İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), bünyesinde faaliyet gösteren Diriliş ve Medeniyet ile Prestij kulüplerinin ortaklaşa düzenlediği Mevlid-i Nebi programına Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.

İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde çalışmalar yürüten Diriliş ve Medeniyet ile Prestij kulüplerinin ortaklaşa düzenlediği Mevlid-i Nebi programı birçok üniversite öğrencisi gencin katılımıyla İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

Düzenlenen programa; Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve üniversite okuyan yüzlerce genç katıldı.

Laleli Camii İmam Hatibi Mithat Damar'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan Mevlid-i Nebi programında, Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Hazreti Peygamber ve Çağlarüstü Örnekliğinin Anlamı" başlığıyla bir konuşma gerçekleştirdi.

"Hazreti Peygamber'in hareketi, bir gençlik hareketidir"

Programda emeği geçenlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Görmez, "Bizim Peygamberimiz eski dünya ile yeni dünya arasında bir yerde durur. Bu söz bir açıdan Muhammed İkbal'e aittir. Bir başka açıdan Aliya İzzetbegoviç, Boşnakça; 'Bizim Peygamberimiz eski dünya ile yeni dünyanın ortasında bir yerde durur.' başka şekilde ifade etmiştir. O, getirdiği mesajın tarihi bakımından eski dünyaya ait olabilir, 14 asır önce dünyanın haczedilmiş küçük bir bölgesinde dünyaya geldi. Fakat O, getirdiği mesajın ruhu bakımından geleceğe aittir. Hazreti Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hareketi, bir gençlik hareketidir. Aslında bütün peygamberlerin hareketi gençlik hareketidir. Allah bütün peygamberlerini gençlerden seçti. Peygamberler de bütün arkadaşlarını gençlerden seçtiler. Bu sebeple gençliğin hayatında O'nun örnekliği eşsiz bir değere sahiptir." dedi.

"O bütün çağlara hitap etti ve çağlar üstü bir örneklik sergiledi"

Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sadece belli bir zamana gönderilmediğine dikkati çeken Görmez, "Belli bir kavme, belli bir guruba gönderilmedi. Bütün alemlere gönderildi ve bütün alemlere rahmet olarak gönderildiği rahmet kavramının üzerinde durmak istiyorum. Halidiyet ise ebedilik; O'nun getirdiği hikmet, hikmet-i halidedir yani çağlar üstüdür. Bütün çağlara hitap eder, zaman onu eski etmez. Zamanın eskitmemesi için bizim de anlamak için doğru bir yönteme sahip olmamız gerekiyor. Ama O sadece belli bir zamana, belli bir çağa hitap etmedi. Bütün çağlara hitap etti ve çağlar üstü bir örneklik sergiledi. O'nun ortaya koyduğu o ilahi rehberlik, ilahi örneklik sadece kendi çağındaki insanlara değildi. Bütün çağlara hitap etti." şeklinde konuştu.

"Rahmet; sevgiyi, meveddeti, iyiliği, güzelliği ifade eden bütün manaları içerisine alan çok zengin bir kavramdır"

Kur'an-ı Kerim ve Siyer bir bütün olarak okunduğunda, Hazreti Peygamber'i (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ifade edecek yüzlerce kavram bulunabildiğini ancak bu kavramlardan Hazreti Peygamber'i (Sallallahu Aleyhi Vesellem) en güzel tarif eden kavramın rahmet olduğunu dile getiren Görmez; "Bu sebeple, 'Ben seni bütün alemlere başka bir şey için değil ancak rahmet olarak gönderdim.' Buyrulmuştur. Bu ayeti önünüze koyarak Mekke hayatını, Medine hayatının çocukluğunu, gençliğini, evliliğini, evlilik hayatını, aile hayatını, hicretini, Mekke'sini, Medine'sini bütün hayatını incelediğiniz zaman; çocuklarla, gençlerle, arkadaşlarıyla, dostlarıyla, kedisiyle, devesi ile, köpeği ile, bitkilerle, dağlarla, taşlarla diyaloglarına ve sohbetlerine baktığınızda, konuşmalarına baktığınızda bu kavramı görürsünüz, 'rahmet'. Hayatının her anında zorlukların da sevinçlerin de neşelerin de, hüzünlerin de rahmetini görürsünüz. Fakat rahmet Türkçemize eksik geçtiği gibi sadece bir acımak veya acıma duygusu falan değil. Rahmet; sevgiyi, meveddeti, iyiliği, güzelliği ifade eden bütün manaları içerisine alan çok zengin bir kavramdır." ifadelerini kullandı. (İLKHA)