HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve beraberindeki heyet, İslami kimliğinden dolayı 24 yıl cezaevinde kalan ve yakalandığı hastalık nedeniyle vefat eden Hüseyin Akbalık’ın taziyesine katılarak acılı ailenin acısını paylaştı.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve beraberindeki heyet İslami kimliğinden dolayı 24 yıldır cezaevinde tutulan ancak yakalandığı beyin tümörü hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden Hüseyin Akbalık'ın taziyesine katıldı.

Nusaybin'in Duruca Mahallesi'ndeki İkinci Camii'nde taziyeleri kabul eden Akbalık ailesine baş sağlığı sabır dileyen Yapıcıoğlu'nun üzüntülü hali dikkatlerden kaçmadı.

2 Temmuz 1992 tarihinde tarlada çalışırken PKK'lilerce şehit edilen 18 yaşındaki kardeşi Abdurrahman Akbalık'ın yanına defnedilen Hüseyin Akbalık'ın mezarını da ziyaret eden Yapıcıoğlu burada yaptığı konuşmada merhumun fedakarlığına dikkat çekti.

"Ey fedakârlık öğretmeni!"

Yapıcıoğlu, "Belki birçok kişinin bilmediği bir hikâyesi var Hüseyin kardeşimizin. 1994 yılında yakalandığında, zalimler kurdukları komplo ile o karanlığın içerisine pek çok kişiyi çekmek istiyorlardı. Ancak, tabiri caizse Hüseyin bir bıçakla onların bu hilesini bir ip gibi keserek kendisiyle beraber Müslüman kardeşlerinin de bu kuyunun içerisine düşmesine müsaade etmedi. Böyle bir fedakârlık yaptı. Büyük bir komplo üzerine oluşturulan dosyasının tek sanığı olarak kaldı. Bütün şimşekleri üzerine çekerek arkadaşları zarar görmesin diye kendisini feda etti. Ben de Allah için buna şahidim. Bu yüzden ona "Ey fedakârlık öğretmeni" diye hitap ettim. Normal olarak mevcut kanunlara göre hiç hak etmediği bir ceza aldı. Bu kadar ceza alacağını o da biz de beklemiyorduk. O dosyaya göre de bu kadar ceza verilmemeliydi. Belki de o zalimler, ‘Sen misin kendini o kardeşlerine feda eden? O zaman biz hepsinin cezasını sana keselim.' diyerek ona içinde hiçbir delil olmayan kıytırık bir dosya üzerinden müebbet hapis cezası verdiler." ifadelerini kullandı.

"Zalimler asla emellerine ulaşamayacaktır."

Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Allah'ın davası için bütün hayatını feda eden bu kardeşimiz, ebedi olarak cennetlerde ağırlanacaktır inşallah. Zulümlerinden pişman olmadan ruhu alınan zalimler de ebedül abad çıkmamak üzere cehennemde yanacaklardır. Onlar varsınlar müebbet versin. Onlar varsınlar bu dünyadan istedikleri muradı almaya çalışsınlar. Bu dünyayı Allah'ın salih kullarına zindan etmeye çalışsınlar. Allah'ın salih kulları asla bir adım geri atmayacaktır. Zalimler de asla emellerine ulaşamayacaktır."

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu daha sonra bir oğlunu PKK'nın katlettiği, diğer oğlunu da haksız yere zindanlarda tutulup yakalandığı hastalıktan dolayı kaybeden 86 yaşındaki anne Meryem Akbalık'ı ziyaret ederek hayır duasını aldı. Ziyaret esnasına duygu dolu anlar yaşanırken Yapıcoğlu'nun gözyaşlarına hâkim olamadığı görüldü.

Acılı anne Akbalık, "Allah'a hamdolsun, Allah'ın hediyesiydi verdi ve aldı. Allah'a şükürler olsun ki Hayatını Allah yolunda feda etti. İki kuzumu da Allah yolunda feda ettim." diyerek büyük bir teslimiyet örneği gösterdi.

"Bu azizler yüreğimizde çok büyük bir acı ve elem bırakıp gidiyorlar"

Taziye ziyaretinde kısa bir konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel ise aziz İslam davasını omuzlayanların, ihdas edilen suçlar ve kurulan kumpaslar üzerinden mahkûm edilmelerinin, vicdanları sızlatan ve geride kalan Müslümanlara ağır yükümlülükler yükleyen bir durum olduğunun altını çizdi.

Temel, "Böyle aziz insanlar aramızdan ayrıldığı zaman, yüreğimizde çok büyük bir acı ve elem bırakıp gidiyorlar. Ama biz şundan eminiz ki; onların hakikat üzerindeki sabır ve sebatları, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in davası uğruna çektikleri sıkıntılar karşısındaki tahammülleri bize teselli veriyor. O Aziz insanlar ki, rıza-i hakkı gözettikleri için bu şekilde bir ızdıraba mahkûm edilmeleri ve sonra da bu şekilde aramızdan ayrılmaları bizi hem üzüyor hem de yükümüz daha da ağırlaştırıyor. İslam davasını yüklenip bunun için mücadele eden, sonra da aramızdan bu şekilde acı ve ızdırabla ayrılan bu azizlerin yükünü inşallah en güzel şekilde yükleneceğiz." (Fikret özkan- İLKHA)