Avukat Gülden Sönmez, Türkmenistan'da yaşadıkları sıkıntılar sebebiyle Türkiye'ye gelen, burada da konsolosluğundan pasaport ve evlilik gibi birçok işlemi yapamayan çok sayıda kişi adına Türkmenistan yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu.
Yıllar önce ülkelerini terk etmek zorunda kalarak Türkiye'de yaşayan Türkmenistanlılar, Türkiye'de kalabilmek veya farklı ülkelere seyahat edebilmek için pasaport vize sürelerinin uzatılmasını istiyor. Türkiye'deki konsolosluklarından evlilik ve yeni doğan çocuklar için kimlik işlemleri gibi temel haklarının verilmediğini belirten Türkmenler, ülkelerinde de siyasi muhaliflerin baskı altında tutulduğunu, hatta bu baskıların ülke dışına dahi taştığını ifade ediyorlar.
Söz konusu mağduriyetlerin giderilmesi, sorumluların cezalandırılması adına müvekkillerinden bir kısmı ile birlikte Çağlayan Adliyesi'ne gelen Avukat Gülden Sönmez, Türkmenistan'da yaşanan hak ihlalleri ve insanlığa karşı suçlarla alakalı olarak Türkmenistan yönetimindeki siyasi figürler ve bazı yöneticiler hakkında 'insanlığa karşı suçlar ve işkence suçu' ile ilgili suç duyurusunda bulundu.
Savcılığa verilen dilekçede; Ülkenin cumhurbaşkanı Gurbanguly Berdimuhammedov başta olmak üzere Gurbanmırat Annayev, Muhammed Hıdırov, Övezdurdy Hocaniyazev, Meredov Raşhid Ovezgeldyevich, Nazara Atagareyeva, Amanliev İshanguly Hocamuhamedovic, Seytmammedov Muratgeldi gibi yetkilerin isimleri yer aldı.
Suç duyurusunun ardından adliye önünde açıklama yapan Sönmez, "Türkmenistan yönetiminin pratiklerini eleştirenler, özellikle kendi hayatlarında çeşitli zorluklar yaşayan insanların yaptığı eleştiri ve talepler, farklı siyasi fikirler, farklı siyasi aktörler Türkmenistan yönetiminin çeşitli mecralarında hatta ülke dışında bile baskılara maruz kalıyorlar. Keyfi olarak tutulan insanlar, zorla kaybettirilenler, kendilerinden hiçbir şekilde haber alınamayanlar, yargısız infazlar, cezaevinde kötü muameleden dolayı ölümler, işkence ve kötü muamele gibi birçok suçun işlendiğini biliyoruz. Savcılığa sunduğumuz suç duyurusu dilekçesinde çok sayıda fotoğraf, belge, hatta Türkmenistan cezaevlerinde hayatlarını kaybeden insanların isimleri ve hikayeleri, bir şekilde Türkmenistan'da kaybettirilmiş insanlar, Türkiye'de yaşayıp bazı Türkmenistanlılar tarafından tehdit edilmelere dair belgeler, pasaport gibi evraklarının, doğum ve evlilik gibi bazı işlemlerle ilgili evrakları düzenlenmediği için taciz ve baskıya uğrayan mağdurların delil ve belgelerini dosyada sunduk." dedi.
"Haklarımı talep ettiğimde Türkmenistan'daki aileme baskı yapılıyor"
15 seneden beridir Türkiye'de olduğunu ve 2 çocuğuna konsolosluktan kimlik verilmediğini söyleyen Zarina Ahtiyamova, "Eşim Türkiye vatandaşı. Çocuklarımızın kimliğini alamıyoruz. Konsolosluk beni sürekli eve gönderiyor. Hak ve hukukumuzu talep ettiğimizde de Türkmenistan'daki ailemi baskı altına alıyorlar. Adalet talep ediyoruz. Benim durumumda olan çok sayıda kişi var. Haklarımızı istiyoruz." diye konuştu.
Türkmenistan'da diktatörlük olduğunu iddia eden ve anayasadaki temel hakların dahi kısıtlandığını belirten Azad Hayytbayev, bu sebeple Türkmenistan vatandaşlarının genelde yurt dışına kaçtığını, ülkelerinde ifade özgürlüğünün olmadığını söyledi.
2016 yılında Türkiye'ye geldiğinde pasaportunun elinden alındığını vurgulayan Atamurat Saparov, Türkmenistan yasalarına göre pasaport hakkının olduğunu ancak kanunların kişilere göre değiştiğini, yasal hakkının verilmediğini ifade etti.
Türkmenistan'da kalan çocuklarının baskı gördüğünü söyleyen Nergis Makyusupara, ülkelerinde adalet olmadığını, yetkililerin çocuklarından ellerini çekmelerini, Türkiye halkının da yaşanan sorunlara duyarlı olmalarını talep etti. (İLKHA)
YASAL UYARI: Yayınlanan yazılı haber, fotoğraf ve videonun tüm hakları İlke Haber Ajansı Basın Yayın San. Tic. A.Ş.'ye aittir. Hiçbir surette haber, fotoğraf ve videonun tamamı veya bir kısmı yazılı sözleşme yapılmadan veya abone olmadan kullanılamaz.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu " (Yenidoğan) Çeteyi ortaya çıkartan, onu takiple delillendiren, bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir? Onları yakalattığımız için mi?" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Demokrasi ve insan haklarına inanan ülkeler ve uluslararası mekanizmalar ivedilikle harekete geçmeli, bebek katillerinin hak ettiği cezayı almaları için gereğini yapmalıdır." dedi.
Tarihçi-Yazar Dr. Abdulkadir Turan, "Kudüs küresel hakimiyetin, cihan hakimiyetinin simgesi durumundadır. Dolayısıyla bir çekişme konusu haline gelmiştir." dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin işgalci siyonistler Benjamin Netanyahu ve Yoav Galant hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar nedeniyle tutuklama emri çıkarmasını memnuniyetle karşıladı.