Dünya Kudüs Günü münasebetiyle Ankara’da basın açıklaması düzenleyen HÜDA PAR, siyonist işgalin sonlanmadıkça acıların dinmeyeceğini söyledi.

HÜDA PAR Ankara İl Başkanlığı tarafından Dünya Kudüs Günü münasebetiyle bir basın açıklaması düzenlendi.

Kızılay Meydanında düzenlenen basın açıklamasına HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, Genel Başkan Yardımcısı Cemal Çoban, Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Abdussamed Yalçın, İl Başkanı Reşat Uşar ve parti üyeleri katıldı.

Basın açıklamasını HÜDA PAR Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Hasan Bozdaş okudu.

Kudüs’ün İslam tarihi boyunca tüm zamanların gündeminde olduğunu ifade eden Bozdaş, “Kudüs, vahye dayanan tüm zamanlar için mukaddes bir şehirdir. Bunun en önemli sebebi ise Allah'ın, insanları doğru yola iletmeleri üzere görevlendirdiği peygamberlerin birçoğunun bu şehirde yaşamış veya en azından hayatlarının bir bölümünü bu şehirde geçirmiş olmalarıdır.  Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'yı bağrında barındırması ve Peygamberimizin İsrâ ve Mirac mucizesine şahid olması bu üstünlüğünün sebeplerinin başında gelir. Etrafıyla beraber bereketli kılınmış olan Mescid-i Aksa, Mescid-i Harâm ve Mescid-i Nebevî'den sonra yeryüzündeki en faziletli mescittir.” dedi.

“Bugün günlerden Kudüs ve bizler unutmadık”

İslam coğrafyasındaki acıların ana merkezi olan siyonist işgalin sonlanmadığı müddetçe acıların dinmeyeceğini, tefrika ve fitnenin son bulmayacağını belirten Bozdaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Tarih boyu, İslam milletlerine olmadık zulümler yapan, acılar yaşatan israiloğulları, bugün başta Kudüs olmak üzere coğrafyamızın hemen her yerinde akan kanın asıl müsebbibidir. Yaptıkları zulümden dolayı her defasında büyük belalara duçar olan israiloğulları; geçmişlerinden, atalarının akıbetinden ders almayarak insanlığı tehdit etmeye devam etmekteler. Bugün günlerden Kudüs ve bizler unutmadık! Ne 1948'deki Deir Yasin katliamını ne 1981'de Beyrut ne 1982’deki Sabra-Şatilla katliamını ne 1994'teki El-Halil katliamını ne Cenin ne Gazze ve ne de Mavi Marmara katliamını unutmadık unutmayacağız…”

“Siyonistler akıttıkları kanda boğulacaklar”

Milyonlarca Müslüman kanının akmasında direkt veya dolaylı olarak pay sahibi olan siyonist teröristlerin akıbetlerinin geçmişlerinden farklı olmayacağını söyleyen Bozdaş, siyonistlerin işledikleri her cürmün hesabını hem dünyada hem ahirette ödeyecekleri gibi akıttıkları kanda boğulacaklarını ifade etti.

“Bizler Selahaddin'in torunları olarak bu meydandan İslam ümmetine de sesleniyoruz” diyen Bozdaş, sözlerine şöyle devam etti:

“Karanlık, şafağın sökmesiyle yok olacaktır. Zulüm hak güçlenince bitecektir. Müslümanlar, kardeş olduklarının farkına vardığında, birbirini ötekileştirici, çatışmacı dili bıraktığında, namlularının yönünü değiştirdiğinde küfür karşımızda mağlup olacaktır.

“Artık silkinmenin vakti gelmedi mi?”

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulmasını, siyonist esaretin sonlanmasını istiyorsak ilk hedefimiz vahdet olmalıdır. Kudüs bizim birleşmemizi, bütünleşmememizi beklemektedir.  Biz kendi aramızda birlik kuramazsak bu zillet hali, yaşadığımız bu acılar katmerlenerek sürecektir. Ramazan Müslümanlara hiç şüphesiz birçok sorumluluğunu hatırlatır. Her şeyden önce insan ve hayat ile dünya ve ahiret ilişkisini öne çıkarır. Müslümanların aslında nasıl olması gerektiği, bu anlamdaki hukuka ilişkin hatırlatmalarda ve uyarılarda bulunur. İçerisinde bulunduğumuz bu mübarek ay dolayısıyla, hele şu tekli geceleri yaşadığımız günlerde artık daha derin düşünmeli; ferasetle, basiretle hareket etmeliyiz. İslam beldelerinin, kutsallarımızın çiğnendiği artık yetmez mi? Toprağı bedenlerimizle doyurduğumuz artık yetmez mi? Bütün bir suskunluk neden? Olup biten mezalimi sadece izlemek neden? Çocukların-kadınların çığlıklarına duyarsız kalmak neden? Artık silkinmenin vakti gelmedi mi? Birlik olmanın, küfrün tüm şubelerine karşı tek cephede mücadele etmenin vakti gelmedi mi?”

“Siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına izin vermeyin”

Kudüs ve Mescid-i Aksa olmak üzere tüm mukaddes beldeler ile işgal altındaki tüm coğrafya için direnmek gerektiğini ifade eden Bozdaş, bugün yürüttükleri mücadelenin günden güne büyüyeceğini ve sömürgeci ABD ile siyonistleri bozguna uğratacağını söyledi.

İslam ülkelerinin idarecilerine de seslenen Bozdaş, son olarak şunları söyledi:

“Artık siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın.
Kudüs'ü Filistin'in başkenti ilan edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın.
Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı oluşturun. Siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına izin vermeyin. Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan da vazgeçin… Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgür kalmasında samimi olanlar, bu pratik adımları atmalıdırlar. Şikâyet ve sitem, hamaset, icra makamında olanların işi değildir. Hükümet edenler bunun gereğini yapmakla mükelleftir. Yoksa bu mazlum halkın eli hem dünyada hem ahirette siz yöneticilerin yakasında olacaktır. Son olarak, mübarek Ramazan'ın bu son cuma gününde mukaddes Kudüs ve Mescid-i Aksa için ellerimizi semaya kaldırıp hürriyet ile buluşmayı temenni ediyoruz.” (İLKHA)