistin bayrakları asıldı, ayrıca alanın pek çok yerine;  “Ey İslam Ülkeleri! Siyonist İşgalci Çetelerle Askeri, Siyasi ve Ticari Tüm İlişkilerinizi Kesin”, “Ey Selahaddin-i Eyyubi! Davana Sahip Çıkıyoruz”, “Vahdet Olursa, Siyonizm Kahrolur, Amerika Kahrolur”, “Kudüs’e Sahip Çıkıyoruz”, “Gidin İsraillilere Söyleyin Biz Muhammed Ordusuyuz Geri Döndük ve Kudüs Yolunda İlerliyoruz”, “Lailaheillallah Muhammed Resullullah”, “Tekoşîna Azadiya Qudsê Tekoşîna Azadiya Ummetiye”, “Kudüs’un Özgürlük Mücadelesi, Ümmetin Özgürlük Mücadelesidir”, “Kudüs Filistinin Başkentidir” yazılı afiş ve pankartlar asıldı.

Tekbirler eşliğinden emperyalist Amerika ve işgalci siyonistlerin aleyhine “Kahrolsun Amerika, Kahrolsun israil” sloganları atıldı. 7'den 70'e her yaştan Kudüs sevdalısı, miting alanına akın ederek küfre ve emperyalizme karşı birlik beraberlik manzaraları oluşturdu.  Gerçekleşen miting münasebetiyle şehrin ana caddeleri ve sokaklarında trafik adeta kilitlenme noktasına geldi.

Miting Tertip Komitesi tarafından tayin edilen görevliler, meydan içinde ve dışında hazır bulundu. Meydana girişler sırasında polisin yanı sıra Tertip Komitesinin görevlileri de koordinasyonu sağladı.

Tertip Komitesi tarafından görevlendirilmiş erkek ve bayan görevliler de olası izdihamın önüne geçmek için güvenlik koridoru oluşturdu.

Tertip Komitesi yetkilileri, ayrıca sağlık konusunda da oluşabilecek ani sağlık sorunlarına müdahale etmek için hemşire ve sağlık personeli ile bir ambulansı da hazır bulundurdu.

“Kudüs’e Sahip Çıkıyoruz” adıyla düzenlenen ve yüzbinlerin katıldığı dev miting, büyük bir coşku ve duygu dolu anlara sahne oldu. Sunuculuğunu Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik’in yaptığı program, Şeyh Münir’in Kur'an-ı Kerim tilaveti ile saat: 13.00'te başladı.

Ses ve ilahi sanatçıları Mehmet Ali Oğuz, Bilal Dalkılıç ve Derviş Madsor'un canlı performansı ile Kudüs ve Filistin üzerine bestelenmiş eserlerin seslendirilmesiyle alanda duygu ve coşkular zirveye çıktı.

Mitingde yüzbinlere hitap eden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, şöyle konuştu.

“ Vahdetten başka çare yok”

ABD’nin Kudüs kararını protesto etmek için Diyarbakır’da düzenlenen, “Kudüs’e Sahip Çıkıyoruz” mitinginde yüzbinlere hitap eden HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu, ümmetin vahdetten başka çaresinin olmadığını söyledi.

 “Amerikan başkanının uğursuz kararından sonra yaralanan 3 bin kardeşimize buradan selam olsun”

Kudüs’ün Müslümanların ilk kıblesi olduğunu hatırlatan Zekeriya Yapıcıoğlu, “O Kudüs ki Müslümanların iki kıblesinden ilki, yeryüzünde inşa edilen mescitlerin ikincisi Mescid-i Aksa, Mekke ve Medine’den sonra İslam’ın üçüncü haremi. İslam’ın beşinci harem-i şerif-i Diyarbakır’dan selam gönderiyoruz. Kudüs 1381 yıl önce Hz. Ömer devrinde İslam orduları tarafından fethedildi. 3 yıl kadar sonra Hz. Ömer devrinde fethedilen Diyarbakır’dan Kudüs’e selam olsun. Etrafı mübarek olan Kudüs’te nöbet tutan kardeşlerimize selam olsun. Amerika başkanının o uğursuz kararından sonra yaralanan 3 bin kardeşimize buradan selam olsun. Bu uğurda şehit olanlara, en son 8-9 yıl önce 2 bacağını kendinden önce şehit olarak gönderen Şehit İbrahim Ebu Süreyya’ya selam olsun.” dedi.

“Allah’ın izniyle, ümmetin aziz evlatlarının direnişleriyle emellerine ulaşamazlar”

Kudüs’ün haçlı orduları tarafından esir edilmesinden ve 88 yıl esaret altında kalmasından sonra onu esaretten kurtaran Selahaddin’i Eyyubi’nin torunlarının huzurunda bütün dünyaya seslendiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Buradan dost ve düşman herkese sesleniyoruz. Kudüs’ün ikinci fatihi Selahaddin’i Eyyubi'nin torunları olarak. İkinci kez fethedildikten sonra Kudüs 100 yıl önce 1917’de İngilizlerce işgal edildi, kirletildi. Filistin toprakları işgal edildi. Tam 50 yıl sonra 1967’de Kudüs’ün doğusu da siyonistlerce işgal edildi. O gün, siyonistler Kudüs’ü bölünmez ve ebedi başkent ilan ettiler. Allah’ın izniyle, ümmetin aziz evlatlarının direnişleri nedeniyle bunu asla fiili olarak gerçekleştiremediler, bundan sonra da gerçekleştiremeyeceklerdir.” ifadelerini kullandı.

“Filistin’in başkenti bir bütün olarak Kudüs’tür”

İİT’nin toplantısına da değinen Yapıcıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: ”İİT bu nedenle olağanüstü toplantı kararı aldı. Çarşamba günü, toplantının yapıldığı gün sözüm ona bazı İslam ülkelerinden oluşan koalisyon ülkeleri bir başka İslam ülkesini, Yemen’i bombalıyorlardı. Eğer siz Doğu Guta'daki açlıktan bizar olmuş kardeşlerinize yardım edemezseniz, Yemen'de açlıktan derisi kemiğine yapışmış İslam ümmetinin küçücük bebelerini sadece seyrederseniz Kudüs için de bir şey yapamazsınız. Bu onların gücünden değil, bizim dağınık olmamızdandır. İİT Çarşamba günü toplandı. Bazı kararlar aldılar. Bunlardan bir kısmı elbette olumluydu. Bütün dünyaya çağrı yaptılar. Filistin’i tanıyın dediler. Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini tanıyın. BM’ye çağrıda bulundular. Dediler ki; ‘eğer BMGK vazifesini yapmazsa Güvenlik Konseyi'ni toplantıya çağırmaya hazırız. Biz Amerika’nın aldığı bu kararı gayrımeşru görüyoruz.’ Bunlar güzel gelişmeler. Elbette İİT’nin Kudüs gündemiyle toplanması başlı başına güzel. Oradan çıkan kararlarda ‘Başkenti Kudüs olan Filistin’ deseler de, basına verilen metinlerde başkentin Doğu Kudüs olduğunu söylediler. Biz de diyoruz ki; Filistin'in başkenti Doğu Kudüs değil, bütünüyle Kudüs’tür. Siz Kudüs’ün batısını siyonistlere terk ederseniz, yarın kendi başkentlerinize bile sahip çıkamayacaksınız.”

“Eğer gerçekten ABD’nin kahrolmasını istiyorsak birlik olacağız”

Kalabalığın “kahrolsun İsrail sloganları yükselince “ABD’nin kahrolmasını istiyorsak birlik olacağız.” diyen Yapıcıoğlu,  “Tek yumruk olalım ki Siyonizm devrilsin inşallah. Buradan basın mensubu kardeşlerim var, onların aracılığıyla sesleniyorum; Siyonistlerin işgal ettiği topraklarda, vatanları işgal altında olan Filistinli kardeşlerimiz bu işgale karşı durduğunda onlara saldıran Siyonistlerin saldırılarına “müdahale” diyorsanız eğer siz orada işgale karşı direnenlere gerçek mermiyle saldırıldığında siz “orantısız güç kullandınız diyorsanız” siz ne dediğinizin farkında değilsiniz. Eğer bilerek bu tabirleri söylüyorsanız, onları meşru görüp kullandıkları gücün aşırıya kaçtıklarını söylüyorsanız yazıklar olsun. Orada vatanları işgal edilmiş kardeşlerimiz çaresizlikten, kuşatılmışlıktan dolayı ancak taşlarla direnebilirken onlara silah sıkan siyonistlerin sıktıkları kurşunların plastik ya da gerçek olduğunu mu tartışıyorsunuz? Eğer siz vatanı işgal edilmiş insanların direnişini meşru görmüyorsanız, işgalcileri meşru görürseniz korkarım ki bunun bir adım sonrası o direnişçileri terörist olarak göreceksiniz.” ifadelerini kullandı.

Ümmetin içerisine girdiği bu yoldan çıkış için yapılması gerekenler hakkında konuşan Yapıcıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

İslam ülkelerini yöneten yöneticilere sesleniyorum!

•          Birinci önceliğiniz adalet olsun. Kardeşlerinize adil olun. Hatta düşmanlarınıza bile adil olmak zorundasınız.

•          Ey İslam ülkelerini idare edenler! Siyonist terör şebekesini devlet olarak tanımaktan vazgeçin. Varsa bütün ilişkilerinizi ticari, askeri hepsini kesin.

•          Sizin ülkenizde varsa diplomat kılıklı siyonistleri derhal sınır dışı edin. Siyonistlerin yanında ülkenizi temsil etsinler diye gönderdiğiniz elçileriniz, konsoloslarınız varsa derhal geri çekin.

•          Ey İslam ülkelerinin yöneticileri! Şu yeşile boyanmış haritadaki bütün hava sahanızı Siyonistlerin işgali atındaki havaalanlarına giden veya oralara inecek bütün uçaklara kapatın.

•          Kendi ülkelerinizde, kanunlarınızda değişiklik yapın. Terörizmi tanımlayın. siyonizmin en tehlikeli terör örgütü olduğunu kanunlarınızda yazın. Onlar sizin topraklarına ayak basıp kirletemesinler.

•          Kendi içinizdeki sorunlarınızı adalet temelinde çözün ve artık şu İslam birliğini de gündeminize alın.

Peki, biz ne yapacağız? Yöneticilerden bunu talep ediyoruz. Biz halkız, ümmetiz. Halk adına bunu talep ediyoruz onlardan. Müslüman halklara, İslam ümmetine sesleniyoruz. Onların STK’larına, siyasi partilerine sesleniyoruz;

Sadece kızmak ve bağırmak çare değil. Çok bağırdık, kızdık. Ama derdimize çare olmadı. Öyleyse mevcut durumu değiştirmek için çareler aramalıyız. Bunu gündemin en üst sırasına almalıyız. Projelerinizi ortaya koyun. Ümitvar olunuz. Samimi olunuz. Gençler! çok çok okuyun. Fikren ve ruhen hazırlık yapın. Şu yüzde 1 bile olmayan siyonistlerin orada geçici olduklarına önce kendinizi inandırın.

Haçlılar Kudüs’ü 88 yıl işgal altında tuttu. Bu sefer işgal 100 yıl sürdü. Yetmedi mi? Selahaddin-i Eyyubi Kudüs’ü fethetmeden 5 yıl önce Diyarbakır’ı ziyaret etti. Diyarbakır’da Diyarbekirli kadınlar Selahaddin-i Eyyubiye dediler ki; bir emanetimiz var. Sana vermek istiyoruz. Bunu yerine ulaştırır mısınız? Dediler ki Mescid-i Aksa’yı hürriyetine kavuşturduktan sonra onu yıkaman için gülsuyu, gül yağı hazırladık. Bunu size veriyoruz. Selahaddin-i Eyyubi o gül suyunu aldı. Ondan 5 yıl sonra Kudüs hürriyetine kavuştuktan sonra Mescid-i Aksa’yı onunla yıkattı.

Ey bacılarım son söz size. Bahçelerinize gül ekin. Güller yetiştirin. İnşallah Kudüs’ün özgürlüğü yaklaşmıştır. İnşallah o gül suyuyla Kudüs’ü yeniden yıkayacağız.

 

“İlk Kıblemize sahip çıkalım”

Mitinge, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları, M. Bahattin Temel, Hüseyin Yılmaz, Aydın Gök, Abdurrahman Cens, Halef Yılmaz, Eyyüp Yanaç GİK Üyesi Vedat Turgut, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, kanaat önderlerinde ve alimlerden Mehmet Beşir Varol(Mela Mizgîn), Şeyh Fatih Anal, Mehmet Şenlik, Mela Osman Teyfur, Mela Abdurrahman İçlek, Özgür Kudüs Platformu Başkanı Mehmet Eşin Katıldı.

Sunuculuğunu Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik’in yaptığı program, okunan Kur’an-ı Kerim’den sonra, İttihadül Ulema üyesi Osman Teyfur’un selamlama konuşması ile devam etti.

 “Kudüs Peygamberlerin vatanıdır”

Müslümanların her zaman Kudüs’ün muhafazası için mücadele etmesi gerektiğine işaret eden Teyfur, “Kudüs, Peygamberlerin vatanıdır. Kudüs iyilerin merkezidir. Tevhid’in, muvahhidlerin yeridir. Peygamberler ve varisleri her zaman Kudüs’e sahip çıkmışlar, onu korumuşlardır ve kendilerini bu uğurda kurban etmişlerdir.” dedi. 

Kudüs’ün Moğalların eline düştüğünü hatırlatan Teyfur, Müslümanların dağınıklığının Kudüs’ün işgaline zemin hazırladığını belirtti.

Müslümanların ihtilafları yüzünden Kudüs bir kez daha zalimlerin eline düştüğünü söyleyen Teyfur şöyle devam etti:

“Eğer bizler tövbe eder, dinimize dönersek, bu yolda yürürsek bir kez daha Mescid-i Aksa özgür olacaktır. Kudüs haçlıların eline düştüğünde Selahaddin-i Eyyubi haçlılara mektup yazdı. Bizim ihtilaflarımız yüzünden siz Kudüs’ü işgal ettiniz. Müslüman bu topraklarda oldukça size rahat yoktur.”

“Selahaddin-i Eyyubi ihtilafları bir yana bıraktı”

“Teyfur, konuşmasına devamla; “Bir kez daha birlik olalım. Hakikaten de Selahaddin-i Eyyubi ihtilafları bir yana bıraktı. Kudüs’ü özgürleştirdi. 50 yıldır Kudüs Siyonistlerin eline düşmüştür. Yahudileri Filistin topraklarından çıkarmak için bugün bir kez daha yekvücut olmalıyız. Allahın izniyle Mescid-i Aksa özgür olacaktır. Kudüs’te selamet olmazsa dünyanın hiçbir yerinde selamet olmaz. İzzet ve şeref, özgürlük Kudüs’ün özgürlüğüne bağlıdır. Kudüs bizim vatanımızdır. Her zaman İslam toprağıdır. Bizler bir kez daha İslam toprağının özgürleşmesi için mücadele edeceğiz. Çocuklarımıza Kudüs şiar ve şuuru vermeliyiz.” ifadelerini kullandı.

“Kudüs Selhaddin-i Eyyübi’nin torunlarını bekliyor”

Daha sonra halka Filistin İslam Cihad Hareketi Sözcüsü Muin el Rıfai seslendi.

“Ey Selhadin’in torunları” diyerek seslenen Rifai, “Sizler ki Aksa’dan, Kudüs’ten haçlı ordularını nasıl çıkardınızsa bugün de aynı şekilde meydanları doldurup siyonistleri, Yahudileri Aksa’dan inşallah çıkaracaksınız. Yüzyıla yakındır Hristiyanlar, haçlı orduları Kudüs’ü istila ve işgal etmişler. Ümmet o vakitte paramparça ve güçsüz halde idi. Fakat Selahaddin-i Eyyubi’nin müjdesi geldi. Selahaddin Kudüs’ün, Aksa’nın hürriyetine vesile oldu.” dedi.

Yetmiş yıldan beridir Yahudi Siyonistlerin Mescid-i Aksa’yı işgal ettiğini hatırlatan El Rıfai, Siyonistlerin Mescidi Aksa’nın çocuklarını, yaşlılarını şehit ettiğini ve Kudüs’ün Selahaddin-i Eyyübi’nin torunlarını beklediğini söyledi.

Amerika başkanı Trump’un aldığı kararın Müslümanlara savaş ilanı olduğunu söyleyen El Rıfai, “Bu tavır, Müslümanların mukaddesatına, insanlığa savaş ilanıdır. Bütün dünya Müslümanlarının sesini kısmaya yönelik bir karardır.” dedi.

“Kudüs İslam yurdu ve kırmızıçizgimizdir”

Daha sonra platforma çıkan HAMAS Sözcüsü Sami Ebu Zuhri ise mitinge katılanlara HAMAS lideri İsmail Haniye’nin selamını getirdiğini söyledi.

Ebu Zuhri, “Biz bugün buradan tüm dünyaya şunu haykırıyoruz. Kudüs İslam yurdudur, Amerika’nın değildir. Kudüs Selahaddin’i Eyyubi’nin torunlarının, yani sizlerindir, siyonistlerin değildir. Kudüs bizim kırmızıçizgimizdir. Biz Amerika’ya şunu söylüyoruz; israille alakanızı kesiniz ve ümmetten özür dileyiniz. Kudüs bizim dinimizin ve akidemizin bir cüzüdür. Kudüs Peygamberin ilk kıblesidir. Kudüs İsra ve Mirac’ın olduğu yerdir. Bundan dolayı bizler diyoruz ki; Trump büyük bir cürüm işledi. Müslümanlar onu asla affetmeyecektir. Bizler Diyarbakır’dan bu sloganları işitince şuna inanıyoruz ve anlıyoruz; Selahaddin’in torunları vardırlar ve var olacaklardır.” ifadelerine vurgu yaptı.

“Siyonistlerin ve haçlıların Müslümanların yanında hiçbir kıymeti yoktur”

Zuhri, daha sonra şöyle devam etti: “Ne zamanki Selahaddin’i Eyyubi Kudüs’ü fethetti ve Müslümanlar arasında köleler paylaşılınca birini bir Müslüman alıp pazara götürdü. Fiyatını sorunca şöyle dedi. Bir haçlı dinarıdır. Bunu şunun için yaptı;  Yani Siyonistlerin ve haçlıların Müslümanların yanında hiçbir kıymeti yoktur. Bizler de şu Diyarbakır meydanından Trump’a şöyle sesleniyoruz; senin hiçbir kıymetin Müslümanların yanında yoktur. Buradan Selahaddin’i Eyyubi’nin torunları arasında Neteayahu’ya şöyle diyoruz; çok fazla sevinme. Selahaddin’i Eyyubi’nin torunları yoldadır. Bizlerde söz veriyoruz. Gece gündüz Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturmak için çalışıyoruz.”

“ Selahaddin’in torunları ölmedi”

Müslümanların, Kudüs’ü İslam’ın başkenti kılmak için çalıştıklarını söyleyen Ebu Zuhri; “Bizler bu özgürleştirme hareketinde yalnız değiliz. Siz Selahaddin-i Eyyubi’nin torunları da inşallah bizlerle birlikte Kudüs’ü özgürleştireceksiniz. Sizleri bu şekilde, bu tarz çalışmalarınızla meydanlarda kalmanızı istiyoruz. Meydanlarda Mescidi Aksa’yı, Kudüs’ü savunmanızı istiyoruz. Amerika’ya ve israile şunu söyleyelim: Selahaddin’in torunları ölmedi, yaşıyorlar.”  ifadelerini kullandı.

“İslami cihadın mücahide bacılarından Kürdistan’ın bacılarına selam olsun”

“Tüm Filistin halkından sizlere selam olsun.”  diyen Sami Ebu Zuhri, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Tüm Filistin şehirlerinden sizlere selam olsun. Şu an Gazze, Aksa, şuan bütün Filistin sizleri izlemekte. Zulmün karşısında sizinle dirilmektedirler. İslami cihadın mücahide bacılarından Kürdistan’ın bacılarına selam olsun” ifadelerini kullandı. (M. Hüseyin Temel, Abdurrahman Tetik, Emrah Deniz- İLKHA)