Taciz olaylarının toplumun maneviyattan uzaklaşmasından kaynaklandığını belirten âlimler, toplumda maneviyatın oluşması için devlet başta olmak üzere herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini belirtiyorlar.

İttihad-ul Ulema Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, son zamanlarda giderek artan ve halk arasında infiale neden olan çocuklara yönelik yapılan cinsel istismar olaylarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Oluşturulan ortamla toplumun gün geçtikçe maneviyattan uzaklaştığını ve maneviyattan uzaklaşan gençliğin her türlü çirkin fiiliyatı yapabildiğini söyleyen Şimşek, bunun önlenmesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini belirtti. Şimşek, özellikle ailelerin çocuklarını İslami bir maneviyat ile yetiştirmesi için çaba sarf etmesi gerektiğine dikkat çekti.

Değerlendirmesinde devletin taciz olaylarını işleyenlere çok ciddi ve bir daha tekrar etmeyecek şekilde müeyyideler uygulaması gerektiğini aktaran Şimşek, aksi halde ıslah edilmeyen bu tür insanların toplumda huzursuzluğun oluşmasına sebep olduklarını kaydetti.

"Bu kendiliğinden oluşan bir durum değildir"

Taciz olayların yaşanmasının kendilerini üzdüğünü dile getiren Şimşek, "Son zamanlarda televizyon haberlerinde, gazetelerde sık sık çocuklara yapılan tacizleri, suiistimalleri duyuyoruz. Müslüman bir toplum içerisinde yaşıyoruz ve maalesef biz buna çok üzülüyoruz. Fakat şunu söyleyeyim ki bu elbette ki kendiliğinden oluşan bir durum değildir. Toplumumuzun gün geçtikçe maneviyatsızlaşması, harama bulaşması, televizyonlarda, gazetelerde, internet sitelerinde sıkça bu tür ahlaksızlıkların çok rahat bir şekilde piyasaya sürülmesi, rahatça ulaşılabilmesi, maneviyattan uzak bir nesli, gençliği ortaya koyuyor ve maneviyatsızlaşan bu gençlik, gün geçtikçe artık kötü emellerine ulaşmak için her çirkinliği deneyebiliyor." dedi.

"Bu suçu işleyenlere çok ciddi müeyyideler uygulamalı"

"Maalesef insanlar o kadar maneviyattan, ahlaktan mahrum kalıyor ki bu tür süfli arzularını tatmin etmek için küçük yaştaki çocukları bile taciz edebiliyor, onlara suistimaller de bulunabiliyor ve onları pis emellerine alet edebiliyorlar. O temiz fıtratlı çocukların daha o yaştayken hayatlarını karartabiliyorlar. Ailelerin parçalanmasına, ailelerin bozulmasına sebebiyet verebiliyorlar." diyen Şimşek, değerlendirmesine şöyle devam etti: "Bundan dolayı devletin bir an önce bu suçu işleyenlere çok ciddi müeyyideler uygulaması lazım. Çünkü bu tür kötülükleri yapan insanlar cezaevlerine girseler bile çok kısa bir zaman içerisinde tekrar topluma karışıyor olmaları ve ıslah edilmeden topluma karışıyor olmaları elbette ki tekrar tekrar bu suçun işlenmesine, bu çocukların anne-babalarının haysiyetlerinin hiç düşünülmeden kirletilmesine, huzursuzlukların oluşmasına sebebiyet veremiyorlar."

"Herkes üzerine düşeni yapması gerekir ki bu çirkinliklerin, kötülüklerin önüne geçmiş olalım"

Devletin bu tür kötülüklerin önüne geçmek için çözüm üretmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, "Bu fiili işleyenlere çok ciddi ve bir daha tekrar etmeyecek şekilde müeyyideler uygulanması lazım. Ailelerin mutlaka çocuklarını İslami bir maneviyat ile yetiştirmesi lazım. Toplumun hassas olması ve bu duyarlılığa sahip olması gerekir. Bu suçu işleyenler görmezden gelinmemeli, affedilmemelidir. Herkesin üzerine düşeni yapması gerekir ki bu çirkinliklerin önüne geçilebilir. Aksi takdirde bu çirkin fiili yapanlar kendi süfli amaçları için artık ilkokul yaşındaki çocuklara bile el uzatmaya, onların onuruyla oynamaya, hayatlarını karartmaya kadar gidiyor. Bu, devletin dikkatini çekmesi, bu hususlara eğilmesi lazım. Toplumumuzun bu hususta üzerine düşeni yapması ve toplumun bilinçlendirilmesi gerekir. En önemlisi, toplumun mutlaka bu hastalıklardan kurtulması için maneviyatı kazanması, maneviyatın mutlaka ön plana çıkarılması lazım. Hep beraber üzerimize düşeni yapmamız gerekir ki bu çirkinliklerin, kötülüklerin önüne geçmiş olalım." ifadelerini kullandı. (M. Fatih Akgül - İLKHA)