Sur mağduru isyan etti
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yaşana çatışmalar nedeniyle aylardır büyük mağduriyet yaşadığını söyleyen Necati İnanç, hiçbir yetkilinin kendilerine sahip çıkmadığını söyleyerek adeta isyan etti.
Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde çıkan çatışma ve devam eden sokağa çıkma yasağı birçok ailenin mağdur olmasına, 50 bine yakın insanın göç etmesine sebep olurken, halen Sur içinde ikamet eden ve iki ateş arasında kalan halk çektiği sıkıntıdan ve mağduriyetlerinin giderilmemesinden dolayı tepkili.
Beş aydır çok ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Necati İnanç, kimsenin kendisine bir ekmek dahi vermediğini ve geçirdiği bunalımdan dolayı intihar etmeyi dahi göze aldığını söyledi.
Tostçuluk yaptığı tezgâhının yerini beş aydır polis tarafından mevziiye dönüştürüldüğünü ve şu ana kadar işsiz olduğu belirten İnanç, devletin kendisine kira yardımın da bulunmadığını söyledi.
Mağduriyetinin giderilmesi için Sur Kaymakamına ve Valiliğe kadar gittiğini her seferinde sonuçsuz kaldığını ifade eden İnanç, "Kime gittiysem sonuç alamadım. Vali bey geçen gün esnafını ziyaret ederken meramımı kendisine anlattım ‘Ayakkabı numaram 37 ve ben 43 numara ayakkabı giyiyorum. Param olmadığından dolayı arkadaşımın ayakkabısını giyiyorum.' dedim. O da kaymakam yardımcısına ‘bu adamla ilgilenin ona yardımcı olun' demesine rağmen bugün Kaymakam yardımcısına gittim. Saatlerce beni beklettikten sonra yüzüme bile bakmadı. En sonunda Valilik önünde çocuğumla beraber kendime benzin döküp yakacağım." dedi.
Günlük sadece 15 TL kazanabildiğini, beş aydır faturalarının biriktiğini ve yatıramadığını söyleyen İnanç, "O kadar berbat bir durumdayım ki, devlet ev kirasın da yardım ettiğini söylüyor. Beş aydır bir devlet yetkilisi kapımı çalmadı. Bende insanım, namusum ve ekmeğim için yaşıyorum. Sur halkı beni iyi tanır, Bugüne kadar ne PKK'yi desteklemişim ne de sabıkam var, ne de devletin bir polisine ve kurumuna zarar vermişim. Binlerce benim gibi insan arada kalmış ve kime derdini açacağını kime gideceğini bilmiyor." ifadelerini kullandı.
Kendisinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu hatırlatan ve buna rağmen Suriye'de savaştan kaçan insanlardan bir farkının kalmadığına dikkat çeken İnanç, Diyarbakır'dan Burdur'a inşatta çalışmaya gittiğini fakat havaların soğuk olmasından dolayı sadece 15 gün çalışabildiğini söyledi.
Çaresiz kaldığını söyleyen İnanç, mağduriyetinin kime ve nasıl anlatacağını bilmediğini ifade ederek "Ben hırsız olmayayım da kim olsun. Devlete ve topluma zarar vermeyeyim de kim versin. Siz söyleyin, elinizi vicdanınıza koyun, Beş aydır bize sahip çıkan yok. Devlet bize sahip çıkmalıdır." şeklinde tepkisini dile getirdi. (Yunus Sırat-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 21 Aralık 1963’te yaşanan "Kanlı Noel" olaylarına ilişkin bir açıklama yayımladı.
TBMM Genel Kurulu'nda, Libya'ya asker gönderilmesi için verilen iznin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi görüşülecek, kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ele alınacak.
Umut Kervanı Vakfı, zorlu yaşam koşullarıyla mücadele eden Sudan halkına yardım ulaştırmak üzere 25 Aralık’ta bölgeye hareket ediyor.
Şubat ayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Asya turu ve Zelenskiy ile Şara görüşmesi gibi diplomatik temasların yanı sıra, TSK'dan ihraçlar, nüfus verileri ve HÜDA PAR'ın çalıştayı gibi iç politika gelişmelerine sahne oldu. Filistin meselesi, Kongo'daki çatışmalar ve uluslararası tepkilere yol açan Trump açıklamaları, küresel gündemi belirledi.