Panelde, 17 Şubat 1926 yılında İsviçre'den alınan kanunların "Türk Medeni Kanunu" olarak uygulanmaya başlanmasının yıl dönümünde, "Aileyi Yıkan Sorunların Çözümleri" ele alınacak.

CEDAW, İstanbul Sözleşmesi, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve 6284 sayılı kanun gibi aile kurumunu zedeleyen uygulamaların masaya yatırılacağı panele, birçok siyasi partinin İstanbul il başkanları konuşmacı olarak davet edildi.

Düzenlenecek panel ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Türkiye Aile Meclisi Başkanı Adem Çevik, "17 Şubat 1926’da İsviçre'nin bir Katolik kentinden bütün kanunları birebir tercüme ederek adına ’Türk Medeni Kanunu’ dediğimiz kanunun uygulanmaya başlandığının yıl dönümüdür. Aynı zamanda CEDAW’ın 35’inci yılı ve ‘İstanbul Sözleşmesi’nin 9’uncu yılı münasebetiyle bir panel düzenleyeceğiz." dedi.

"Anadolu’nun büyük şehirlerinde bu tür paneller yapmaya devam edeceğiz"

Çevik, "Bildiğiniz gibi ‘Türkiye Aile Meclisi’ olarak 3 yıldır çalışma yürütüyoruz. 'Ailede yangın var.' deyip çözüm aradık. İstanbul’daki tüm siyasi partilerin il başkanlarını davet ederek 17 Şubat’ta Fatih Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde ‘Aileyi Yıkan Sorunların Çözümleri’ adıyla bir panel düzenleyeceğiz. İstanbul’da başladıktan sonra Anadolu’nun büyük şehirlerinde bu tür paneller yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Panelde 6284, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İstanbul Sözleşmesi gibi konuların işleneceğini belirten Çevik, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile eşcinsellik reklamının teşvik edildiğini ve bunun sadece Türkiye için değil insanlık için bir tehdit olduğunu söyledi.

"8 Mart tarihinde de ‘Önce Aile’ yürüyüşü yapacağız"

Çevik, "Nafaka, çocuk haczi, velayet, cinnet ve cinayete sebep olan bütün konular masaya yatırılacak. Siyasi partilerin bu konularda neler düşündüğünü halkımız direkt olarak öğrenmiş olacaklar. 8 Mart tarihinde de ‘Önce Aile’ yürüyüşü yapacağız." şeklinde konuştu.

"Panele kanaat önderlerimizi, yazarları, gazetecileri, STK’ları ve tüm halkımızı bekliyoruz"

Batılılaşma-batılılaşma ihanetinin 1839’larda başladığını hatırlatan Çevik, son olarak şu ifadelere yer verdi: "O zaman gavura gavur demek yasaktı. Şimdi de CEDAW, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 gibi yasalara da sapık demek yasak. Bu, bugün uygulanmıyorsa bile yarın ötekileştirme, nefret suçu, psikolojik baskı adıyla davalar açılacak. Bu konuda kanaat önderlerini, STK’ları, medyayı ve yetkilileri uyarmak için böyle bir çalışma yapıyoruz. 17 Şubat tarihinde 3 eylemimiz olacak. Sabah Sirkeci postanesinde Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı'na mektup göndereceğiz. Öğleden sonra da Türkiye Yazarlar Birliği’nde 2020 aile yılı dolayısıyla ailenin korunması konusunda çalışma yapan ve ödüle layık görülenlerin isimlerini ‘Aliya İzzetbegoviç İyilik Ödülleri’ kapsamında açıklayacağız. Akşam da panelimizi düzenleyeceğiz. Türkiye Aile Meclisi olarak düzenleyeceğimiz panele kanaat önderlerimizi, yazarları, gazetecileri, STK’ları ve tüm halkımızı bekliyoruz." (İLKHA)