Muş’ta Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen haçlı terörünü kınamak için gerçekleştirilen basın açıklamasında, Susa’da cami yarenlerini şehid edenler ile Yeni Zelanda'da ki katliamı yapan haçlı terörünün amacının aynı olduğu vurgulandı.
Muş’ta faaliyet yürüten Selam-Der tarafından Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen haçlı terörünü kınamak için bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Ayrıca cuma namazı sonrasında terör saldırında şehid olan 50 Müslüman için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Selam-Der tarafından düzenlenen basın açıklamasına Muş’ta faaliyet yürüten STK’larda destek verdi. Hacı Şeref Camisi'nde kılınan cuma namazının akabinde kılınan gıyabi cenaze namazından sonra başlayan basın açıklamasında, Susa’da cami yarenlerini şehid edenler ile Yeni Zelanda'da ki katliamı yapan haçlı terörünün amacının aynı olduğu vurgulandı.
"Şehit olan Müslümanların kanları çok pahalıya mal olmuştur"
Basın açıklaması öncesinde Molla Nizamettin Yaçin kalabalığa hitaben etti. Mazlumların kanının gaflette olanları uyandırdığını belirten Yaçin, "Zalim çeteler ve onları destekleyen liderler, o insanları otomatik silahlarla camide şehit ettiler. Hiç kimse Müslümanları öldürmekle bitirebileceğini sanmasın. Müslümanlar asla öldürmekle bitmezler. Ehli küfür şunu iyi bilsin ki Allah nurunu tamamlayacaktır. Eğer Allah bu dini muhafaza etmemiş olsaydı bu dinin başına birçok saldırı gelmişti. Ama yapılan hiçbir saldırı İslam’ı ortadan kaldıramamıştır. Şehit olan Müslümanların kanları çok pahalıya mal olmuştur. Gaflette olan, uykuda olan birçok insan o mazlum insanların kanı sayesinde Müslüman olmuşlardır. Öylece güce güç katmışlardır." şeklinde konuştu.
Selam-Der adına basın açıklamasını okuyan dernek üyelerinden Bülent Balkaya ise İslam düşmanlarının her fırsatta kin kustuğunu söyleyerek, "Gün geçmiyor ki, İslam düşmanları, İslam’a ve İslam’ın kutsallarına karşı, beslemiş oldukları kini kusmasınlar. Ellerine geçen her fırsatta, Müslümanlara saldırmayı şiar edinenler, en aşağılık bir biçimde İslam’a ve İslami değerlere saldırmaktadır. Geçtiğimiz cuma günü; Yeni Zelanda’ da, cuma namazı esnasında iki camiye silahlı saldırı düzenlendi. Saldırılarda onlarca kardeşimiz şehid edildi ve onlarcası da yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren caniler, bu katliamı bütün dünyanın gözü önünde, sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayın ile gerçekleştirdi. Geçmişten günümüze değin, İslami değerleri hiçe sayan, İslam'a ve onun kutsallarına her türlü saldırıyı gerçekleştirenler, yine aynı küstahlıkla Müslümanlara saldırmıştır." dedi.
"İbadet eden insanlara yönelik vahşice saldırılar"
Dünya'nın neresinde olursa olsun, bu tür saldırıların gerçekleşmesinin en temel sebeplerinden birisinin de idarecilerin İslam düşmanlığı çalışmalarına göz yummalarından kaynaklandığını ifade eden Balkaya, "İslam'a ve onun kutsallarına yapılan saldırılar 'özgürlük' çerçevesinde değerlendirildiği müddetçe, bu tür saldırılar öyle görünüyor ki devam edecektir. İbadet eden insanlara yönelik vahşice saldırılar, faşizmin ve tahammülsüzlüğün nasıl bir sapkınlığa ve caniliğe dönüştüğünü, çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Müslümanlara yönelik sıkça karşılaşır hale gelinen bu ve benzeri saldırılar, bireysel olmaktan çıkarak, bilinçli ve sistematik hale gelmiştir. Bu saldırı, faşist bir zihniyetle, vahşice ve canice yapılan bir katliamdır. Vahşice saldırıda bulunan alçak, canına kast ettiği masumları tanımadığı gibi, aziz şehitlerimizde bu caniyi tanımamaktadır. Aradaki düşmanlık, imana ve inanca yapılan düşmanlıktan ibarettir. Amacı sadece ibadet yapmak olan, savunmasız insanlara saldırı düzenlemek, korkak, hasta, sapık, cani bir zihniyetin ürünüdür." ifadelerini kullandı.
"Batı ülkeleri, Müslümanlara karşı işlenen bu katliamları yapanları ‘aklı bozuk, psikolojisi bozuk’ diyerek kendisini temize çıkaramaz"
Yeni Zelanda'da gerçekleştirilen bu kalleş saldırının bir bütün olarak İslam’a ve Müslümanlara yönelik yapıldığını vurgulayan Balkaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "İslam âlemini yakından ilgilendiren bu elem verici saldırının, birleştirici kuvvet olmasını temenni ediyoruz. Batı ülkeleri, Müslümanlara karşı işlenen bu katliamları yapanları ‘aklı bozuk, psikolojisi bozuk’ diyerek kendisini temize çıkaramaz. Bu saldırılar haçlıların terör saldırısıdır. Mescitlerimize korka korka girmesi gereken zalimler, İslam düşmanları ve destekçilerinin verdiği cesaretle, ellerindeki otomatik silahlarla mescitlerimize girmiş, 50 kardeşimizi şehid etmişlerdir. İslam'ı şiar edinen, mazlum ve mustazaf milletler, tarih boyunca hep aynı zalimliklerle karşı karşıya kalmıştır. Geçmişte Susa'da cami yarenlerini şehid edenlerin, Filistin'de El Halil camisine yapılan siyonist saldırının, Afganistan'da katil ABD'nin cami saldırıları ve Siyonistlerin Mescid-i Aksa’ya her gün yaptıkları saldırıların amaç ve gayesi ne ise, bugün Yeni Zelanda' da ki katliamı gerçekleştirenlerin amacı da aynıdır."
Balkaya son olarak şöyle konuştu: "Onlar, İslam'ın nurunu söndürmeye çalışıyorlar, ama buradan tüm müstekbirlere bir daha sesleniyoruz: Ey Zalimler! Biz Müslümanlardan son bir fert kalıncaya kadar, İslam'a ve O’nun kutsallarına, kanımızın son damlasına kadar sahip çıkacağız. Sizin, yıkmak için her türlü fırsatı denediğiniz yeryüzündeki mescitleri, canımız pahasına da olsa koruyup imar edeceğiz."
Basın açıklaması yapılan duanın ardından son buldu. (Ayetullah Tarhan-İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Kredi kartı borcundan trafik cezasına kadar yapılandırılması gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, yeniden yapılandırma bütçeye önemli bir gelir sağlayacağını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Lokman Hekim Üniversitesi tarafından Ankara’da düzenlenen “Uluslararası Helal Kongresi”ne katıldı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 872 bin 39 kişi oldu. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 15,1'ini oluşturdu.
"Kobane" bahaneli olaylara ilişkin görülen davada tutuklu yargılanan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında mahkeme, ayrı ayrı suçlardan toplamda 42 yıl ceza verirken aynı davada yargılanan HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ ise toplam cezası 30 yıl 3 ay oldu.